Bela

608 48 28
                                    

Yine geç kalan ben:( Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın ♡ Yorumlarınız benim için önemli. Yazdığım paragraftaki duyguyu ne kadar açıklayabildiğimi o şekilde anlıyorum. Sizi seviyorum♥♥♥ İyi okumalaaarrr :)

!!! MÜZIĞI UNUTMA!!

Başkanlar Salonu'na girince elimdeki Draco'nun verdiği öğrenci raporlarını incelemek için şöminenin önündeki koltuğa oturdum. Draco odasına çıkmıştı.

Raporlardaki bir grup çocuk orada tesadüfen bulunduklarını söylemişti. Ama Tyler ve Ellie suçladığı için hepsi ceza almıştı. Sonuçta iki başkan olaydaydı ve bir tanık vardı. Öğretmenler için zor olmamış olmalıydı.

O sırada yanıma oturan Ellie'yi fark ettim.

" Onlar ne S/A?"

Ellie'ye baktım.

" Bana saldırı olduğunda ceza alan çocuklar. Niye çocukların ceza almasını sağladınız?"

Ellie şaşkınlıkla bana bakmaya devam etti.

" Linda çocukların yaptığını gördüğünü ve emin olduğunu söyledi."

"Benimle konuşabilirdiniz!"

O sırada merdivenlerden aşağı Tyler indi ve yanımıza geldi.

" Neler oluyor?"

Sinirle ona döndüm.

"İkinizde bana bunları yapanların çocuklar olamayacağını düşünmediniz mi?"

Tyler, Ellie ile aynı şaşkınlıkla bana baktı.

" Linda öyle olduğunu ve Madam Pomfrey ile konuşuklarını söyledi. Biz de senin daha fazla moralin bozulmasın diye saldırı hakkında hiç konuşmadık."

" Madam Pomfrey üzerimde şaşırtma büyüsü olmadığını söyledi. "

" Ama nasıl olur? O zaman ne oldu? Sana kim saldırmıştı ki?"

Başımı tuttum. Bazı şeyleri çok düşünmekten midem bulanmaya başlamıştı ve artık bu konu hakkında konuşmak bile istemiyordum.

Linda beyinlerini yıkamıştı. Olay örgüsü bile kafalarımda kurulu değildi. Sadece inanıp çocuklara ceza vermişlerdi. Tamam madem çocuklar bana şaşırtma büyüsü yaptılar, o zaman bana kim saldırdı. Bunu düşünemeyecek kadar odaklanmışlar. Sinirle ayağa kalktım ve Draco'nun odasına doğru yol almaya başladım. Eğer onunla konuşarak bana ölüm yiyenlerin saldırdığında hem fikir olursam belki akşam az da olsa uyuyabilirdim.

Draco'nun kapısını tıklattığımda ses gelmedi. İkinci tıklatışımda sandalye sesi geldi ve odanın kapısı açıldı.

Yeşillerle bezenmiş başkan odasında yere atılmış bir mektup zarfı ve mektup vardı.

Draco ise ağladığını belli etmemeye çalışsa da gözlerinin etrafının kızarmasından ağladığı belli oluyordu.

Hala kapının önündeydik ve Draco kapının önünden yana çekilip içeri geçmem için işaret etti.

" Draco ne oldu?"

" Neler olmadı ki!"diyerek yerdeki mektubu aldı ve bana uzattı. Ardından masasının başına geçip bir kağıt ve mürekkep şişesi çıkardı. Ardından başını ellerinin arasına aldı.

Bense elimdeki mektubu okumaya başladım. Kısa ve öz bir yazıydı.

Ailesi onu bir daha geri dönmemek üzere yarın okuldan alacağını ve zorla onu ölüm yiyen yapacaklarını söylüyordu. Lord onun bir an önce görevlere başlamasını istiyormuş.

Derin bir nefes aldım ve Draco'ya baktım. Yıkılmıştı. Titreyen sesiyle konuştu.

" Ben gitmek istemiyorum. Yani... Teyzem benim tek kurtuluş yolumdu ama sanırım o da işe yaramayacak. S/A yarın gidecekmişim ve bunun haberi az önce geldi. O şerefsiz adam benim tekrar insan öldürmemi isteyecek ama bu sefer yapmak istemiyorum. Zorla ölüm yiyen olacağım. Bir daha iyi bir insan olmayacağım ve hayatım kararacak. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. "

Draco'nun oturduğu sandalyenin yanına bir sandalye çektim. Ve oturdum.

" Ben de bilmiyorum. Ama bir şey yapmak zorundayız."

" Yapacak bir şey yok S/A. Bundan sonra buradaki bütün herkesle iletişimimi keseceğim. S/A yaptığın her şey için çok teşekkür ederim. "

" Draco saçmalama. Biz artık bu işlerin içinde birlikteyiz. Ve birbirimizden uzaklaşmayacağız. Seni bırakmayacağım. Ayrıca yapılacak bir şey her zaman vardır. Hadi kalk gidiyoruz. "

Ayağa kalktım ve Draco'ya elimi uzattım. O ise bana bakmadı bile.

"Yapacak bir şey yok S/A. Her şeyi zorlaştırıyorsun. Ölüm yiyen olmak zorundayım. Baksana fikrimi soran bile yok. Çünkü zorundayım. Ailem beni umursamıyor. Kimsenin umrunda değilim. Arkadaşlarım benim için ailelerine karşı gelmiyorlar. Onları da anlıyorum. Sonuçta kendi taraflarıyla aralarını bozmak istemiyorlar. Ama artık dayanamayacağım. Yanımda sen hariç kimse yok. Ve bu yeterli bile değil. Çünkü başını belaya sokuyorum. Eminim teyzem beni yanına almak istemiyordur. Çünkü onun başına da bela olacağım. S/A ben belalıyım. Artık bana yaklaşma. Hafızan benim yüzümden silindi. Eğer ben olmasaydım her şey iyi olacaktı."

" Draco sen belalı felan değilsin. Ayrıca ben kendime bir söz verdim. Senin kötü olmana izin vermeyeceğim."

Flashback

Draco'nun ellerini tuttum ve bana baktığında konuşmaya başladım.

"Ne olursa olsun kötü olmana izin vermeyeceğim."

Flashback sonu

İkimizde ağlıyorduk. Draco'yu kaybetmek çok ağır gelmişti.

İkimizde baş ağrısıyla sarsılırken onu ikna etmeye çalışıyordum.

" Draco zorunda değilsin. Ölüm yiyen olmanı istiyorlar. Ama sen onlar gibi korkak olup Voldemort'un kontrolüne girmeyeceksin. Sen savaşacaksın Draco. Lütfen sadece benimle gel. "

Ağlayarak ayağa kalktı. Yanda duran quiddick süpürgelerinden birisini ona attım. Ve eski kullandığı süpürgeyi elime aldım.

"İhtiyaç Odası'na. "

Draco umutsuzca ay ışığına bakarken ona yaklaştım ve elimi omzuna koydum. Gözleri gözlerimi bulduğunda ikimiz de ağlıyorduk.

" Başaracağız. Seni bu beladan kurtaracağım."

" Ne yapabiliriz ki? İhtiyaç Odası karşımıza ne çıkarabilir?"

"Bunu orada öğreneceğiz. Ama ne kadar gönülden inanırsan o istediğin şey o kadar gerçekleşir."

Camların önünden geçmemeye çalışarak ihtiyaç odasının olduğu ıssız koridora giriş yaptık. Odanın önünde Draco'nun kurtuluş yolunu istediğimi mırıldanarak dolaşırken en sonunda kapı açıldı.

Yavaş adımlarla içeri girdik. Odada bir kız vardı. Bizden büyüktü. Uzun Draco'nunki gibi platin sarısı saçları, mavi gri gözleri ve güzelliğiyle mükemmel duruyordu. Yeşil temalı bir takım elbisesi zayıf bedeninde oldukça şık duruyordu. Uzun topuklu siyah kadife topuklularıyla adeta meydan okuyordu. Meraklanmıştım. Arkamızdaki kapı kapandığında kadın konuştu.

" Ben de ne zaman geleceğinizi bekliyordum. Olayı duyar duymaz planı devreye geçirdim. Sonuçta kimse kardeşini zor durumda bırakmaz değil mi?"

Yazım hataları için tekrar tekrar özür dilerim. Yarın yeni bölüm gelecek. Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Covid için de evden çıkmayalım arkadaşlar. Çok fazla panik de yapmayalım. Tedbirlerimizi almak çok önemli. Görüşürüzzzz :)

Hogwarts Koridorlarında //Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin