on dört.

547 60 209
                                    

"iyi okumalar dilerim"

゚*☆*゚ ゜゚*☆*゚ ゜゚*☆*゚ ゜゚*☆*゚

          "Rolünü gayet iyi bir şekilde yerine getirdin, akıllı oğlum." dedi ve Hugo'nun kafasını okşadı Dmitri. Ardından, ceketinin iç cebinde olan küçük bir kutuyu çıkardı ve içinde bulunan ödül mamasını köpeğine uzattı. Üzerinde biriken tüyleri toplamak ve Hugo'nun tasmasını takmak için lavaboya gelmişti, içeride kendisinden başka kimse yoktu. Bu yüzden acele etmiyor ve ilk zaferinin tadını çıkarıyordu.


        Kendi kendine aynadan gülümsedikten sonra, tüylerden kurtulmak için ceketini çıkardı. Bu sırada lavaboya ait kapı da açılmış, içeride başka bir ayakkabının sesi duyulmuştu.


"Selam, Dmitri ve sevgili köpeği. Ya da, Marinette'in ilgisini çekmek için kullanılan yem mi demeliyim?"


        Duyduğu ses ile kafasını kaldırdı ve aynadaki görüntüye baktı. Adrien Agreste, siyah mermer ile döşenmiş duvara yaslanmıştı ve alaylı bir gülümsemeyle kendisine bakıyordu. Oysa, birkaç dakika önce evlerine dönmek için Marinette ile birlikte kutlamadan çıktıklarına şahit olmuştu.


Aklına gelen düşünceyle, Dmitri de kendi kendisine gülümsedi.


Adrien sırf onunla konuşmak için, Marinette'i arabada bırakmış ve geri dönmüş olmalıydı.


        "Sana da merhaba, Agreste." diyerek ayna üzerinden göz teması kurdu, ardından tekrar ceketine odaklandı. Eğer tüyler çıkmazsa, bunu sorun etmeyecek ve Hugo'yu tekrar kucaklayıp eve dönecekti. Zaten kutlamaya gelmesinin tek nedeni Marinette ile tanışmaktı, diğer insanlarla konuşup vakit harcamak istemiyordu.


       "Eminim gece boyu karımı izlemekten daha önemli işlerin vardır, değil mi? Neden Marinette ile böylesine ilgili olduğunu söylemek ister misin?" Adrien kaşlarını çattı ve kafasını kaldırarak Dmitri'ye baktı. Normalde, insanlar tarafından 'yakışıklı' ya da 'tatlı' olarak adlandırıldığını biliyordu, ama babasından ona geçen tehditkâr bir tarafa da sahipti.


"Onu da nereden çıkardın?"


        Dmitri'nin sesindeki alayı saklama gereği bile duymadığını fark edince sırtını duvardan ayırdı ve aynaya yaklaştı. "Gece boyu attığımız her adımı izliyordun. İlk başta bizimle konuşmak istediğini ve uygun bir zamanı beklediğini düşündüm, dolayısıyla umursamamaya çalıştım. Ama yanıldığımı fark etmem uzun sürmedi. Sen, bizimle ilgilenmiyordun, sadece Marinette'i izliyordun." dedi ve bakışlarını Hugo'ya çevirdi. "Yaptığın o beceriksiz tanışmadan bahsetmek bile istemiyorum. Neden köpeğin Marinette'i görür görmez yanına geldi? Beni bu konuda aydınlatabileceğine eminim."


       "Çünkü onu Marinette'in fotoğrafını kullanarak eğittim. Ne kadar zeki bir köpek, değil mi?" dedi ve tüylerin çıkmadığını fark ederek iç çekti. Takım elbisesini temizlemesi için birilerini bulmalıydı, yoksa son tasarımı olan kıyafet çöpe gitmek zorunda kalacaktı.


        Aniden birinin yakasından tutmasıyla sendeledi ve ne olduğunu bile anlayamadan kendisini duvara yaslanmış hâlde buldu. Hareket karşısında o kadar şaşırmıştı ki, Hugo bile ondan daha önce hareket etmiş ve havlamaya başlamıştı.

reforget [adrienette]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin