Eskiden yalnızlık nedir diye sordukların da bilmem derdim. Belki gerçekten bilmiyordum ne olduğunu, belkide küçüktüm, bilmiyorum. Fakat şimdi sorsalar yalnızlık ne diye ÖLÜM derdim. Öyleydi çünkü. Ne kadar yalnızsan o kadar yakın oluyorsun ölüme...
Ben Asya'yı yumruğuöla yere düşürmüş üstüne oturmuştum. Yüzüne yumruklar saklarken başka bir kız saçımı çekti. Canım yanmamıştı alışıktım. Ama kavga sadece saç çekmekle olmuyo.
Kızın saçımı çekmesiyle ayağa kalktım. Elinden kurtularak kızın saçını elime dolayıp yerlerde sürükledim. Çok keyif alıyordum. Başka bir kız gelip karnıma yumruk atınca bayılacakmış gibi oldum ve yere düştüm.
Benden intikam almak isteyen Asya üstüme oturup beni yumruklamaya başladı. Afallamıştım.
Zar zor Asya'yı itip ayağa kalktım o da ayağa kalkmıştı. Bu sefer ben karnına yumruk atıp düşürmüştüm Asya'yı.
Diğer kızlarda kavga ediyordu. Herkesten ayrı bir ses geliyordu. Ece Melisa ve İrem sürekli " Yürü be yeni kız " "Oha onu nasıl yumruk lan! Ben hayatımda ilk defa görüyorum öyle yumruk" diye bağırıyorlardı. Gaza gelmediğim söylenemez. Onlar bağırdıkça ben hırslanıyordum.
Kavga Melike hanımın yanımıza gelmesiyle son buldu. Asya ve ordusu dayak yiyerek ayrılmışlardı yanımızdan. Melike hanım bu duruma çok alışıkmış gibi İrem'e ne oldu der gibi bakıyordu.
İrem mahçup bir şekilde kafasını yere eymişti. Dayanamayıp. " Özür dileriz Melike hanım. Bir kaç hatsize haddini bildirdik o kadar sorun yok yani. Kimseye bir şey olmadı." dedim. Herkes bana bakmıştı. Melike hanımdan değil kızların bana bakmasından gerilmiştim.
Daha sonra Melike hanım " Bir kaç hadsiz mi? Orduydu be o kızlar siz 8 kişi nasıl başardınız? Hem nasıl bir şey yok? Dudağın ve kaşım patlamış revire git. İrem sende Ayça'ya yardım et." Yanım da duran Melisa " Demek adın Ayça yeni kız. Tanıştığıma memnun oldum " dedi sadece benim duayabileceğim bir şekilde. Ona öfke dolu gözlerle baktıktan sonra İrem'i takip ederek revirin yolunu tuttuk.
Revirde bana İrem pansuman yapıyorudu." Demek ismin Ayça. Memnun oldum." dedi karşılık olarak kafamı salladım.
"Hayır yani anlamıyorum kavga ederken mi çözülüyor senin dilin yoksa zaafın mı var? Asya kaşarının yanında bülbüldün. Kızım o nasıl laf sokmaydı öyle valla bravo. Bizim konuşmayı sevmeyen yeni kıza bak sen. Kavgaya gelince dili çözülüyor. Bu arada teşekkür ederim. Beni Melike hanımın yanında konuşamktan kurtardığın için sağol."
Konuyu değiştirmeye çalışarak "Kimdi onlar?" diye sordum. Gerçekten merak ediyordum. Biraz bekledikten sonra "Aydem Lisesi'nin en havalı ve güzel kızı. Tamam kaşar ama güzelliğine de laf söylenmez doğruya doğru. Neden kaşar diyorum diye sorarsan ki sen sormazsın ama ben anlatayım. Okuldaki ve çevredeki bütün erkeklerle yattı. Yani önüne gelen bütün erkeklerle yattı. Tek bir kişi hariç. Demir Karahan. Yani anlayacağın Demir'in takıntıları. Büyük ihtimal bizim kızlar onun ne kadar yakışıklı olduğu hakkında konuşurken duymuş ve kavga çıkarmaya gelmiş"
İrem pansumanı bitirmiş karşımdaki koltuğa oturmuştu. Hazır kimse yokken bir kaç bir şey öğrenmek fena olmazdı. O kim diye sordum.
"Okulun en yakışıklısı. En popüleri. Bizimle aynı kaderi paylaşıyor. Yani yan taraftaki Aydem erkek yurdunda. Biz onlardan nefret ederiz. Aynı zamanda onlarda bizden."
"Peki neden nefret ettiğiniz birisi hakkında olumlu bir şey konuşuyorsunuz" diye bir soru yöneltim.
"Biz değil küçük kızlar. Bizim yaşımızda ki herkes onlardan nefret eder." Kafamı sallayarak karşılık verdim. "Durum güncellemen bittiyse hadi yatakhaneye geçelim. Geç oldu yarın okul var. dedi. İrem söyleyene kadar havanın karardığının farkında değildim.
Merdivenleri çıkarken baya şanslısın yeni kız bizimkiler yenileri sevmez. Ama bu gün yaptığından sonra herkes seni konuşuyor olacak. Senle yakın olup hava atmak isteyenler bile olabilir. Şimdiden uyarıyım. Dikkat et kendine. dedi.
Yatakhaneye girdik direkt yatağıma geçip uzandım. Ece ve Melisa yanıma geldi. Hiç onlarla uğraşasım yoktu. Gözlerimi kapatıp uyuma numarası yaptım.
Ece " Hadi ama daha yeni yattın hemen uyuyamazsın ve bizide kandıramazsın " dedi. Gözümü açıp sırtımı duvara yasladım.
Ne oldu diye onlara anlamadığım bakışlarımı atıyordum ki yarıda kaldı. Melisa araya girerek "Ay yok bu kız beni delirtecek. Gözünle konuşmayı bırak. Dilinle konuş. Hayır biz ne yaptık da bizimle konuşmuyorsun ki. Ama iş kavgaya gelince bizim ki bülbül oluyo. Çatır çatır laf sokuyor." diye söyleniyordu. Bütün dediklerine göz devirdim.
İrem " Bırakın kızı. İlk günden fazla aksiyon yaşadı. Yoruldu kız. Bırakında dinlensin" dedi. İkiside oflayarak kendi yataklarına geçtiler.
Gitmelerini fırsat bulup yatağa tekrar uzandım. Komidinin üzerindeki telefonumu alarak saate baktım. 23.47 idi. Baya geç olmuştu. Telefonu yerine bıraktım.
Bu gün yaşadıklarımı düşününce komik gelmişti. Hafif gülümsedim. Uyku kollarını açmış bana gel diyordu. Gözlerimi kapadım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Yarın yeni gün yeni okul aynı zamanda yeni kavgalar demekti...
