2.Bölüm: "Ateş kuşu"

188 132 110
                                    

En zor öğrendiğim, olgu; Yalnızlıktı. Hayat kafama vura vura öğretmişti. Oysa ben de delirebilirdim, hayat benim yükümü taşırdı, birazda. Ama direnmek, savaşmak cazip gelmişti, yine en zor yolu seçmiştim. Oysa hayata verilebilecek en güzel tepkiydi, delirmek.

Farah Zeynep Apdullah- Gel Ya Da Git.

Duvarları izliyordum. O an aklıma, o doğruluğuna hayran kaldığım, Cahit Zarifoğlu'nun sözü gelmişti. 'Ve hastane duvarları, camii duvarlarından daha fazla inanan görmüştü.' Bu duvarlar kaç gözyaşı görmüştü, kaç kaybediş, kaç kimsesizlik, kaç çaresizlik görmüştü kim bilir? Siyah kapının gürültülü bir şekilde açılması ile irkilmiştim. 

"Çıkış işlemleri hazır, çıkabiliriz savcım." Serkan'ın imalı sesiyle, ayaklandığımda, dengemi sağlayamayıp ona tutunmuştum. "Hayat ne garip değil mi? Bundan tam 15 sene önce aynı durumda olan bendim, sen yanımdaydın. Şimdi ise ben yanındayım." Biz kapıya ilerlerken, Serkan eski günleri hatırlatmıştı. Gözlerine baktım. Uzun uzun iç çektim. Resmen elimde büyümüş, serpilmişti. "Demek ki, gerçek arkadaşlığı bulmuşuz. Sen, bana hayatımın aşkını getirdin." dedim hafif gülümsemeyle. Aklıma Esra gelmişti çünkü ve o aklıma geldiğinde üzülmeyecektim o bunu istemezdi. Yüzü hüzünle dolmuştu. Esra'yı ablası gibi görüyordu, Bu ölüm onu da sarsmıştı en az benim kadar.  Hastanenin o  küfsüz lakin küflü gibi kokan, kasvetli duvarlarının yerini,  ağaçlar gri  bulutlar almıştı. Ne kadar severdim kasvetli, yağmurlu havaları.  Arabaya bindiğimizde, Serkan'ın sesi ile irkildim, tekrar. "İstediğin sicili buldum." dedi elindeki dosyayı bana uzatırken. 

"Anka Azade, 30 yaşında, eski polis ve ailesi, annesi, babası kimsesi yok. Kendisi polis fakat garip olan çok iyi bir sivil polis okulu birincilikle bitirmiş. sicili tertemiz, tekbir pürüz bile yok. Ayrıca daha garibi geçen senelerde bir patlama olmuştu hatırlarsan, AVM'de işte o patlamada eşini kaybetmiş." bir yandan elimdeki sicili okurken, bir yandan da Serkan'ı dinliyordum. Gözlerimde küçük bir aydınlanma yaşarken. Serkan'a döndüm. İntikam olamaz biz patlamadık sonuçta. Bu kız sadece kışkırtılan desek AVM'yi içinde eşi olmasına rağmen patlatmış olamazdı. Beynim bu sorularla yankılanırken. "Ateş kuşu."  dedim. İçime içme konuşmuştum, yine.  

"Neden istedin bunu?" dedi. Biliyordu, ama kestiremiyordu ne yapacağımı. "Bu adrese yakın bir yerde boş bir ev bulabilir misin?" Sorduğu soruyu yanıtsız bırakarak, yeni soru iletmiştim. "Tabii bakarım." Dedi. Gözlerim cama, kaymıştı. Gelip giden ağaçları, peşimizden ayrılmayan bulutları, izliyordum. Aynada, kendime denk geldim bir an. Bu ben miydim? sakallarım, bıyıklarıma onlarda saçlarıma karışmıştı. gözlerimin morluğundan, kendi ten rengimi göremiyordum.. "Savcım, bana ne olduğunu, ne olacağını anlatır mısın? Planın ne? Esra ablanın  ölmüyle bir ilgisi mi var bu kadının."  Ona döndüm. Beni ne kadar tanıdığını düşündüm ardından. O kadar güzel bir şeydi ki, birinin, sizi sizden daha iyi tanıması. 

8 ay önce-

"Alo, hangi restorandı o ya bulamadım." Dedi. Ateş bakışlı adam, kulaklığa doğru konuşurken, bir yandan direksiyonu çeviriyor, bir yandan da havanın kararmasını izliyordu. "Mirza, bu restorana 100 kez geldik. Bilmemen imkansız, hem sen ağzımdan laf mı almaya çalışıyorsun?" Telefondaki, ses terslemişti, Mirza, bu durumdan hiç şikayetçi gibi görünmüyordu. "Esra, ne olur söylesen?" yalvarır gibiydi. "Hadi, bekliyoruz." Esra heyecanlıydı, sesi o kadar mutlu geliyordu ki. Mirza daha da meraklanmıştı. "Bekliyoruz derken. Kim kim var."   merakı katbekat artarken, yüzüne batan güneş ile ateş bakışları daha da sarımsı bir renk almıştı. "Annenler, toprak ve ben, yetmez mi?" En masum sesiyle, Mirza'nın sorularından kurtulmaya çalışıyordu. "Yeter, hayatımda tek siz olun bana yeter." dedi. Etkilenmiş bir tonla. "Serkan, bir yerden çıkıp 'ben neyim burada' demesini bekliyorum şuan." Esra, cümlesini kurup küçük bir  kahkaha attı. "Doğru, duyarsa sittinsene konuşmaz benimle." Mirza merakını giderememişti, Esra'nın bir tür maniple şekliydi bu. Sohbet açıp soruları engellemek. Görünen o ki, işe de yarıyordu. "Ben geldim. Kapatıyorum." 

Bir Ayyaş MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin