arabadan barış ın kucağında inmiştim. incecik bileklerim onun boynunu süsler gibi tutunuyordu. dudaklarımı onunkilerden bir saniye bile ayırmak istemiyordum, çok ayaklarım yerden kesilmişti. arkamda duvarın soğukluğunu hissederken bir yandan barış ın yüzümü okşayan soğuk eline alışmaya çalışıyordum. yavaşça üstümdeki gömlekten kurtulup beni yatağa taşıdı. yatağa yavaşça uzandığımda onu üzerime çektim fakat o kollarımın arasından kurtulup dolaba doğru yöneldi. "Barış giyinmeyeceksin soyunacaksın."
"kendim için bakmıyorum ki? bunlar senin için."
"ne ben zaten çıplağım neden bir daha giydiresin ki?"
"seni soymayı seviyorum diyelim." dedi ve askıdan aldığı sadece kısacık bir eteği ile kısacık bir üstü olan hizmetçi takımını önüme serdi. ne olduğunu anlamaya çalışırken kendimi takımın içinde buldum. bu adam gerçekten psikopattı. yavaşça kucağına çıktım ve orasına yerleştim. sadece ona ait olmak istiyordum. adımı unutturana kadar becerebileceğini söylemesi ise devamında yaptığı şeyler için az kalırdı.
saçlarımda hissettiğim el ve yüzüme vuran güneş ışığıyla uyandım. barış geceden kalan gözyaşlarımı yavaşça sol elinin baş parmağıyla sildi. "canım hala çok acıyor insafsız orospu çocuğu."
"tüm gece durmamam için inleyen sen değil miydin?"
"evet, bendim. " dedim gözlerimi kapayıp geri yatağa uzanırken. güya o benim sadece sıkıcı psikoloğum olacaktı. şimdi ise o benim her şeyim bense onundum. bu hoşuma gitmişti ve ufak bir sırıtışla belli ettim. gözlerimi hafif araladığımda yatağın köşesine bana sırtını dönmüş bir pozisyonda oturan barışı gördüm. yavaşça arkadan ona yaklaştım ve kucağına yerleştim. morali bozuk gibi duruyordu, belki de benle yattığı için pişmandı. yavaşça dudaklarına bir öpücük kondurdum. "neyin var sevgilim?"
"baban yin- bir dakika sevgilim dedin sen demin?"
"evet, gerizekalı."
"hiç öyle sevgi sözcükleri kullanacak biri olacağını düşünmemiştim."
"demek ki psikolog beynin beni daha çözememiş. nerden biliyorsun belki de seri katilim ve kurbanlarımı kendime aşık etmeyi seviyorum." dedim psikopata bir kahkaha atarken. barış şaşkın bir yüzle bana bakarken bir yandan bir şey söyleyecek gibi bakıyordu. "Ateş, baban hala senin vasin. seni burada zorla tuttuğumu ve mesleğimi kullanarak seni kendime bağladığımı öne süren bir dilekçe vermiş polise. "
"o sikik bunu nasıl yapabiliyor!"
"unuttun mu hala 17 yaşındasın? seni ona götüreceğim. zaten stediğim tek şey bakirliğindi. onu da dün gece aldım. "
"siktiğimin orospusu ne saçmalıyorsun!" diyip onu sertçe yere ittim. yere dşmesiyle sırıtışı bir kahkahaya dönüştü. gerçekten delirmişti. "Ateş eğer sana aşık olmasıydım ve reşit olmasaydın bu dediklerimin azı gerçek olabilirdi lakin sen ikisi de değilsin."
"dur bana aşıksın ama ben 17 yaşındayım."
"emin misin?"
"Hassiktir!"
"evet bugün haziranın yirmisi. o sikik adamın kurallarına uymak zorunda değilsin. bu yüzden bara kutlama yapmaya gideceğiz, tamam mı sevgilim?" deyip boynuma kocaman bir öpücük bıraktı. gece bıraktığı morlukların tam üstüne. "sen gerçek bir sosyopatsın."
"bende seni seviyorum, ateş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toxic (boyxboy)
Romance"peki ya bu gördüğünü söylediğin seyler kulağına bir seyler fısıldamıyor mu?" dedi kaleminin arkasını dudağına götürürken "fısıldamaz olurlar mı?" dedim yere bakıp sırıtırken.
