Hawks X Okuyucu

"Kırmızı Tüyler" 2/15

Yanına yaklaştın, kanatları yağmurda ıslanıyordu.

M: Burdasınız?
H: Üşüteceksiniz.
M: Tekrar beni yağmurdan kurtarmaya mı geldiniz?
H: Sizi hep kurtaracağım.

Dediği şey yüzünü gülümsetti, nazikçe içeri davet ettin, büyük salona. Bir kahraman kızı olduğun için misafirperver bir kişiliğin olmuştu. Babam çok ünlüydü, bu yüzden kahramanları evinde ağırlaman normaldi.

M: Kanatlarınız için bir havlu getirdim.

Havluyu kanatlarını kurulamak için sürttüğünde kanatları birden açıldı. İrkildin, elinde ki havlu yere düştü, gözlerinin önünde büyük, güçlü, kan kırmızısı kanatlar duruyordu. Elin ile yavaşça yukarıdan aşağıya doğru parmağını gezdirdin ama bu Hawks'ın inlemesine sebep oldu.

H: M-merida!
M: Siz, iyi misiniz?

Hawks bir eli ile kendi göğüsünü bir eli ile yüzünü tutuyordu. Annen büyük salondan gelen inleme sesinin yankı yaptığını duyunca aşağıya gelmeye başladı.

H: İyiyim, sadece kanatlarım çok hassastır. Demek istediğim dokunduğunuzda veya tüylerimden birini okşadığınızda bunu kendi tenimmiş gibi hissediyorum.

M: A-a ben çok üzgünüm, bilmiyordum.

H: Sorun değil. Siz iyi misiniz?

Yerdeki utanmış gözlerin ile Hawks'ın gözlerine baktın, kanatlarını sevdiğin için pişmandın çünkü rezil bir durumdu. Utandın.

M: Ben-

Annen: Merida? Ve... Hawks'tı değil mi?

H: Evet benim efendim.

M: Anne?

A: Um bir bağırış sesi duydum, sanki biri acı içinde "Merida" der gibi bağırdı. Bir sorun mu var?

H: Hayır efendim, sadece ayağımı sehpaya çarpmıştım, refleks olarak, bilirsiniz.

Yüzünü Hawks'a sorar bir ifade ile döndün, sana göz kırptı, annenin önünde. Annen elbet aranızda edepsiz birşey geçtiğini düşündü, yarın sabah bunu sana soracaktı.

A: Pekala, ben yukarı çıkıyorum, iyi geceler.

Annene iyi geceler dedikten sonra Hawks'a döndün.

M: Neden yalan söyledin?

H: Tüylerime dokunduğunuzu sonrada bağırdığımımı söylemeyiydim?

M: Evet.

H: Üzgünüm-

M: Ah, boşver gitsin.

Yüzünün düştüğünü görünce yere dökülen tüylerini havada etrafımda dolaştırmaya başladı.

M: İşe yarıyor.

H: Yani, böyle saçma bir konu yüzünden üzülmenizi istemiyorum.

M: Tanışalı 3 günden fazla olmadı ama sanki  yıllardır tanışıyormuş gibisiniz.

H: Cenazede iyi değildiniz, hiç iyi değildiniz. Bu yüzden aklıma takıldınız, babanızla çok çalıştım ama sizinle hiç samimi olmadık, keşke olsaydık.

M: Aslında akşam yemeğine geldiğinizi hatırlıyorum.

H: Evet, babanız davet etmişti. O akşam bir yere gitmiştiniz.

M: Um, erkek arkadaşım ile buluşacaktım.

H: Hala birlikte misiniz?

M: Hayır.

Gülümsedin, kahve yapmak için salondaki mutfağa gittin, burası büyük bir misafir salonu olsada sadece yakınlar içindi.