İyi okumalar!!
Başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz:)
🦋
Sayfalar, cümleler ve kelimeler.
Her başlangıç karanlığın içindeki aydınlıktır."Okyanus ve alevler, sen ve ben, siz ve biz.."
Kelimeler zıt değildir, anlamlar zıttır. Aynı bedenlerin eş olamayıp ruhların eş olması gibi.
Tanrı onları yarattı ve önlerine bir senaryo koydu.
🦋
Saat gece 1 olduğundan uyumaya karar vermiştim. Kafamın çok karmaşık olması beni uyumaya daha çok teşvik ediyordu. Önce mutfağa gidip kendime bir bardak su doldurdum ve ardından sakince içtim. Kısa bir süre sonra tekrar odama döndüm ve telefonumu uçak moduna aldım.
Neredeyse 2 haftadır düzgün bir uyku çekmemiştim bu nedenle uyumayı çok istiyordum. Yatağıma rahatça yerleştikten sonra gözlerimin yavaşça kapandığını hissettim. Kendimi uykunun kollarına bıraktım.
..
Gözlerimi açtım, burası benim evim değildi ayrıca yatakta da değildim. Her yer su içindeydi ama ben nefes alabiliyordum. Sanki dünya kocaman bir akvaryuma dönüşmüştü. Bu durumda ben balık mı oluyordum? Ben balıksam diğer balıklar neredeydi?
Dünyanın içinde yüzüyordum ama herkes neredeydi? Neden kimse yoktu?
Gezmeye devam ettim, daha önce hiç görmediğim sokakları avcumun içi gibi biliyordum. Bu ilginçti.
Etrafın ıssızlığı canımı sıkmıştı "Kimse yok mu?" diye seslendim. Ardından daha yüksek bir ses ile "Kimse yok mu?" diye bağırdım, etrafımda dönüyordum korkuyla.
Korku duyguma engel olamıyordum çünkü.
En sonunda çaresizce sustum. Kimsenin olmadığına kanaat getirmiştim. Yapacak tek şey, bu su dolu dünyada tek başıma gezmekti. Sokaklar boyu yüzdüm ama yorulmuyordum. Bir yanım buraları çok iyi biliyorken bir yanım buraya çok yabancıydı.
Sokağın köşesinde birini gördüm, gizlice beni izliyor gibiydi "Hey!" diye seslendim. Fakat o kaçtı, bense peşinden yüzmeye başladım. Neden kaçıyordu ki?
Bir alışveriş merkezine girdi. Ben de ardından girdim, o kaçıyor ben kovalıyordum. Ama amacım kötü değildi. Sonuç olarak ikimizde balık değil miydik? Düşüncelerim korkunç bir şekilde bölündü. Bir anda nefes almam zorlaştı. Sanki akciğerlerim su dolu dünyanın içinde yüzdüğümü yeni hissetmişti. Boğulmaya başladım. Başım dönüyordu ve nefes alamıyordum, acaba ölüyor muydum?
Ölümü bütün vücudumda iliklerime kadar hissediyordum. Şu anı sadece sayılabilir kelimelerle dolu bir cümle ile tanımlayabilirdim.
..
Nefes nefese uyandım. Ne yani hepsi rüya mıydı?
Aslına bakarsak zaten gerçek olması imkansızdı ama insana rüya alemindeyken her şey mantıklı geliyordu, rüyaların tek esprisi de buydu zaten.
Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldıktan sonra o kişinin simasını hatırlamaya çalıştım. Pek düzgün görememiştim bu nedenle hatırlamaya çalışmak muhtemelen çok saçmaydı.
Kendimi dikey konuma getirdim ve rüyayı hatırlıyor muyum diye kontrol ettim. Hatırlıyordum.
Her an unutabileceğimin farkındaydım bu nedenle komodinin üstünde bulunan rüya defterimi aldım. Ve yazmaya başladım, her ayrıntısına kadar yazmaya ne kadar dikkat etsem de rüyalar aklımızdan hızlı silinen zihin oyunlarıdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lalinda
Teen FictionBir kız çocuğu koşuşturdu çimenlerde, ağabeyi onu bir kaç kez ikaz etti düşmesin diye ama kız çok neşeli göründüğü için bozmak istememişti. Kısa bir süre sonra yoruldular ve ikisinin de sırtları çimene, gözleri gökyüzüne döndü. Hava ne kadar güzeld...