Medya: Taylor Swift-Style
~
Jeongguk kafasını olduğu yerden kaldırıp baktı Taehyung'a.
Kafasıyla, kocaman kocaman olmuş gözlerle baktığı gözlerden hipnoz olmuşcasına onayladı.
Taehyung kocaman sırıtıp elini tutarak onu arabasına götürdü.
Jeongguk'u evine bırakana kadar hiçbir şey düşünmedi. Ya da daha çok hiçbir şey düşünmek istemedi diyelim biz şuna.
Sessiz geçen araba yolculuğunda, Taehyung evin yakınlarına doğru arabasının farlarını söndürmüş ve birkaç metre sonrasında yeterli mesafe olduğunu düşünerek durmuştu.
Taehyung ile Jeongguk birbirlerine yoğun bakışlarla baktı bir süre. Taehyung yutkundu boğazı kurumuşcasına. Nedense bir şeyler ağır geliyordu, kalbini sıkıştırıyordu.Belki de kendisinden küçük olan sevgilisine kötü bir şey olacak diye korkuyordu...
Derin bir nefes alıp verdi. "Kendine iyi bak." dedi. Dudaklarını yaladı. Kalbi neden bu kadar ağrıyordu ki?
"Sende." dedi Jeongguk da. Biri boğazını sıkıyor, ayağını arabaya betonlarla çivilerle monteliyor ve tüm evren sanki ona burda kalması için yalvarıyor gibiydi.
Kafasını çevirip ayaklarına baktı.
Ardından derin bir nefes alarak kapısını açtı.
Yapamayacaktı. İçine bir kere kurt düşnüştü. Bunu demeden gidemezdi. İnemezdi bu arabadan.
Taehyung'a bir eli yarım açılmış kapıda, diğer eli koltukta baktı. Ve ani hareketlerle Taehyung'un dudağına bir öpücük kondurup "Seni seviyorum." hayatında birine dediği en anlam yüklü bu iki sözcüğü onun dudaklarına fısıldayarak arabadan inmeye yeltendiğinde karşılık almıştı.
"Ben de seni seviyorum."
Anne babasının gördüğü o yüzlerinden sonra sevgilerine bile inanmadığından bu cümlenin altında eziliyormuş veyahut cennetin tüm kapıları onun için açılmış gibi hissetti.
Dolmuş gözleriyle Taehyung'a son kez bakıp arabadan nihayet inmişti.
Hızlı adımlarla bir daha arkasına dönmeyerek çıktığı evden aynı şekilde girmiş ve odasında onu bekleyen ebeveynlerini bilmeden pencereden geri içeri girmişti.
Onları yatağında otururken görünce korkup sıçramıştı.
Jeongguk o an eğer bunu tahmin edebilseydi asla o arabadan inmeyeceğini ve ailesinden en uzak şehre Taehyung ile gidebileceğini düşündü, ailesinin onu üst kattaki odalardan birine kilitleyip her şeyini aldığı geri kalan saatlerde.
Ağladı ve ağladı. Bir daha o cümlenin samimiyetini duyamayacağı için, bir daha tatamayacağı özgürlüğü için, mutluluğu, huzuru, Taehyung'u için... Ağladı ve ağladı.
Kalbindeki bir ton ağırlıkla ağladı.
Soğuk suyla duş aldı yine de durduramadı hiçbir şey yaşlarını.
O anlar sadece Taehyung'u istedi. Taehyung'u kokusunu ve onun saçlarını okşamasını, öpmesini, "geçecek" demesini...
Ama o gece ne mucizevi şekilde Taehyung geldi götürdü onu ne de Jeongguk'un gözyaşları dindi...
~
Bölüm sonu.
Bu bölümü yazarken paint taekook'un tanışma hikayesini yazıyo gibi hissettim 😔✊🏾 fpkwnfnw
Kahrolmawk
Bu arada ben bu fici hiç böyle hayal etmemiştim ama etmiştim de.
Bu zamana kdr yazım yanlışlarım olmuş bu arada ama lütfen kusura bakmayın ya :")
Sonradan eklemeli not:
AY ÇOK ÖZÜR DİLERİM BU KDR GEÇ ATTIĞIM İÇİN YA UF 😫 BİR DE ÖĞLEDEN SONRA GELİR DİYORUM REZİLLİK 😭 SİZİ SEVİYORUM AFFEDİN BENİ (🔪) 💗✨
Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur (~˘▾˘)~♡
Kendinize iyi bakın!
♡
