eight

15 4 0
                                    

Barış'ın evlenme teklifinden sonra hareketleri değişmiş, gergin ve daha çabuk sinirlenen birine dönmüştü. Bu ne kadar dikkatimi çekse de sesimi çıkarmadım. sanki benden sakladığı, gizlediği bir şey vardı. "hangisini istersin, Ateş beni duyuyor musun?" demesiyle irkildim. 

"efendim? duymadım."

"yoğurt diyorum istedin ya çilekli mi olsun sade mi?"

"sade."

"tamam sen geç içeri ben yoğurdunu ve dosyaları alıp geliyorum." dedi kaseye yoğurt koyarken. son iki saat için de eski Barış' a dönmüş, gerginliğinden ve sinirinden bir iz bile kalmamıştı. o dosyalarla ilgilenirken ben de yoğurt yiyerek onu izledim. "aaa bu benim dosyam değil mi?"

"evet senin dosyan."

"ama bu dosyada yanlışlıklar var. barış bunlar yanlış."

"Ateş biliyorum bu dosyalara bakmak zor bili-"

"Barış ben hiç burada yazan dozda almadım ilaçları. o adam bana hep daha fazlasını verdi."

"dur eğer gerçekten dediğin gibiyse gördüğün halisünasyonların nedeni şizofreniden değil ilaçlardanmış."

"deli değilim yani." dedim Barış'a sarılırken. saçlarıma bir öpücük kondurdu ben sırıtırken. beni hiç bu kadar sevecek birinin olacağını düşünmemiştim...

"Seansın başından beri bana bakarak neden sırıtıyorsun." dedi Barış. Haklıydı, seans başladığından beri onla olduğum mutlu hayaller koruyordum. Gerçek olmamaları beni ne kadar üzse de Barış benim olmalıydı. "Dalmışım, burası çok sıkıcı."

"Bir psikiyatri seansından nasıl bir eğlence bekliyordun?" dedi gömleğinin yakasını düzletip geri yaslanırken. hayal ettiklerim kadar ateşli bir hareket olmamasına rağmen baya çekiciydi. "Sen de düşündüğümden daha sıkıcısın."

"pardon?"

"diğer psikologlardan daha gençsin fakat düşünce tarzın onlar gibi. sıkıcı ve samiyetsizce kibar." dedim içki termosumu diklerken. keşke hayallerimdeki gibi kalsaydı, Bok vardı da hayallerimden kopardı beni. "Madem sen hasta gibi davranmicaksın ben de doktor gibi davranmam." dedi kendine kadeh çıkarıp şarap koyarken. işte şimdi iş istediğim yerlere çekiliyordu. kafasını sandalyesine geri yaslarken acıyla inledi, yavaşça boynunu tuttuğunda yerimden kalkıp elimi boynunda gezdirdim. ne olduğunu anlamamış gibi bakarken beni hafifçe itti. "hastalarımla yiyişmiyorum."

"ama hani ben hasta sen de doktor değildin?"

"sen ne tür bir ruh hastasısın, Ateş."

"bu tür sözlerinden üzüleceğimi düşünüyorsan çok zor. benim kendi ailem sevmiyor sen sevmesen ne yazar. ayrıca kendine o kadar güvenme bana dayanamayacağını biliyorum."

"sen nasıl istersen öyle olsun. randevu saatin geçti on dakika sonra yeni hasta gelecek çıkabilirsin." dedi kadehindeki son yudumu içerken. sakince odadan çıktım. resmen benle dalga geçiyordu. 'babam' ise deliliğimin geçmesi için ikinci randevuyu alıyordu. annem ve o gittiler ben ise biraz daha klinikte kaldım. doktor Barış' ın tüm randevuları bitip kliniğinden çıkana kadar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 18, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

toxic (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin