Neck Tie | SchlattBur |

•~' Sen ve Ben'~•

Bölüm başı uyarısı:

Softluk varrr

--

Wilbur üstünü giyinip, Schlatt'ın yanına gitti.

Wilbur'u yatağa itti, o da onun üstüne çıktı. Kafasını Wilbur'un boynuna gömdü.

"Birisine 'seni özledim' demeden, seni özledim diyebiliyorsun Wilbur. Sen de hissediyor musun, beni?"

"Evet, hissedebiliyorum."

Dedi Wilbur.

"İçindeki yangın ateşinin artık sönmesi gerektiğini de.."

Diye ekledi.

"Noluyor lan- sikmezsin değil mi?!"

Schlatt'ın Tepkisine karşılık, Wilbur kahkaha atmaya başladı.

"Gülmesene-.."

Wilbur, Schlatt'ın sinirli hallerini tatlı buluyordu.

"Tamam tamam gülmem-"

Dedi ama yine kıkırdamaya devam etti.

Tüm ciddiyetlerini kaybetmişlerdi, hem de hepsini.

Schlatt elini Wilbur'un bileğini tutmak için kullandı.Wilbur'un derisi hassastı ve açık renkteydi. İz bırakması her zaman daha kolay olucaktı.

"Derin hala çok hassas. Değil mi?"

Birkaç dakikalığına sessizlik oluşmuştu.

"Etek.. giydiğimizi hatırlıyor musun?"

"Elbette hatta şuan bile bir tane giyebiliriz."

"Ne-"

"Ciddiyim, eğer seninle giyeceksem etek giyerim. O gün çektiğim fotoğrafın hala bende duruyor."

"Sekiz yıl"

Dedi, derin bri bir iç çekti.

"Sekiz yıl oldu, Wilby."

"Evet.."

"Üzgünüm Schlatt."

"Ne için?"

"Seni terk etmek istememiştim.."

Tekrardan vir süre sessizlik olmuştu. Ne diyebilirlerdi ki?

"Hava çok mu sıcaktı?"

"Nereden anladın?"

"Ter kokuyoruz. Yani ikimiz de.."

"Ortamın gerginliğinden dolayıdır. Lastik gibiyim."

"Banyoya böyle koşsak birşey olmaz, değil mi?"

"Bilmem, bence ikimizde havluya sarılalım."

"İyi fikir."

Odadan çıkıp banyoya koşarken, Wilbur havluya basıp düşmüştü. Bunun ardından Schlatt kahkaha atmaya başlamıştı.

"İyi misin?"

Diyebildi. Hâlâ gülüyordu.

"İyi gibi miyim?"

Ayağa kalktı.

"Tommy uyuyor, biraz sessizlik olsun."

Birbirlerine fısıldayarak konuşuyorlardı. Sonra gülüşüp duşa geçtiler.

Wilbur kapıyı kitledi ve gömleğinin birkaç düğmesini açtı.

Schlatt ise küveti sıcak su ile dolduruyordu.

Aniden Wilbur'u duşa kabinin içine çekti.

"Şimdi, Söyle bakalım.."

"Neyi?"

"O senin nerene dokundu?"

Wilbur gözlerini kaçırdı.

"Kafamın arkasına-.."

Schlatt, eline şampuan sıkıp su ile beraber köpürttü. Wilbur'un başını köpüklerle beraber yıkamaya başlamıştı.

"Beraber banyo yapıcaktık, bana banyo yaptırmayacaktın?"

Wilbur'un kafası ve gömleği ıslanmıştı.

"Bana kötü hissettiğini söylememiş miydin? Bende kafanı yıkadım."

"İşte bu yüzden sen.."

Wilbur güldü. Onunla beraber Schlatt da gülmüştü.

"Hey! Kısa zamanda çıkabilecek misiniz? Benim de yıkanmam gerekiyor da."

Bu, Dave'in sesiydi.

"Beraber uyuyalım. Tabi duş aldıktan sonra."

Dedi Schlatt.

"Elbette!"

(...)

Küvetten çıkıp kurulandılar. Havlularını alıp üstlerini giyinmeye gittiler.

Küvet tamamen Dave'e kalmıştı.

Dave, küveti tekrar doldurmak için musluğu açtı. Küvet dolarken bir yandan da Alexis'in saçlarını tarıyordu.

"Saçların çok tatlı"

"Dedi, pamuk şeker saçlı seksi çocuk."

İkisi de gülüyordu. Küvet dolunca Dave Alex'i kışkışladı.

"Çabucak yıkan, seninle yatmayı çok bekledim."

"Isırırım seni.."

Gülüştüler.

~