soluklanması biten barış'a sarıldım. benim tanıdığım babam bunu yanıma bırakmazdı ama olsun sonuçta barış yanımdaydı. beni neden öpmüştü ki anlayamıyordum. "bunu neden yaptın barış?"
"neyi neden yaptım?"
"beni neden öptün? eşcinselim diye ben her istediğinde öpemezsin ben senin bildiğin ibnelerden değilim!"
"onlardan farklı olduğunu nerden çıkardın ki Ateş Atacan!" diye bağırdı yüzüme doğru. o an sinirimi alamayıp sert bir yumruk geçirdim yüzüme. burnundan akan kanla afallarken kendime çekip dudaklarına yapıştım. ondan bir yandan nefret edip bir yandan da her şeyimle seviyordum. "bir daha beni sakın başkalarıyla bir tutma lütfen. sen benim için çok özelsin ve ben de senin için özel olmalıyım." dedim baş parmagımla onun burnundan akan kanı temizlerken. telefonum çalmasıyla o büyülü an bozuldu. böyle güzel bir anı anca böyle sikik adam bozardı.
"benim canım babacığım çok sevgili oğlunu mu özlemiş? hasretime dayanamayacağını biliyordum."
"gevşek gevşek konuşma ibne! deli bir ibne olduğun yetmiyormuş gibi sürekli başıma bir iş açıyorsun. n'olurdu herkesin çocuğu gibi bir çocuk olsaydın. keşke bir yerde içkiden komaya girip ölsen. artık benim oğlum falan değilsin, o evden de çık git. belki orospuluk yapıp bir işe yararsın." dedi tek bir laf dahi etmeme izin vermeden. gözlerimden yaşlar dökülüyordu. ayakta kalacak kadar gücüm bile yoktu. en son kendimi barış'ın kollarına bıraktım.
barışın ağızından anlatım
kucağıma yığılan ateş'i hemen kucaklayıp arabama bindirdim. güçlü görünmeye çalışsa da çok kırılgandı. babasının bağırışından dediklerine az da olsa kulak misafiri olmuştum, onu o eve götüremezdim. direksiyonu sağa kırdım ve kendi evime getirdim onu. kucağımda sanki bir bebek gibi yatıyordu. sadece bana ait olan bir bebek.
üstündekileri yavaşça çıkarıp yeni temizledigim yatağa yatirdim. onu her şeyden korumaliydim, onun da gitmesine izin vermezdim. gözlerini yavaşça aralarken saçlarını oksamaya başladım. "barış bana sarılır mısın?" dedi dudaklarını buze buze. sıkica yanına uzanıp sarıldım. "imm gömleğin beni rahatisz ediyor çıkar onu." diyerek gömleğimi cekistirmeye başladı. gömleğimin düğmelerini açarken kapının çalmasıyla ayaklandim. kapıyı actigimda gördüğüm kişiyle afalladim.
"barış çok uzun zaman oldu seni ne kadar özledim bilemezsin. hala burda yaşadığını öğrenince geldim."
"hosgeldin berat. hoşgeldin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toxic (boyxboy)
Romance"peki ya bu gördüğünü söylediğin seyler kulağına bir seyler fısıldamıyor mu?" dedi kaleminin arkasını dudağına götürürken "fısıldamaz olurlar mı?" dedim yere bakıp sırıtırken.
