Draco'nun Mektubu

471 33 11
                                    

İyi okumalar...

Seni canım pahasına koruyacağıma söz vermiştim ve birazdan sizi oradan kurtarmaya gideceğim. Ama öncelikle sana söylemem gereken bir şey var. Eğer şu an bunu okuyorsan kendini suçlama. Çünkü seni biliyorum. Kendini suçlayacaksındır. Voldemort'un böyle bir şey yapacağını tahmin etmiştim. Bu nedenle yanıma Malfoy yadigârı güç yüzüğü ile gittim. Uzun süredir babam arıyordu ama Büyükbaba Malfoy gerektiğinde kullanmam gerektiğini ve zorunda olmadıkça kimseye söylemem için beni tembihlemişti. Kısacası korkma. Bana bir şey olmaz. Elimde güç yüzüğü var. Asla pişmanlık duymayacağımı belirtmek istiyorum.

Aramızdaki sırrı birilerine anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Bizim çözmeyeceğimiz bir lanete benziyor. Eğer sende aynı fikirdeysen birilerinden yardım iste. Daha önce neler yaşadığımızı öğrenirsek onları daha kolay alt ederiz. Mesela Alec'e güvenebileceğimizi düşünüyorum. İstersen güvendiğin birkaç kişiye daha söyle. Ama yeterki üzerimizdeki laneti kaldır S/A. Oraya gidince anılarla ayakta kalacağım. Tabii eğer ben yokken laneti bozmak mümkünse.

Kendine dikkat et. Ve kendini çok yıpratma. Arkadaşların ve ağabeyin yanında. Bu savaştan mutlulukla çıkacağız. Sakın benim için buraya gelme gibi bir düşüncen olmasın. Bir planım var S/A. Ben burada patlayacak bir bombayım. Şu an acelem var ve bu kadar yazabiliyorum. Seni seviyorum S/A. Sen benim için değerlisin. Çok dikkatli ol.

D.M.

Draco'nun mektubunu tekrar ve tekrar okudum ve günlüğümün arasına koyup çekmeceme koydum. Çekmeceyi kilitleyip odamdan çıktım. Alec beni bekliyordu.

"Sonunda geldin S/A. Yanına bir şeyler aldın mı?"

Kafamla onu onayladım.

"Aldım ama sen biraz fazla almamış mısın?"

Kocaman elindeki çantasını göstererek bunu söylemiştim.

"İçimde iksir malzemelerim, birkaç lanet hakkında kitap var ve sizin üzerinizdeki hafıza laneti hakkındaki notlarım."

"Draco orada değilken laneti kaldırabilir misin?"

"Biraz zor bir büyü ama halledeceğim."

"Zor derken?"

Ona sorgularcasına bakarken göz temasını kesti.

"Boşver."

"Alec ne kadar zor?"

"Zor işte."

Oflayarak ona döndüm ve biraz bağırarak konuştum. Hatta biraz fazla bağırmış olabilirim.

"Ne kadar zor!? Sana zarar verecek bir şey yapmayacağım."

"Tamam sakin ol. Daha önce büyüyü yaparken ölenler var ama ben çok güçlü bir büyücüyüm. Biliyorsun hızlı öğreniyorun ve profesörlerden daha i-"

Konuşmasına izin vermedim.

"Alec bunu yapmayacağım. Neden daha önce söylemedin?"

"O zaman yaptırmayacaktın ve vicdan azabı çekecektin. Çünkü Draco mektupta senden hatıralarını geri getirmeni istedi. Ve sen bunu yapmazsan-"

"Alec bu kadar yeter. Ben Elizabeth Malfoy'a gidiyorum."

Gitmeye yeltendiğim anda beni kolumdan tutup tekrar önüne getirdi.

"Saçmalama öyle bir şey yapmayacaksın. Şimdi Dumbledore'a gidiyoruz. İstersen onunla konuşursun. Kimsenin ne zaman laneti bozacağımızı bilmemesi gerek. Dumbledore'a da söyleme. Çünkü eğer hangi dolunayda bunu yapacağımızı öğrenirlerse bizi engelleme şansları olur."

Okuduğuma göre lanetin bozulmasına sadece o an engel olunabilirmiş. Ve eğer engel olunursa anılar kaybolurmuş.

"Tamam Alec. Hadi gidelim."

"Gidelim."

Arkadaşlar bu bayağı kısa oldu. Normalde sadece Draco'nun mektubu olacaktı ama böyle şeyleri yazmakta pek iyi olmadığım için birkaç parça bir şey ekledim. Geçiş bölümüydü. Bu aralar pek wattpadde dolaşamıyorum. Affedin:(

Hogwarts Koridorlarında //Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin