Kitapta "kim götümü elledi benim" havası var.
Kitabı okumadan önce, açıklamayı tamamen okumanızı öneriyorum.
~
"Wilby, bunu al."
"Ne? Bu nedir?"
"Bu kolye. Bu kolyenin bizi birbirimize bağlayacağına inanıyorum."
"Teşekkürler Schlatt.. benim gitmem g...
Çıplak ayakları ile nemli çimlere basıyordu. Yağmur hâla hafifçe yağıyordu.
Gözleri kapalı bir şekilde yukarı, yıldızlara bakıyordu.
"Wilbur.."
Genç adam, gözlerini hızlıca açtı ve arkasına döndüğü anda gözlerini tekrar açtı.
Bir rüyaydı. Çoktan sabah olmuştu.
Ayağa kalktı, suyu kaynatmak için su ısıtıcısına koydu. Su ısınırken o da banyoya girip işlerini halletti.
Banyodan çıktı, kendine bir bardak kahve yaptı ve çalışma odasına doğru ilerledi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Odanın etrafında çok fazla eşya vardı ama en çok göze batanlardan birkaçı; tamamlanmamış tablolar, yarım bırakılmış boyalar, hiç kullanılmamış boyalar ve fırçalar..
Oda ne kadar karmaşık görünse bile aslında herşey düzenliydi. Wilbur Soot isimli gencin aklındaki düşünceler dışındaki herşey düzenliydi.
Son üç gündür aynı şeyleri görüyordu. Ondan önce ise bu kadar sık olmasa da, görüyordu.
Yeni çizimi için taslak atmaya başladı, rüyalarında gördüğü adamı çiziyordu.
Tablolar birbirlerine benziyorlardı ama bir o kadar da farklılardı.
Neden son üç gündür sürekli bir şekilde onu görüyordu? Birşey mi olmuştu? İyi miydi?
Onun sesi sürekli kafasının içinde dönüp dolaşan melodiydi.
Narin, zarif ve güzel ses tonu.
"Wilbur.."
Sürekli aklındaydı.
Wilbur, Schlatt ile uzun süre önce görüşmeyi bırakmıştı. Epey uzun bir süre.
Ona aşık olduktan bir-iki gün sonra.
Gözleri doluyordu, burnuna boya ile karışmış olan kahve kokusu gelince dikkati dağılıyordu fakat sürekli onu düşünüyordu.
