-2-

322 26 36
                                    

Yavaşça gözlerini araladı Shelly.. Gözlerini sağa sola gezdirdi. Bir odanın tavanına bakıyordu. Yine yavaş yavaş başını kaldırınca burası hiç de yabancı gelmedi ona. Colt'un odasında onun yatağındaydı.

Olanlar sonradan aklında canlanmaya başladı. Peşinden koştuğu haydut onu tuzağa düşürüp şok tabancasıyla hiç acımadan vurmuştu. Acıya dayanamayıp yere yıkılmıştı. Sonrasını hatırlamıyordu zaten, kendinden geçmiş olmalıydı. Onu buraya Colt'un getirdiği belliydi.

O bunları düşünürken yatağın dibinden bir miyavlama sesi geldi. Birkaç saat önce ona süt verdiği siyah yavru kedi bir şekilde Colt'un evine girmiş, Shelly'nin yanına gelmişti.
Shelly yatağın altına eğilip kediciği ellerinin arasına aldı ve başını okşamaya başladı:
- Demek beni takip ettin ha? Seni yaramaz tatlı şey.. Kediler nankördür diyenler utansın şimdi..

Kediyi sevmeye başladıktan bir süre sonra kapı tıklandı:
- Shelly? Gelebilir miyim?
"Tabi ki Colt." diye cevap verdi Shelly. Onun geldiğini anlamak onu mutlu etmişti.

Colt içeri girdi:(yani bi zahmet)
- İyi görünüyorsun Shelly.
Yatağın kenarına oturdu:
- Nasıl hissediyorsun? Ağrın var mı?
"Ben gayet iyiyim Colt, teşekkürler." dedi Shelly. Sonra olanlar aklına geldi ve utana sıkıla sordu:
- Onu kaçırdık, öyle değil mi?

"Evet.." dedi Colt. Ellerini Shelly'nin omuzlarına koydu:
- Ama bunu dert etme. Şu an benim için önemli olan senin iyi olman. O haydutu halen yakalayıp altınları geri alabiliriz. Üstelik onun nerede saklanıyor olabileceğini de artık tahmin edebiliyoruz. Sen onun peşinden bu kadar gitmeseydin bunu bilemeyecektik. Yani.. Teşekkür ederim Shelly.
Sonra yavaşça geri çekildi ve kapıya yöneldi:
- Sen uyanmadan önce doktor çağırmıştım. Dinlenmeni söyledi. Benim kasabada bazı işlerim var. Kendini fazla yorma olur mu?
"Tamam." dedi Shelly. Colt çıkarken arkasından bakakaldı:
- Sana yardım etmeye her zaman hazırım Colt..

"Bu işe bir çözüm bulunmalı!!"
"Yeni bir bekçiye ihtiyacımız var!!"
"O haydutların yaptıkları yanlarına kalmamalı!!"
"Altınlarımızı geri istiyoruz!!"

Bu cümleler salonu doldurmuş durumdaydı. Colt kalabalığı susturmak için yumruklarını hızlıca masaya vurdu:
- Sessizlik lütfen!!

O anda gerçekten bir sessizlik oldu. Colt, yumruklarını masadan çekti:
- Bakın, mağdur olduğunuzu ve ne istediğinizi fazlasıyla görebiliyorum. Sizden şu an yalnızca çözüm odaklı fikirler veya olayla alakalı bilgi istiyorum. Zaten toplanma sebebimiz de bu.

Salondakilerden biri söz istedi:
- Yalnızca bir haydut yok. Bankadaki patlamadan sonra bir atlı arabayla beraber ellerinde altınlarla iki kişinin daha kaçtığını gördüm.
"Ben de." dedi başka bir kasabalı. "Yanlış hatırlamıyorsam biri beyaz uzun bir ceket ve mavi botlar giyiyordu. Diğerinin ise büyük sarı-yeşil bir şapkası ve arkasında sallanan bordo-sarı bir atkısı vardı.

"Uh..yapmayın!" diye söze atladı başka bir kasabalı. "Onlardan sayıca fazlayız. Küçük bir ekip bile kursak onların hakkından gelebiliriz."
Colt "hayır" anlamında başını salladı:
- Bu şekilde onları alt edebileceğimiz garanti değil. Bir tanesinin oldukça güçlü bir şok silahı var. Üstelik menzili ne kadar uzun hiç bilmiyoruz. Birkaç saat önce arkadaşımı vurdu ve nerdeyse öldürüyordu.

Öneriyi yapan adam bu konuda gayet istekli görünüyordu. Kollarını kavuşturdu ve net konuştu:
- O zaman olabildiğince çok kişi toplayalım. Güçlü silahlara sahip olmaları bahane olamaz.
Onunla birlikte salonun kalanı da "Evet." dedi.

Colt iç çekti:
- Pekala, pekala.. Eli silah tutabilen bir gurup toplamaya başlayın o halde.
Sonra oturduğu yerden kalkıp kapıya yöneldi:
- Ama sakın ben onay vermeden saldırmaya kalkmayın. Toplantı bitmiştir..

Colt salondan çıktığı zaman hava epeyce kararmıştı. Toplantı bayağı uzun sürmüştü. Bir anda bir karara varılmıştı, Colt halen bu karardan emin değildi. Her ne kadar kasaba halkı istese de Colt bu işten en az zararla kurtulmak istiyordu. Daha mantıklı bir çözüm bulana kadar da kimseye kötü bir şey olmasını istemiyordu. Özellikle Shelly ve Spike'a.

Aklından toplantıda dinlediği sözleri çıkaramıyordu bir türlü. Üstünde büyük bir yük hissediyor, bu onu oldukça geriyordu. Beyninde sürekli o sorumsuz adamın sözleri yankılanıyordu. "Bu bir mazeret değil, büyük bir gurupla gidelim."

Bunları düşünerek bir anda aşırı sinirlendi ve önündeki çakıl taşına hiddetle vurdu. Yumruklarını sıkıp kollarını havaya kaldırdı ve hızla indirdi:
- Büyük gurupmuş. O silahla bir vurul da o zaman gör büyük gurubu, seni kendini bir şey sanan herif!!!

Durdu. "Sakin ol Colt.......sakin ol." dedi kendi kendine. "Öfkelenmek herhangi bir şey kazandırmayacak. Spike'ı bulup eve döneyim. Biraz uzanıp rahatlarsak daha sağlıklı düşünebilirim."

Tam bu sırada duyduğu sesle beraber önündeki sokak lambasına başını çevirdi ve şoke oldu.

"Sonunda seni görmek güzel, şerif......"

Haydut ile İşbirliği?!  (Brawl Stars)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin