dear diary

9

 Jaemin yaslandığı koltukta yayılmış telefona bakıyordu. Ekranı kaydırmaya devam ederken omzunda hissettiği ağırlıkla başını sola çevirdi. Kahverengi düz saçlardan gelen güzel kokuyla gülümsedi. İçinde tarif edilemez bir sıkıntı olsa da bunu yansıtmamaya çalışıyordu.

"Hara biraz izin verir misin?" Hara başını Jaemin'in omuzundan kaldırırken Jaemin'de telefonu bırakıp ayağa kalkmıştı.

Cherry'le konuşmayalı iki hafta oluyordu ve daha önce hiç bu kadar uzun süre ayrı kalmamışlardı. Hara haberi Jaemin'in annesinden almıştı ve neredeyse iki haftadır Jaemin'in yanından ayrılmıyordu.

Jaemin kafasını dağıttığı için ona minnettardı. Bazen boğucu olabiliyordu ama öylece yanından kovamazdı, yardım etmeye çalışıyordu. Üstelik bu sefer Cherry'den bir adım beklese de o adım asla gelmemişti. O adım, asıl gelmesi gereken kişiden değil, Hara'dan gelmişti. Ve Jaemin artık onun değerinin farkında olan insanlara değer vermeye karar vermişti.

Hara, o ayağa kalkıp balkona gittiği sıra kendi telefonunu eline aldı. Jaemin'le fotoğraflarına bakarken sarıldıklarında çektiği bir fotoğrafta durdu. Jaemin'in sadece saçları ve sırtının bir bölümü gözüküyordu. Bunu çektikten sonra Jaemin'e de göstermişti yani sosyal medyaya atmasında bir sıkıntı yoktu. Tabii Jaemin, fotoğrafı gördüğünde paylaşılacağından haberi yoktu.

Jaemin'i bilerek etiketlemeden yanına küçük bir kalp koyarak paylaştığında yüzünde bir gülümseme oluştu. Jaemin görürse muhtemelen silmesini söylerdi, bu yüzden ona gizlemişti. Jaemin'in balkondan geri yanına döndüğünü görünce telefonu bırakıp kumandayı aldı.

"Devam edelim mi? Bıraktıktan sonra bir daha izlemiyorsun."

Jaemin başını sallayarak onu onaylayınca filmi devan ettirdi. Bilerek Jaemin'e daha çok yaklaşıp tekrar başını omzuna yasladı. Tek eliyle de koluna sarılmıştı ve bunların hiçbirini Jaemin'in reddetmiyor oluşu hoşuna gidiyordu.

Jaemin ise ne hissetmesi gerektiğini bilemeden öylece oturuyordu ve film hakkında tek bir fikri yoktu. Cherry'e karşı hisleri hakkında zaten oldukça şüpheliydi ama Hara'ya karşı gerçekten bir şey hissetmiyordu. Hara'nın ona karşı bir şeyler hissetmeye başladığının farkındaydı ama koluna sarılıyor olması gibi küçük hareketler onun için bir şey ifade etmediğinden ona umut verdiğini bilmiyordu. Açıkçası Hara'nın omzuna başını koyması umurunda değildi.

 Başını arkaya yaslayıp iç çekti. Hara'yı kırmak istemiyordu ama onların arasında bir şey olamazdı. Evet ona değer veriyordu ama yanlış anlamasını da istemiyordu. Bu sadece işleri çok daha fazla zora sokardı.

O bunları düşünürken film bitmiş, Hara iyice Jaemin'e yaklaşmıştı. Jaemin başını kaldırdığında yakınlıklarını anca fark edebilmişti. Anın şaşkınlığıyla birkaç saniye ona bakıp kolunu çekse de Hara film boyunca ona sarılmış olmanın mutluluğunu yaşıyordu bile.

Jaemin bir şeyler geveleyip Hara'ya gitmesi gerektiğini ima edince Hara uzatmayıp eşyalarını alarak evden çıktı. Jaemin ellerini saçlarından geçirirken ofladı. Şu sıra her şey ona fazla gelmeye başlamıştı.