Fushiguro Megumi
"Bize uzun yaşayın dedi" dedim. Nobara pek ilgilenmiyormuş bir ifadeyle "ilk kez mi bir yoldaşınız ölüyor?" Diye sordu. Yüzüm yere bakarak cevapladım. "İlk kez bir sınıf arkadaşım ölüyor"
"Tuhaf bir biçimde iyi gibisin" dediğinde kısaca "sende" dedim. Nobara "Şey, sadece onu iki haftadır tanıdığımdan. Onun gibi birisinin ölümüne göz yaşı dökecek kadar yumuşak bir kadın değilim" dedi. Herkes bu söylediklerine inanabilirdi. Sesi ağlamamak için kendini tutarken çatlamasaydı.
Nobara biraz ileride taşın üstünde oturan Yunaya baktı. "Ancak onun iyi olduğunu sanmıyorum" dedi. Yunanın koyu renkte saçları hafifçe esen yaz rüzgarları tarafından sallanıyordu. Sanki, kendisi gibi etrafına saçtığı enerjide hüzünle doluydu.
"Lafı açılmışken, o gün noldu?" dedi Nobara. Gözümün önünde canlandı herşey tekrardan. Yuna birden dizlerinin üstüne düştü. Vücudunda çıkan yazılar kaybolurken kan öksürmeye, nefes alamıyormuş gibi çırpınmaya, acıyla kalbini tutmaya başladı. En sonunda yere tamamen yığıldı. O gün bu gündür tek kelime etmiyordu.
"Megumi, noluyoruz be? Her zamankinden daha iç karartıcısın! Yuna da ekstradan daha ölü gibi." dedi Zenin Senpai bize yaklaşarak. "Zenin Senpai?" dediğimde bana "Soy adımla seslenme" dedi.
"Burası Cenaze evi mi?" diye sorduğunda diğerlerinin "Maki!" diyerek seslendiğini duydum. "Gerçektende ölen var! Dün birinci sınıflardan bir oğlan!" dedi Panda Senpai. "Katsuo Bushi Lapası!" dedi İnamuk Senpai Pandanın yanında belirerek. "Neden daha önce söylemediniz? Şimdi Duygusuz zalim bir şeytan gibi gözüküceğim!"dedi Maki. "Zaten öylesin" , "Mayonezli Ton balığı!"
"Bunlar kim?" diye sordu Nobara. Kısaca "İkinci sınıftaki senpailerimiz" diyerek açıkladım. "Birde Okkotsu Senpai var Allen hürmet ettiğim ama yurt dışında" dedikten sonra "Hala yastasınız ama Kyoto kardeş okul değişimine katılmanızı istiyoruz." Dedi panda.
"Okuldaki 3. Sınıflar uzaklaştırıldığından adam eksik. Size ihtiyacımız var." Dedi Maki senpai. Nobara "Oda ne?" diye sordu. Yuna gelip "İki okulun öğrencilerinin ilk gün takım ilk gün teke tek yaptığı Sahir dövüşleri kısaca" diyerek yanımızda belirdiğini gördüğümde saniyelik kalbim çıkacaktı.
"Bazen Yunanın varlığını gerçekten hissedemiyorum" diyerek elimi göğsüme koydum. Yuna fazla takmadan dikilmeye devam etti. "Öldürmenin dışında herşeyin olduğu bir sahir savaşı" diye ekledi Maki senpai. "Savunma tarafında ölmeyesiniz diye sizi dibine kadar eğiteceğim" dedi panda.
Nobaranın gözleri heyecanla parladı. Maki Senpai yüzünde bir gülümseme ile "Katılacaksınız değil mi? Sonuçta arkadaşınız öldü?" dedi. "Katılacağım!" dedik üçümüzde aynı anda. Daha güçlenmem gerekti. Bunun için ne yapmam gerekirse yapacaktım.
O sırada Nobara eğer eğitimi gereksiz görürse bırakacağından bahsetmeye başladı. Etrafa hızlıca bir bakındığımda Yunanın burada olmadığını fark ettim. Nobara ve Senpailerimizin yanından ayrılarak bir süre bakınmaya başladım.
Yunanın mührü o kadar güçlüydü ki varlığını bile örtüyordu. Ancak varlığını örtse bile mührün kendi o kocaman ve güçlü varlığı kaybolmuyordu. Bir süre sezilerime göre onu aradıktan sonra onu Gojo Senseinin yanında gördüm. Ortam pek iç açıcı gözükmüyordu.
Yuna Katayama
Gojo bana doğru sinirle bir adım daha yaklaştı. Çoktan başıma gelecekleri daha dünden biliyordum. Gojo hızla eliyle yüzümü kavradı ve kendi yüzüne doğru sertçe tuttu. "O tepedikileri hiç mührü kendin bozarken düşünmedin sanırım?" dedikten sonra gözlerini gözlerime dikti.
"Sanırım bir süre daha bir odaya kapatılmak ve orada mühürlenmek istiyorsun?" dedi. Ardından elini yüzümden çekip önüme gelen saçı kulağımın arkasına koydu. "Bak, seni o delikten çıkarmanın ne kadar zor olduğunu hatırlamıyorsun herhalde?" dediğinde gözümün önüne, kırılmaması için mühürlenmiş heryerime bağlı zincirler geldi.
Gojonun bakışlarına karşı tek kelime edemiyordum. "Eğer kendini böyle bir duruma sokarsan bu sefer hapsedilmen yerine cehenneme kavuşacağını biliyorsun değil mi?" dedikten sonra elini saçlarımın tepesinde koydu. "Eğer anlaşıldıysam herşey tamamdır." dedi ve gülümsedi. Gözlüğünü takıp ilerlemeye başladı.
İçimde dolaşan huzursuzluk, arkadaşımızın ölmesinin verdiği hüzün, azarlanmanın verdiği his ve korku tüm vücudumu sarmıştı. Durumlar hiç iç açıcı gözükmüyordu. Eğer dikkatli olmazsam bir sonraki ölen kişi ben olacaktım.
Oy ve yorum atmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli |Gojo Satoru x Reader x Fushiguro Megumi| Düzenleniyor
Fanfic"Neden ben?" Neden onca kişi arasında, kaderime yazılmış bu laneti üstlenen tek kişi benim. Neden bende bir insan değilim? İlk türkçe Gojo Satoru x Reader x Megumi kitabı. Bazı karakterler dışında hiçbir resmi evreni ve karakterleri sahiplenmiyorum...