4 | Ağlayan hayalet.

723 107 35
                                    

〄

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Katsuki evdeki değişiklikleri fark edebilecek kadar dikkatli birisiydi. Yaklaşık bir buçuk haftadır bu evdeydi ve sürekli kendi kendine açılıp duran televizyonun bozuk olmasını diliyordu aksini pek düşünmek istemiyordu. Ama evde bir başkasının olduğunun farkındaydı. Televizyonu kapattı ve yatmaya odasına gitti. Aslında pek yatmaya gidiyor sayılmazdı. Katsuki Bakugou korku hikayelerinden korkuyordu, bunu kendine itiraf etmekte zorlansa da. Yatağa yattı ve bir saat kadar uyuyor gibi yaptı. Kalbi gerçekten hızlı atıyordu ancak bunu kendisine takıntı haline getirdiği için bu korkuyu yenmeden bu evden gitmeyecekti.

Salondan hafif tıkırtıların gelmesiyle hiç ses çıkartmadan yatakta dikeldi. Sonuçta o bir pro kahramandı. Elbette lisedeki haline göre çok daha profesyoneldi. Kalbi deli gibi atarken televizyonunda açılmasıyla kaşlarını çattı ve odasının kapısının önüne kadar geldi. Derin bir nefes aldı ve içinden üçe kadar saydı.

Hiçbir şeyden haberi olmayan hayalet heyecanla Katsuki'nin uyumasını bekliyor ve kocaman televizyonda bir şeylere bakmak istiyordu. Açıkçası Katsuki buraya geldiğinde, eve zarar vereceğini ve ona sorun çıkaracağını düşünüyordu ama Katsuki genel olarak çok fazla evde durmuyor, evdeysede sakince kendi kendine takılıyordu. Ama hepsinden önemlisi Katsuki Bakugou'nun koskocaman bir televizyonu vardı, buda onu bu evde durmasına izin vermek için pozitif bir etkendi.

Hayalet evdeki adamın uyuduğundan emin olduktan sonra daha doğrusu onun uyuduğunu sandığından emin olduktan sonra elinden geldiği kadar sessizce evin çatısından soyutlaşarak solona gelmiş ve kendini somutlaştırarak koltuğa atmıştı. Kendini nadiren somutlaştırdığı için biraz sakar olsada yine de ona göre sessiz bir şekilde koltukta oturuyordu. Kumandanın tuşuna bastı ve televizyon daha açılmadan ses kısma tuşuna bastı. Çünkü bir buçuk haftada fark etmişti ki, Katsuki Bakugou çok dikkatli ve şüpheci birisiydi.

Televizyon, ses gelmeyecek şekilde açılmıştı. Hayalet heyecanla sırıtmış ve dirseklerini dizine koymuş ellerini de avuçlarına yasaklayarak televizyonu izlemeye başlamıştı. Konuşmaları duymuyordu ama görüntüleri izlemek bile onu aşırı mutlu ediyordu. Televizyonda bir çocuk programı vardı. Bir kaç çocuk sırayla şarkı söylüyordu ve onların başındaki uzun boylu kıvırcık saçlı adam ise sunuculuk yapıyordu. Zaten gecenin bir yarısı televizyonda iyi ne olabilirdi ki. Ama hayalet kendini televizyona öyle kaptırmışti ki, sessizlikte kapının arkasından onu hayretle izleyen Katsuki'yi fark etmedi.

Katsuki Bakugou, yıllardır kendine hayaletlerin gerçek olmadığına inandırmak için uğraşmıştı ama bu gece gördüğü şeyler olduğu yere çakılıp kalması için yeterliydi. Genç oğlan girdiği transtan çıktı ve derin bir nefes alıp tüm gücü ve hızıyla salona girdi bağırarak. Eğer o hayalet gerçekse onu öldürecekti! Evinde asla asla bir hayaletle yaşayamazdı. Açıkçası bu evi alırken bir terslik olduğunu biliyordu ama gerçekten bir hayalet olmasını beklemiyordu hem hayaletler gerçek değildi zaten. Değildi, değil mi?

"Geber!"

İçeriye bağırarak girdiğinde, aslında adeta hopladığında hayalet çığlık atmış ve korkuyla evin çatısına doğru havalanmıştı ama o anki korkudan ve heyecandan kendini saydamlaştırmayı unuttuğu için kafasını çatının ahşaplarına çarpmıştı. Bu sefer canı yandığı için çığlık atmış ve korkuyla mutfağa doğru kaçmaya başlamıştı. Genç oğlan her ne kadar soğuk durmaya çalışsa da kalbi deli gibi atıyordu ama buna rağmen koşarak hayaletin peşinden mutfağa gitti. İşte Katsuki Bakugou kendisime garezi olan böyle biriydi.

"Nesin lan sen?"

Katsuki hem bağırıyor hemde evin içinde ondan koşarak kaçan hayalet kızı yakalamaya çalışıyordu. Benliğini kullanabilirdi ama evi daha yeni düzenlemişken içine etmek istemiyordu. Zaten onu yakalayacağından emindi. Hayalet kız onu kovalayan çocuğun bağırarak sorduğu soruya sadece tüm gücü ile çığlık atarak cevap vermişti. Çok korkuyordu, bu çocuk aşırı korkunçtu ve onu kovalıyordu. Bu adamla birazcık eğlenmek istemişti başlarda -yakışıklıydı sonuçta- ama şuan peşinden deli dana gibi koşuyordu.

Bir dakika bu çocuk onu kovalıyordu.

Hayalet girdiği transtan kurtulmuş ve yaşlı gözleriyle beraber kendini saydamlaştırarak çatının içine girivermişti. Karsuki, gözlerinin önünde çatıya kaçan hayaletle bir kaç saniye hayretle bakmıştı sonra da hızla çatıya çıkan merdivenlere ilerlemişti. Anladığı kadarıyla bu hayalet zararsızdı. Bunu fark etmesine rağmen hâlâ içindeki garip ürkme hissi gitmiyordu. Kendine sövdü, ondan kaçan küçük bir hayaletten bile korktuğu için.

Çatıya çıktığında çatık kaşlarıyla bir kaç saniye ışığı aradı ve lambaları yaktı zorlukla, çatı katında. Kendisi buraya hiç eşya getirmediğinden hiç çıkmamıştı. Etrafta içi boş kutular ve iki üç tanede içi dolu kutu vardı. Sol köşede yıkık dökük bir dolap, sağ tarafta ise tahtalarla kapatılmış bir pencere vardı. Ve içeriyi bok görüyordu. Her taraf toz ve örümcek ağıydı. Tek kelime ile iğrençti.

Hayaletin yerini bulabilmek için durdu ve hiç ses çıkarmadan dinledi. Zaten hayaletin ağlamaklı sesleri kulağına hemen ilişti. Şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı ve hayalete doğru ilerledi. Hayalet kız saydam bir şekilde çatının en uç köşesinde, havada dizlerini kendike çekmiş ağlıyordu. Katsuki Bakugou gördüklerine inanamadı.

Evinde ağlayan bir hayalet vardı.

Evinde, lanet ağlayan bir hayalet vardı.

-lavi.

Hayalet ❦︎ Katsuki Bakugou Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin