Wonderkid ○Taylan Antalyalı○

❇

Derbi günü gelmişti. Büyük bi heyecanla uyandım.Kesinlikle kazanmamız gerekiyordu. Galatasaray'la aynı puandaydık kazanan lider olacaktı ve Türk Telekom Arena'da oynanacaktı maç. Üzerime askılı bi tişört ve yüksek bel Jean geçirdim saçlarımı da salık bıraktım. Sırt çantama çubuklu Fenerbahçe formamı ve bi ceket koyup evden hemen çıktım. Saat 9:00'du bizimkiler gece kamp yapmak için Samandıra'da kalmışlardı. Samandıra'ya vardığımda yere oturmuş dinlenen Pelkas'ın saçını çektim. Takımdan biri olduğumu sanarak sinirle bana döndü. Beni görünce gülümsedi ve "Mayıııs bugün için hazır mısın"dedi.

-Tabi ki hazırım bebeyim taze gol yemiş Muslera suratı görmek için sabırsızlanıyorum

Pelkas: o zaman bugün senin için ona 25 metreden gol atacağım

- bende seni insta storyime Maestro yazıp atacağım

Pelkasın yanından ayrılıp İrfanların yanına gidecektim ki kendi aralarında konuşmalarını duyup kulak kabarttım.

irfan: Taylan'ın son attığı postu gördün mü kazanacaklarından çok emin puşt

Mert Hakan: siktir et maç sonunda surat ifadesini çok merak ediyorum.ikimizin karşısında rezil olacak ortasahada

irfan: öyle de kazanırlarsa falan 85 gün konuşur Arda abisiyle ağızlarına laf vermemeliyiz

Çocukların Taylan'la geçmişte sevgili olduğumdan haberleri yoktu. Muhtemelen Gs'dekiler de bilmiyodur Taylan bitmiş bi ilişkiyi kimseye anlatmaz. Yanlarına gittim hemen motive etmeliydim onları

- Ne paylaşmış 35 yaşındaki genç yetenek, wonderkid

Caner(gülerek): yok 45 Mayıs, 35 ne
kızım

- Ne yapayım çok abartıyolar yok neymiş steven Gerrard'mış, yeni Selçuk inan'mış. Daha bizim ortasahalarımızla karşılaşmamış herhalde
 
irfan: mesut abinin üstün çalım yeteneklerini Taylan'ın üzerinde uygulaması, benim de kendime göre hayallerim, rüyalarım var

-  puahaha Türk Telekom'da genç yeteneğimize edilen küfürleri duyar gibi oldum
 
Onların yanından ayrılıp Altay'ın yanına gittim

-Panter nasıl gidiyo

Altay: değil Falcao Messi gelse top o üç direkten geçmeyecek güzelim

-Baba, büyüksün

Altay'ın saçlarını karıştırıp koltuklardan birine oturup düşünmeye başladım. Bu maç çok önemliydi hem Fenerbahçe için, hem benim için. Ona çok büyük bi hata yaptığını ispatlamalıydım. Pişman olmalıydı, çok pişman olmalıydı.Benim canım ne kadar yandıysa onunkininde yanmasını istiyodum. Aklıma Erzurum'da yaşadığımız  anılar geldi.
İzin günlerinde film izlerdik. Mesela karayip korsanlarını 95 kere izlemişizdir. Hastaydı o seriye. Her izlediğimizde pür dikkat televizyona kenetliyodu gözlerini. Ben sıkılırdım. Sıkıldığımı anladığında saçımdan tutup kucağına yatırırdı sonra saçlarımı örerdi kolundan hiç çıkarmadığı tokasıyla saçımın ucunu bağlardı. Ona her gün Ronaldo mu Messi mi diye sorardım. Hep Messi derdi. Ama Ronaldo daha yakışıklı dediğimde napim ben daha yakışıklıyım derdi. Dalga geçerdim onunla sinirlenir, gidip Ronaldoyla sevgili olmamı söylerdi. Bi kere bana "Düşünsene Erzurumspor'la Juventus maç yapıyo ve sen Ronaldo'nun sevlisisin. Kafayı yerim sinirden. Bana değil onlara tezahürat yapıyosun dünyanın en kötü şeyi" demişti.

     Gözümden akan yaşa engel olamadım. Onu çok özlemiştim Erzurumspor'la Juventus'un maç yapabilme ihtimalini düşünüp sinirlenmesini bile özlemiştim. Ama canım çok yanmıştı onun yüzünden. Ne kadar özlersem özleyeyim bugün yüzündeki mutsuzluğu görmek keyif verecekti bana.