l'autore inizia con un punto

Quattro(4)

Sarvazio Bey'in olduğu ofise doğru ilerlediğimde buranın gerçekten saray olduğunu öğrenmiştim.

Gözlerim bayram yaşıyordu ve şekerlenmişti bile.

"Sorunu sorabilirsin Parnera Hanım."

Evet sorma sırası gelmişti. Belki bilgilerini verebilir, kim olduğunu kendim öğrenebilirim.

"Şirketi kimin yönettiğini çok merak ettim, büyük bir şirket ve popülarite konusunda bir numara. Kaldırması zor olmalı."

"Şirketin patronu var evet ama kişisel bilgiler sunamıyoruz,üzgünüm."

Bu adam da söylemez . Isane bu gidişle bulamayacak...

"Çok yardımcı oldunuz teşekkür ederim. Ben kalkıyım o zaman, geçirmenize gerek yok."

"Peki, nasıl istiyorsan."

Gerçekten adam hiç zorlamıyor. Gerçek bir yardımcı. 

Baya büyük şirket,kaybolmazsam iyidir. Keşke bizim şirket de böyle olsa.

      Bunlar asla ortaklık yapmaz.

Yazar güçlü biri demek. 

Şirketin ortasındaydım, o kadar zenginler ki vazolar bile kocaman.

İlerlediğimde mavi renkte üstünde gökyüzü temalı nesnelerin olduğu vazo çok hoşuma gitmişti.

Sakince elime almıştım hissetmek için. Fazla büyüktü.

Ups! Vazo kırılmıştı.

Kırmıştım'

   Telaşlı bir şekildeydim.
  Gözükmemem lazım.

"Ah ben yapmadım,en iyisi uzaklaşmak bingo."

Şirketten çıktığımda acaba kaç paradır diye düşünmeden edemiyordum.

Bizim şirketteki vazolar ucuz olduğundan dolayı yenisini alabilirdim ama, bu konuda hiç emin değildim.

Telefonum titreşimdeydi. Isane arıyordu.

"Güzel bir şeyler duymak istiyorum?"

"Uwağ Parnera buldum sonunda. Hayatımı buna adadım."

"Hemen bilgileri paylaş."

"Lewis belgeyi dosyaladı sana atıyor,iletişimde kal."

"Tamam görüşürüz casus kızım."

"Evet, bu benim. Görüşürüz dais"

10 dakika oldu Lewis çok yavaş gerçekten...

Sonunda

Belge (kişi) : Ponziano Costa

Yaş: 25

Adres:  Cave room villa

Pozisyon: Yönetici,yazar, edebiyatçı

Bilgi: Italyan ve koreli olan melez Ponziano(Lee Minho).

Genç yıllarındayken yazarlığa başlamış ve Italya'nın en büyük yazarlık şirketini dedesinden almaya hak kazanmış.

~~

"Belge için sağ ol birazdan oraya varacağim. Eldon Bey'e söylersin."

"Tamam,başarılar. Ikna etmeden dönme."

Çok kolay sanki

"Kesinlikle."

Taksi durdurmuştum, Italya zorluyorsun beni cidden.

Tek dileğim ortaklığın olması.

Taksici durdurup binmiştim. Bilgilere bir daha göz attım.

25 yaş gerçekten çok genç, aramızda 2 yaş var ve Yazar olmuş tebrik edilesi...
Parası da çoktur şimdi ve patron. Geleceğimi düşünüyorum acınasıyım.

Şanslı Ponziano.

Sonunda Vaa burası bir villa. O bir Profesör.

Tık tık tık?

"Kimsin."

Kapıyı bile açmadan mı? Küçük delikten baktığına yemin edebilirim

" Ben Almanya'dan geldim. Gazeteciyim,sizinle birkaç konu konuşmak için buradayım."

"Istemez."

İstemez? Istemez? Saygılı olan cümlelerimi geri almak istiyorum.

O kadar cümle kurdum. Ayağımın tozu ile buralara hiç tanımadığım bir ülkeye geldim...

"Sadece birkaç dakika konuşmak istiyorum."

"3 dakika oldu,  gidebilirsin."

"Ama daha hiçbir şey söyleyemedim bile. Içeri alabilir misiniz?"

"Hayır."

"Kapıyı açar mısınız?"

"Hayır."

"Buradan sorabilir miyim?"

"Hayır."

"Rica ediyorum, sizi hiç rahatsız etmeyeceğim."

"3 hayır ile seni uğurlamak üzere."

Hayır Hayır Hayır. Terbiyemi bozmam lazım. Saygılı olmayacaksın buna. Kendini ne sanıyor bu yazar.

Şüpheliyim yazar olduğundan. Ateşe ateş ile karşılık vermek lazım.

"Kapımdan çekilmelisin,tozlandı."

"Bugünlük gidiyorum,yarın tekrar geleceğim Yazar Ponziano.
O zaman gitmeyeceğim."