Koskoca iş binasının önünde dururken elindeki mektupla duraksadı. Hayatının son gününü böyle geçirmek gerçekten garip olacak gibiydi. İçınde garip, ne olduğu belirsiz bir hisle içeri girdi. Asansörün düğmesine basıp beklemeye başladı. Asansör çok yukarıdan geliyordu. Gelmesine daha 12 kat varken genç kızın yanında onun yaşlarında bir oğlan belirdi. Tıpkı onun gibi kırmızı gözleri, mor göz altları ve soluk teniyle birbirlerini andırıyorlardı. 8. kata gelince kırmızı saçlı oğlan sinirli bir ses çıkartarak ikişer üçer merdivenleri adımlamaya başladı.Asansör varınca içine bindi yorgun kız, artık yaşaması için bir sebebi yoktu ve gördüğü ilk kişiye bu mektubu verip kendini ölümün soğuk kollarına bırakmanın vakti gelmişti. Lanet etmişti, daha 23 yaşında onu bu duruma sokanlara lanet etmişti. Her kata yaklaştıkça kalbi daha da hızlı atmaya başlamıştı.
Derken 5. katta asansör durdu, o sabırsız kırmızı diken saçlı oğlan vardı yanında. Elindeki mektubu daha sıkı tutarak kenara çekildi onun girebilmesi için. Çatının olduğu kata basınca kalbi daha da hızlanmaya başladı. Bu duygu, hissettiği şey, kocaman binanın önünde dururken hissettiği garip şeyin aynısıydı.
Elindeki mektuba baktı bir süre, üstünde küçük bir adres vardı, elveda mesajları. Binanın köşesine yaklaşıp mektubu oğlanın eline verip bir anda koşup atlamayı düşündü, yapabilirdi. O güçsüz bacakları artık hafif vücudunun ağır yükünü taşıyamayacak durumdaydi. Her şeye bir anda atlayarak son verecekti.
Oğlana doğru baktı, çalışanlardan biri olduğunu düşündü ama burada çalışanlar hep zengin ve genellikle takım elbise içindeydiler. Onun üzerinde ise sadece siyah bir hoodie ve gri bir eşofman vardı. Üstelik çok da temiz sayılmazlardı. Gözlerini yavaş yavaş açıp kapatıyordu. Sanki göz kırpmayı hiç istemiyor da zorunda kaldığı için gözlerini kırpıyormuş gibi.
Kırmızı saçlı oğlan ona doğru kafasını çevirince birkaç saniyeliğine göz göze geldiler, ikisi de birbirinin gözlerindeki yorgunluğa baktı bir süre. Yavaşça bakışlarını birbirlerinden ayırırlarken çatıya varmalarıyla birden asansörün kapıları açıldı yavaşça. İkisi de ilerledi yavaşça o üstünden atlanması zor olmayan parmaklıklara doğru. Bir elinde mektubu tutarken gözlerinden akmaya çalışan yaşlara mani olmaya çalışıyordu. Belki onları durdurabilirdi ama kalbinin bu denli çarpışını ve içindeki bu garip hissiyatı bir türlü bastıramamanın verdiği huzursuzlukla ellerini sıktı. Arkasını dönüp oğlana mektubu verip kendini atacaktı, planı işliyordu.
Yarım açık olan gözleriyle kafasını yukarı kaldırarak elindeki mektubu oğlana uzatırken onun da elinde bir kağıt olduğunu ve ona uzatmaya çalıştığını fark etti. İkisi de birbirlerine bakarlarken oğlanın elindeki katlanmış mektubu alıp açtı. Tıpkı onunki gibiydi, ikisi de aynı amaç için buradaydı. Asansörde tesadüfen karşılaştığı adam da onunla beraber intihara mı kalkışacaktı?
Kendi mektubunu da ona doğru uzatıp açmasını istedi. Çoktan dolmuş gözleriyle ona doğru bakarken mektubu açıp okuyan oğlanın da kafası hafiften sola eğildi ve karşısındaki kıza bakmaya başladı.
İkisi de birbirlerine donarak bakarlarken artık zaten çok dolu olan gözlerindeki gözyaşlarını tutamamaya başlamışlardı. İkisi de sessizce çıkan hıçkırmaların ve gözyaşlarının öylece akmasına mani olamıyordu. Ellerini yavaşça aşağı indirerek parmaklıklarq doğru yürümeye başladı.
"Belki de direkt atlarsam bir şey olmaz."
"Hayır."
Bir anda gözleri açıldı genç kızın. Bu cümleyi içinden söylediğini düşünmüştü oysa. Yavaşça kafasını arkaya doğru çevirdi, gözündeki yaşlar hala durmamıştı. Önüne tekrar döndüz parmaklıkları daha sıkı tutmaya başladı, gözyaşlari daha da güçlenmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıfırdan Başlamak (Tendou X Reader)
Fanfic"En sevdiğin tatlı ne?" "Çikolatalı dondurma." "Sana yapmasını öğretebilirim. Beraber yapmak ister misin?" #1 TendouSatori 30.08.2021