Kalbimin sahibi....

Yağmurlu bir gün...

Aşk öyle bir duygu ki sen kaçsan da o seni bırakmıyor...

Min Ho sabahın erken saatinde kalktı.Banyoya gi-dip elini yüzünü yıkadı.Sonra odasından çıkıp Si Won'-un odasına gelip gelmediğine bakmak istedi.Kapıyı aç-tığında Si Won'un yatağında olduğunu gördü.Saate baktı ve bir an önce kahvaltı yapıp okula gitmeyi dü-şündü.Mutfağa gitti ve kısa sürede kahvaltıyı hazırladı.

Si Won'u uyandırmak istedi fakat uyanmaya niyeti yok-tu.

- "Si Won hadi kalk okula geç kalacağız"

Si Won pek oralı olmadı.Min Ho tekrar:

- "Si Won hadi bak birazdan yardımcı kadın gele-cek onunla konuşmamız gerek".

Si Won " Ne yardımcı kadını ya sen konuş işte" diyerek kafasını yastığın altına soktu.Bilmiyordu ki bugünde okula gitmezse bazı derslerinden kalaca-ğını.Min Ho:

- "Si Won bugün sanat dersine girmezsen hoca seni bu dersten bırakacak,bu yüzden bir an önce kalk kahvaltı yapıp okula gidelim.Uyanmazsan sen düşün yoksa ben başka şeyler düşüneceğim" deyip eline bir bardak soğuk su aldı ve üçe kadar saydı.Si Won'dan hala ses çıkmayınca bütün suyu üstüne döktü.Su dökülür dökülmez Si Won yatağından sıçradı ve Min Ho'ya küfürler yağdırdı.Beş dakika sonra her ikiside kahvaltıya indi ve güzelce karınlarını doyurdular.Si Won hazırlanmak için odasına giderken kapı çaldı.Min Ho kapıyı açmak ayağa kalktı ve karşısında 40 lı yaşlarında çok zayıf bir kadın duruyordu.Kadın: " Merhaba ben Shin Yungi beni temizlik şirketinden gönderdiler." Min Ho kadına gülümsedi ve hemen içeri davet etti. Kadın evi incelemeye çalışırken Min Ho da hemen kapıdan gelip kadının karşısındaki koltuğa oturdu ve kendini tanıttı.

- "Merhaba ben Lee Min Ho bu evde bir arkada-şımla oturuyorum.İlimizde üniversite 3.sınıf öğrencile-riyiz.Arkadaşım.birazdan gelir."deyip gülümsedi

Kadın da karşılığında gülümsedi ve işle ilgili sorular sormaya başladı.Min Ho kadına neler yapacağını anlattı.

-"Bayan Shin öncelikle her gün aynı saatte gel-menize gerek yok.Bazen geç kalkıyoruz ve arkadaşım

evde ses olunca çok sinirleniyor.Normalde iyi biridir ama uykusuz olduğunda çok sinirleniyor ben bile onun halinden korkuyorum.Neyse odalarımız hariç diğer her yeri temizleyebilirsiniz.Dağınık değilizdir temizlikte zorluk çekmezsiniz.Sadece akşam yemeğini yapar dolaba koyarsınız.Sizde yemeğinizi yiyebilirsiniz.Şim-dilik Söyleyeceklerim bunlar.Si Woooon hadi geç kaldık okula."

Kadın:" Anladım Bay Lee.Siz hiç merak etmeyin"

O sırada Si Won merdivenlerden aşağı indi ve kadına yönelip kendini tanıttı ve kadına gülümsedi.Min Ho ile kapıya yönelip kadına iyi günler dileyip arabaya bindi-ler.

Mi Yu sabah kendiliğinden uyandı annesinin bugün iş için erken çıkacağını biliyordu.Banyoya gidip elini yüzünü giyip üzerini değiştirdi.Üzerine diz altı saks mavisi bir etek üzerine beyaz bir badi giydi.Sonra mutfağa yöneldiğinde annesinin onun için hazırladığı kahvaltıyı gördü ve hemen masaya oturdu.Karnını doğurup masayı topladı ve hemen otobüse yetişmek için evden çıktı.Hava günesliydi.Üzerine sadece ince bir ceket almıştı.Durağa yürümeye başladı fakat o sırada hava bulutlanmaya ve ardından yağmur yağmaya başladı. Durağa varana kadar azda olsa ıslanmıştı.Otobüs bir türlü gelmeyince telaşlandı derse geç kalamazdı.Ne yapacağını bilmiyordu.Taksiye o kadar para veremezdi ve o sırada önüne beyaz bir araba durdu ama kendisi için durduğunu anlamadı.Defalarca çalan korna sesine dayanamayıp eğilip arabanın içine baktığında Min Ho ve arkadaşı Si Won'u gördü.Çok şaşırmıştı. Min Ho hemen camı indirdi ve

- Merhaba otobüs bekliyorsun galiba ama trafik çok nede olsa aynı okuldayız istersen seni de bırakırız"

Mi Yu bu teklif karşısında çok şaşırmıştı ve hemen kabul etmek istemese de kabul etmek zorunda kalmıştı.Hocasından azar işitmek istemiyordu.Hemen arka koltuğa oturdu ve teşekkür edip dışarı izlemeye başladı.