Her şey yolunda

162 13 12
                                    

İyi okumalar...

Camın önüne geçmiş kahvemi yudumluyordum. Dışarıda yağmur yağıyordu. Yağmuru izlerken aynı zamanda da düşünüyordum.

Lyra'ya kim böyle bir şey yapmış olabilirdi. Kim onun lanetini etkinleştirmişti. Yoksa bu sadece olması gereken bir şey miydi?

"Bebeğim?"

Draco arkamdan geldi ve belimden sarılıp kafasını boynuma yasladı.

"Niye ayakta duruyorsun? Otursana."

Kafamla onayladım. Elimden tuttu ve önce beni oturttu. Daha sonra yanıma geçti.

"Aklında ne var?"

"Draco... Lyra'nın lanetini bir şey mi tetikledi sence? Eğer tetiklediyse bunu kim yaptı?"

Draco gözümün önüne düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Bilmiyorum ama iyi ki Alec buradaydı ve onu kurtardı. Bundan sonrası önemli değil. Biz onu koruyoruz."

"Demek istediğim... Ya koruyamıyorsak?"

"Koruyoruz. Korkmana gerek yok."

Draco kafasını omzuma yasladı.

"Emin misin?"

"Emin olup olmamam bir şey değiştirmeyecek. Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz."

Elimi saçlarına attım ve oynamaya başladım.

"S/A sakin ol. Hepimiz iyiyiz ve iyi olacağız. Biz senin dünyanız. Sen de bizim güneşimizsin."

Güldüm.

"Evet. Benim dünyam sizsiniz. Siz olmadan yapamam."

"Sen de bizim güneşimizsin. Biz de sensiz yapamayız."

Gülümsedim. Ayağa kalktı ve eğilip dudaklarıma hızlı bir öpücük bıraktı.

"Hadi gel biraz kendimizi dünyadan soyutlayalım."

"Nasıl?"

Asasını hafifçe salladı ve müzik çalar çalışmaya başladı. Daha sonra elini bana uzattı.

"Benimle dans eder misin?"

"Severek!"

Elini tuttum ve ayağa kalktım. Kafamı onun omzuna yasladım ve yavaşça dans etmeye başladık.

"S/A çok yoruldun. Önce savaş şimdi ise Lyra..."

"Alıştım Draco."

"Biraz dinlenmen lazım. Bırak şu laneti ben araştırayım. Sen burada tatilini yapmaya devam et. Tatil yapmaya geldik ama başımız beladan kurtulmuyor. Potter'dan bu lanet işler bize geçti."

"Sanırım evet."

Dans etmeye devam ettik. Nedense çok iyi gelmişti. Gözlerimi kapattım.

"Sağ ol Draco."

"Teşekkür edilecek bir şey yapmadım."

Müzik bitti. Biz hâlâ yavaşça sağa sola dans ediyorduk. Draco aniden benden ayrıldı.

"Hadi gel yağmurda ıslanalım! Hogwarts'ta yaptığımız gibi."

"Ya hasta olursak?"

"Bir şey olmaz."

Elimi tuttu ve beni hızla dışarı çıkardı. Beraber gök yüzüne baktık. Yağmur çok hızlı yağıyordu.

Bunu Hogwarts'ta da yapardık. Bizi bütün sorunlarımızdan uzaklaştırırdı.

"Hogwarts'taki zamanlarımızı hâlâ o kadar net hatırlıyor musun?"

"Seninle geçirdiğim her saniye hâlâ dün gibi aklımda S/A."

"Benim de..."

Gözlerime baktı ve beni öptü.

Sırılsıklam olduğumuz zaman beni hızlıca kucağına aldı.

"Draco! İndir beni!"

"Hayır. Maalesef olmaz."

Beni içeriye soktu ve odamıza götürdü. Beni kuruladı. Sonra da yatağa yerleştirdi.

"Uyu bakalım."

"Lyra ağlıyor."

Ayağa kalkmaya çalıştım ama beni tuttu.

"Hayır. Ben bakacağım."

Beni hızlıca öptü ve kalkıp Lyra'yı kucağına aldı. Mamasından yedirdi.

"Sizi çok seviyorum."

"Biz de seni çok seviyoruz Draco."

********

"S/A ben bugün eve geç geleceğim."

"Sen markete gitmek için çıkmamış mıydın?"

"İşim çıktı."

"Tamam. Dikkatli ol. Öpüyorum."

"Sen de."

Sesi telaşlı gibiydi. Lyra ile beraber deniz kenarında oturuyorduk. Bir baykuş geldi. Ağzındaki mektubu aldım.

"Sayın Bay Draco Malfoy ve S/A Malfoy,
Lyra Malfoy'un velileri olarak mahkemeye çağrılıyorsunuz. Detaylar aşağıda verilmiştir."

Bu da neydi?

Biraz sonra Draco ışınlandı.

"Her şey halloldu. Lyra'nın lanetini tetikleyeni bulduk."

"Mahkemeye bu nedenle mi çağrılıyoruz?"

"Evet.  Ama stres yapma."

"Tamam."

Kucağımdaki Lyra'yı aldı ve onun alnına küçük bir öpücük bıraktı.

"Bunu yapan annemmiş."

"Narcissa neden böyle bir şey yapmış ki?"

"Ölüm yiyenlerin zorladığını bahane etti. Biz de o ölüm yiyenlerin kim olduğunu sorduk. Biraz daha ölüm yiyen avlayacağız."

"Yani artık her şey güzel."

"Evet. Huzurluyuz."

Gülümsedim ve ona baktım.

"Bir sonraki ay çalışmaya başlıyoruz."

"Ben çoktan başlamış oldum. Bugün annemi tutukladım unuttun mu? Bu arada bakanlıkta Potter'ı gördüm. Seni ve Lyra'yı sordu."

"Ginny ve Harry nasılmış?"

"İyilermiş. Beraber bir eve çıkacaklar."

"Ziyarete gideriz. Nasıl olsa artık Harry ile iyi anlaşıyorsunuz."

Yüzünü ekşitti.

"Hiç de bile."

"Sen öyle san. Aranız artık iyi."

Güldü. Dudaklarımı hızlıca öptü.

"Sen öyle diyorsan öyledir tabii ki."

Bölüm bayağı kısa oldu ve geç geldi üzgünüm 🥺

Yazım hatalarım için özür dilerim.

Bir sonraki bölüm için zaman atlaması yapıp final yapmayı düşünüyorum. Bu kitabı bitirdikten sonra bir tane daha Hogwarts kurgum var onu yazmak istiyorum.

Konusu biraz klişe aslında. Hogwarts'taki bir Türk ama biraz daha karışık bir geçmişe sahip olacak. Birazcık kuruculardan bahsedeceğiz.❤️❤️

Sizin de görüşlerinizi bekliyorum. Sizce de artık final zamanı gelmedi mi? 🥺🥺

Hogwarts Koridorlarında //Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin