Haydut ile İşbirliği?! (Brawl Stars)

-5-

"Ne demek Spike kaçırılmış?"
" Kapana mı kısıldık yani?"
" Hem onu hem altınları nasıl kurtaracağız peki?!"
" Ne yani şimdi haydutları yakalayamayacak mıyız?"

Kalabalık yine susmak bilmiyordu. Colt, Shelly'ye bakıp "Kasabalıların ses kısma tuşu yok galiba.." dedi. Shelly "Ben hallederim." der gibi elini kaldırdı:
- Kulaklarını kapa. Sanırım bunu yapmaya mecbur kaldım.

Colt, Shelly'nin ne yapacağını anlamasa da söylediğini yaptı. Shelly, brawler formuna girip tüfeğini havaya kaldırdı ve ne zamandır hazırda beklettiği süper saldırısıyla havaya ateş etti.
 
Bu kadar yüksek bir sesten sonra herkes Shelly'ye dikkat kesildi tabi. "Hah şöyle." dedi Shelly. Colt'a bakıp "Şimdi konuşabilirsin." anlamında başını salladı.

Colt kasaba halkına yüzünü döndü:
- Bakın, ne Spike'dan ne de paranızdan vazgeçtim. Yalnızca doğru zamanda söyleyeceklerimi yapın yeter.

O sırada biri kalabalığı yararak geldi. Barmendi bu. Nefes nefeseydi. Colt onun koluna girdi ve köşedeki evin merdivenlerine oturmasını sağladı. "Önce bir soluklan Barley, sonra anlat. Bu acele de neydi böyle? Bu kadar koşmanın sana iyi gelmeyeceğini biliyorsun."

dedi... Ama dediğine pişman oldu. Barley elindeki şişeyi Colt'un kafasına vurdu. "O kadar da yaşlı değilim, biraz saygılı ol!!" diyerek onu tersledi.
Elindeki kağıdı ona uzattı:
- Bunu biraz önce masamda gördüm. Üzerinde "şerif'e" yazıyordu. Önemli olabileceğini düşündüm.

Colt bir eliyle acıyan başını okşarken diğer eliyle de kağıdı aldı. Açıp okumaya başladı.

Yazanlara o denli dalmıştı ki Shelly'nin "Ee neymiş?" diye sormasıyla kasaba meydanında olduğunun farkına vardı. "Sen iyi misin?" diye sordu Shelly. "Yüzün bembeyaz kesildi.."

Colt anında arkasını döndü, Shelly'nin kolunu kavradı ve onu yan taraftaki tenha evin arkasına götürdü. Bu konuyu yalnız konuşmak istiyordu.

Shelly kötü bir şeyler olduğunu anlamıştı. "O kadar mı kötü?" dedi. Her ne kadar pozitif kalmaya çalışsa bile Colt'un yüz ifadesi onun da endişelenmesine sebep olmuştu.

Colt gergin bir ifadeyle elindeki kağıdı okuması için Shelly'ye verdi. Kağıtta yazanları okurken Shelly de Colt gibi gerginleşmeye başladı..

"Altınlarını ve arkadaşını geri istediğini duydum........ Altınların için sana söz veremem ama eğer arkadaşının canı senin için önemli ise yarın benim inime gelirsin. Tek başına. Eğer yanında bir kalabalık ile geldiğini farkedersem yeşil saçlının kafasına sıkarım. Seçim senindir."

"Peki bunu hangi haydut yazmış? Seninle konuşan mı yoksa beni şok silahı ile vuran mı?" diye sordu Shelly.

"Benimle konuşan, Edgar, bunu o yazmış olamaz." dedi Colt. "Hem aşırı tehditkar bir tavrı yoktu hem de iki tarafın da istediğini yapabilirim demişti. Üstelik.....

Shelly:
- Üstelik ne?
Colt:
- O ergen, bilmiş tavırlı hayduttan böyle güzel bir yazı beklemiyorum.
- ....... Birinci söylediğin daha mantıklı geldi.... Peki ne yapıcaz?

Colt biraz düşündü, sonra Shelly'nin memnun olmayacağını bildiği halde cevap verdi:
- Shelly...... Söylediğini yapmam gerek gibi görünüyor. Bu iş gayet ciddi, o haydut da öyle. Gittiğim zaman Spiek'ı güvenceye alıp boş bir an yakalarsam silahımla kasabaya işaret verebilirim, böylece altınlar için de toplanan grup harekete geçe-....... Shelly??

Shelly'nin durgun durgun yere baktığını görüp konuşmayı bıraktı. Onun yüzüne bakması için elini Shelly'nin çenesinin altına koydu ve yukarı kaldırdı.