Hepsi kaşlarını çatmış bir şekilde karşılarında duran kara tahtaya boş boş baktı. En sonunda sessizliği Vera bozdu. ''Birisi bizimle fena kafayı buluyor.''
Duru elindeki tahtayı arkalarında duran masanın üzerine koydu. ''Birisi bizim buraya gelmemizi planlamış gibi duruyor.'' dedi hepsinin suratına bakarak.
''Sabaha kadar yazıyor..'' dedi Mavi telaşlı bir şekilde. ''Sabaha kadar burada mı duracağız yani?''
''Birisi bizi kasıtlı kapattı işte.'' dedi Duru. ''Sırlarımızı anlatana kadar da çıkarmayacak gibi duruyor.''
''Benim bir sırrım yok.'' dedi Mavi. ''Ne anlatmam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yok.''
''Anlatacak bir şey yok.'' dedi Eren. ''Buna inanacak kadar aptal olamazsınız.'' Vera ile gözleri buluştuğunda ikisi de hemen gözlerini kaçırdı.
Berk tahtanın altında yazanı gördüklerinden beri ağzını açmamıştı. Sessiz ve stresli bir şekilde konuşulanları dinliyordu. Vera bunu fark edince dikkati Berk'in üzerine çekti. ''Sen biraz tırstın sanki. Yoksa birisine nazik olduğun bir videon falan ellerine geçti de ondan mı korktun?''
''Çok komik.'' dedi Berk ve göz devirdi. ''Eren'e katılıyorum, bu saçmalığa inanıp sırrını anlatacak bir aptal varsa eğer aranızdan, buyursun.'' Ayağının önünde duran kutuları tekmeledi ve yolunu açıp kenardaki masanın yanında duran sandalyelerden birine geçti.
''Hepiniz bir sırra sahip olmayacak kadar sıkıcı insanlar değil misiniz zaten?'' dedi Eren sakin bir ses tonuyla. Vera kafasını ona çevirdiğinde Eren imalı bir şekilde ona baktı.
''Kimin nasıl bir hayat sürdüğünü bilemezsin.'' dedi Duru gözlerini Eren'e çevirerek. Eren de yavaşça kafasını Vera'dan çekip Duru'ya doğru çevirdi ve tek kaşını yavaşça kaldırdı, ''Öyle mi? Mesela senin gibi tüm notları çok iyi olan ve hocaların ayak işini yapan bir kızın ne gibi bir sırrı olabilir merak ettim cidden. Yoksa gizlice oyuncak bebeklerini falan mı öpüştürüyorsun?''
Duru göz devirdi ve Berk'in yanına doğru ilerleyip oradaki sandalyelerden birine oturdu. ''Sabaha kadar ne yapacağız burada?''
''Hiçbir fikrim yok..'' dedi Vera sıkıntıyla ve masanın üzerine oturdu. ''Birisinin bizi fark etmesini bekleyeceğiz sanırım.''
''Bunu bekleyecek vaktim yok.'' dedi Eren kaşlarını çatarak. ''Bu gece işlerim vardı.''
''Tabii ki vardır.'' dedi Vera, ''Söylesene Eren, bu gece hangi kızı kendine aşık edip salak yerine koyacaktın?''
''Tch.'' dedi Eren ve göz devirdi. ''Hangi arkadaşının kalbini kırdım bilmiyorum ama benimle uğraşmayı bırakırsan iyi edersin.'' dedi ciddi bir ifadeyle.
''Hangi arkadaşım olduğunu söylesem de ismini hatırlayacağını sanmıyorum, o yüzden..'' dedi Vera ve omuz silkti.
''Ben de umrumda olacağını sanmıyorum zaten.'' dedi Eren ifadesiz bir şekilde. Vera sinirle kaşlarını çattı ve kafasını başka yöne çevirdi.
''Ben tüm gecemi burada geçirmem.'' dedi Berk. Her zamanki sinirli ses tonundan eser yoktu, gerçekten tırsmış gibiydi. ''Bu tahtadaki olay gerçekse bunu yazan kişinin mantıken burada olması gerekmiyor mu? Yoksa nereden bilecek sırlarımızı söyleyip söylemediğimizi?''
''İlk defa mantıklı konuştun.'' dedi Vera. Berk sadece gözünü devirdi ve derin bir nefes verdi.
''Daha fazla saçmalayacak mısınız?'' dedi Eren kaşlarını çatarak. ''Kim ne yapsın sizin sırrınızı amına koyayım?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
altımızdaki sırlar
Dla nastolatków''Bir saniye.'' dedi Vera kaşlarını çatarak ve tahtayı eline aldı. ''Bizim adlarımız değil mi bunlar?'' Duru da Vera'nın yanına gelip tahtaya baktı. ''Hepimizin ismi yazıyor..'' Konuşmalara kulak misafiri olan Eren olduğu yerden kalktı ve yanlarına...