''Yarın görüşürüz!''
Duru gülümseyerek kafasını salladı ve sınıftan çıkan arkadaşına el salladı. Okul çıkışındalardı, normalde her gün birlikte eve yürürlerdi ancak bugün Duru'nun ekstra bir iş için okulda kalması gerekiyordu. Tiyatro hocası okul çıkışında yanına gelmesini söylemişti, yüksek ihtimalle sene sonu oyunu içindir diye düşündü içinden. Oyunu bu sene Duru üstleniyordu.
Sırt çantasını omzuna attıktan sonra okul eteğini düzeltti ve sınıftan çıkıp alt kata, konferans salonuna doğru ilerledi. Hoca orada olacağını söylemişti.
Merdivenleri indikten sonra en sonunda eksi üçüncü kata geldi ve konferans salonuna doğru ilerledi. Bu katta tek başına yürümek Duru'yu biraz korkutuyordu. Işıklar sensörle çalıştığı için adım atmadığı yerler tamamen karanlık gözüküyordu, bu bile onu germeye yetiyordu.
Konferans salonuna doğru yaklaşınca hafiften sesler duymaya başladı. Merakla ilerledikten sonra salona adımını attığında birkaç kişinin daha orda olduğunu fark etti.
''Ne zaman gelecek bu hoca?'' dedi sinirle isminin Berk olduğunu bildiği çocuk. Daha önce aralarında hiç bir diyalog geçmemişti. Geçmesini de istemezdi, tüm okul Berk'in ne kadar kaba bir çocuk olduğunu bilirdi. Duru böyle tiplere gelemezdi.
''Biz de senin gibi bekliyoruz di mi geri zekalı?'' dedi duvara yaslanmış kız. Duru onun hakkında da sadece adının Vera olduğunu biliyordu.
''Çok sınıyorsun beni var ya.'' dedi Berk kaşlarını çatarak.
En sonunda hepsi kafasını Duru'ya doğru çevirdi. Duru bunu fark edince yine eteğini çekişti ve boğazını temizledi. ''Emre hoca buraya çağırdı da.''
''Bizi de.'' dedi en öndeki koltukların birinde oturan Mavi. Salondaki kişilerden sadece Mavi ile daha önceden muhabbeti olmuştu. Geçen sene okul gezisinde Mavi ile sohbet etmişlerdi, belki de tanıdığı en nazik çocuktu.
Duru yavaş adımlarla ilerledi ve Mavi'nin yanındaki koltuğa geçti.
''Hayır ne için çağırdı ki bizi bu herif?'' dedi sahnenin köşesine oturan Berk. Kafasını salondaki en arka koltukta oturan Eren'e doğru çevirdi. ''Pişt! Senin haberin yok mu hiç?''
Hepsi kafasını Eren'e doğru çevirdi. Duru onu burada gördüğüne şaşırmıştı. Eren, okuldaki en ilgi çeken isimdi. Neredeyse tüm kızlarla bir geçmişi vardı, gerçi hiçbiri bir günden fazla sürmemişti. İnsanları zayıf noktalarından vurmaya bayılırdı, kötü bir karaktere sahipti. Okulda ölü gibi gezerdi, çok fazla insanlarla muhattap olmamasına rağmen geniş bir çevresi de vardı.
''Yok.'' dedi Eren düz bir sesle.
Berk iç çekti ve oturduğu yerden ayaklandı. ''Bu kadar yeter, ben gidiyorum.''
Tam berk salondan çıkacakken konferansın sağ kapısından bir gürültü sesi geldi. Hepsi kafasını o tarafa doğru çevirdi. ''Bu neydi?''
''Sağ kapıdan geldi.'' dedi Mavi. Vera arkasını dönüp kapıya doğru ilerledi. Yine aynı ses geldi. ''Bodrum tarafından geliyor.'' dedi Vera kafasını onlara doğru çevirerek.
Konferans salonu en alt kattaydı, sağ kapısından çıkınca küçük bir alanda birkaç tane oda bulunuyordu. Bunlardan bir tanesi okulun bodrum katına iniyordu.
Duru diğerleriyle beraber yavaşça ayaklandı ve Vera'nın yanına doğru ilerledi. ''Belki de hoca oradadır?'' dedi Mavi diğerlerine bakarak.
''Aynen amına koyayım bodrumda saklanıyor.'' dedi Berk ve bodrumun kapısını açtı. ''Hiçbir şey görünmüyor.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
altımızdaki sırlar
Teen Fiction''Bir saniye.'' dedi Vera kaşlarını çatarak ve tahtayı eline aldı. ''Bizim adlarımız değil mi bunlar?'' Duru da Vera'nın yanına gelip tahtaya baktı. ''Hepimizin ismi yazıyor..'' Konuşmalara kulak misafiri olan Eren olduğu yerden kalktı ve yanlarına...