1.8K 84 50
                                    

Elimde tuttuğum fotoğrafı ona doğru çevirdim.

- Nerden buldun bu fotoğrafı

Tebessüm edip elindeki kebapları kenara koyup yere, yanıma oturdu ve fotoğrafı elimden aldı.

Taylan: O akşam sosyal medyada görmüştüm bu fotoğrafı. Ekran görüntüsünü almıştım. Çıkmaya başlayınca da gidip çıkarttırdım.

- Demek ki tanıştığımız ilk gün ikimizin resmi olan bi fotoğrafın ekran görüntüsünü alacak kadar etkilendin benden.

Baygın bakışlarını bana çevirdi.

Taylan: Ne alakası var ? Yakışıklı çıkmışım.

Kahkaha atıp başımı  omzuna yasladım. Fotoğrafı elinden çekip  kenara koydum. Kutuyu tekrar kucağıma koyup içindeki fotoğrafları çıkardım. En başta yemek yaparken çekilmiş bi fotoğrafım vardı. Muhtemelen Taylan yine hastaydı ve ona çorba yapıyordum. Her hafta hasta olurdu. Diğer fotoğrafta o dizlerimde uyurken gizlice telefonunu alıp çektiğim fotoğraf vardı. Saçlarımla boynunu gıdıklamaya çalışıyordum fotoğrafta.

- Taylan bunların hepsini saklamışsın.

Taylan: Tabi ki sakladım. Unutmak istemeyeceğim şeyler yaşadık biz Mayıs. Her ne kadar senin deyiminle sonu kötü bitmiş  olsada

Kafamı kaldırıp dudaklarına yöneldim. Gözleri dudaklarıma kayınca ensesinden tutup kendime çekerek dudaklarına küçük bi öpücük bırakıp ayrıldım ama hala burun burunaydık.

Taylan: Belki de bitmemiştir.

- Bir fuckbody için fazla iddialı sözler

Gülümseyerek  kafasını çevirdi. Bende fotoğrafları yerine koyup kutuyu karıştırmaya devam ettim. Ona aldığım saati bu kutuya koymuştu. Diğer saatlerin içinde değil benimle ilgili olan kutuya koymuştu o saati.

- Demin saatlerini koyduğun çekmecede bu saati göremeyince sana küfür etmiştim.

Taylan: Evet, bekliyorum

- Neyi bekliyorsun ? 

Taylan: özür dilemeni

- Yoo ne münasebet ? Daha önce yaptıklarına sayarsın.

Taylan: Öyle mi ?

Onu onaylarca kafamı salladığımda elimdeki saati alıp kutunun içine atarak kutuyu tekrar çekmeceye koydu.

Taylan: O zaman devamını göremeyeceksin malesef.

- Ya Taylaan

Ayağa kalkarak elini uzattı

Taylan: Hadi kalk yemek yiyeceğiz.

- Pislik, gıcık.

Elini tutmadan estetik bi hareketle ayağa kalktım.

Taylan: Mayısdama

Kahkahayla  cevap verdim espirisine. Kenara koyduğu kebap poşetini alıp masaya koydu. Dürüm şekline getirilmiş cağ kebabını ve ayranı çıkarıp masaya koydu. Oturup heyecanla ayranı çalkalamaya başladım.

- Nerden buldun ?

Taylan: Sizin için dağları deldim. Antalya'nın her kebapçısına gittim. Sonunda kalan son kebabı size getirebildim majesteleri.

- Harbi mi ?

Taylan: Yok lan arabayla 2 dakika. Yolun sonundaki kebapçı açıkmış, ordan aldım. 

Wonderkid ○Taylan Antalyalı○Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin