Olabildiğince hızlı adımlarla yürüyordum. Dersim beklediğimden geç bitmişti ve kim ilk günden geç kalarak işinden kovulmak isterdi ki?Bir kaç saat sonra:
"Hyunjin masa 4'ün siparişi hazır!" Jeongin'in seslenmesiyle siparişi alıp müşteriye götürdüm. Masada bir çocuk hararetli bir şekilde bir şeyler yazıyordu. Yanına birinin geldiğini fark edince bana kısa bir göz atıp tekrar işine döndü. Fakat o kısacık bakış elektrik çapmış gibi etki yaratmıştı bende.
Ben bunları yaşarken çocuk tekrar bana baktı ama bu sefer biraz daha sinirliydi. O an hala başında dikildiğimi fark edip fısıltıdan farkı olmayan bir özür dileyerek kaçar adımlarla uzaklaştım. Kendi kendime kızmayı da ihmal etmiyordum
"Aferin Hyunjin daha ilk günden hiç tanımadığın bir çocuğa rezil oldun. Bu dalgınlıkla devam edersen 2 güne kalmaz kovulursun da sen!"Jeonginin gülüşünü duyunca sesli düşündüğümü fark ettim ve kendime küfrettim, bu sefer içimden..
Gülmesi durduktan sonra ekledi:
"Boşver takma bu kadar. O biraz tuhaf birisi, ayrıca buranın düzenli müşterilerinden. Zamanla sen de alışırsın"O an ne demek istedi anlamadım ama mesaim bitene kadar o masaya göz ucuyla bile bakmadım. Daha fazla rezil olmayı kaldıramazdım.
Bu işe niye giriştim hiçbir fikrim yok 🤷🏻♀️ tek bildiğim biraz daha Hyunjin'den ayrı kalırsak kafayı yiyeceğim
Bu arada Apricity kış gününde ortaya çıkan güneş demek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Apricity || Hyunlix
Fanfiction"Neden bu kadar az konuşuyorsun?" onun bu gizemini gerçekten merak ediyordum. Bir süre bekleyip cevapladı, "Belki de samimiyetim sadece yakın olduklarımadır?" Sanırım kalbim kırılmıştı. Vazgeçtim, kalbim gerçekten çok kırılmıştı. O ise sonunda gözl...