Şenlikten sonraki üç hafta sesime uygun şarkı seçmek ve bunları prova etmekle geçti. Tüm grup toplanacağı zaman Asumanların evinde toplanıyorduk. Asumanın babası ve annesi iş için yurt dışına gittiği için evde sadece abisi ve asuman kalıyordu. Abisi de biz gittiğimizde rahat çalışabilmemiz için dışarı çıkıyor ya da odasına kapanıyordu. Yarışmanın formatını bilmediğimiz için rapten türküye kadar gücümüzün yettiği her türden en az bir şarkı hazır etmeye çalışıyorduk. Bazen kendi bestelerimizi yapmak içnbile uğraşıyorduk. Grupta en çok benim çalışmam gerekiyordu ve hafta iki kez toplanmak bana yetmiyordu. O yüzden gruptan kim müsait olursa onunla ağaç eve gidip çalışıyordum. bu genelde Mayıs oluyordu. Çünkü gitarla çalışmamın daha faydalı olduğuna inanıyorduk. Asuman baya yol kat ettiğimi söylemişti ki bunu ben de hissediyordum. Hiç çıkamadığım notalara çıkabiliyor ve kafa sesimi kullanabiliyordum artık.
Günler böyle akıp giderken Asumandan gelen mesajla yerimden fırladım. Üzerime çizme paça kot pantolonumu geçirdim, açık pembe kapüşonlumu giydim ve evden çıktım. Asumanlara ulaştığımda bütün ekip toplanmıştı. hemen kendimi Batu'nun yanındaki koltuğa attım. Batu grubumuzun kıvırcık bateristiydi. Çok neşeli ve sevecen bir çocuktu. Hepimiz meraklı gözlerle Asumanı süzüyorduk. Bizi pek de fazla bekletmedi güzel arkadaşımız. 'Yarışma formatı geldi galiba.' dedi. Elinde tuttuğu uzun zarfı açtı ve okumaya başladı.Birkaç dakiika sonra gruptan uğultular yükselmeye başlamıştı. kendimizi tanıtan bir video çekip gönderecektik. Eğer seçilirsek bizi 1 ay sürecek kampa alacaklardı. Burada diğer yarışmacılarla beraber kalacaktık. Yarışmanın sonucu sadece müziğe göre değil davranışlara göre de değerlendirilecekti. Ve kazanan grup 2 haftalık istediği ülkeye tatil kazanacaktı.
'O evde diğer yarışmacılarla beraber yaşamak, düşünmesi bile heyecan verici değil mi?' dedi Helin. Helin grubun yan flütçüsüydü. Düz sarı saçları ve bal rengi gözleriyle doğal bir güzelliği vardı.
'Evet, o eve gitmeyi çok istiyorum. Büyük ödülü kazanmak şöyle dursun, orada rakiplerimizle beraber yaşamak, sonra da onlarla yarışmak! Hayal edin, ne kadar büyüleyici!' diye destekledi Batu.
'Bizim için çok iyi bir deneyim olur. Yarışmanın atadını moleküllerine kadar alırız.' dedi Asuman.
Herkesin bu heyecanlı halini bir köşeden gülümseyerek izliyordum. telefonumun çalmasıyla odadan çıktım. Babam çağırıyordu. İçeridekilerle vedalaşmak için salona döndüm.
'Arkadaşlar, benim gitmem gerekiyor. Video için ne yapabileceğimizi hepimiz düşünelim, 2 gün sonra yine burda buluşalım derim ben, ne dersiniz?'
Mayıs başıyla onayladı, diğerleri için de bir sorun olduğunu sanmıyordum. Asuman da tamamdır diyince iyice emin oldum. Asumanın bu grubun beyni olduğunu düşünüyordum. Kapıdan çıktığım sırada Mayıs'ın arkamdan geldiğini fark ettim. Durdum ve yetişmesi için bekledim. Yanıma geldiğinde yürümeye devam ettim.
'Eşlik etmene gerek yoktu Mayıs, arkadaşlarınla kalabilirdin. Açıkçası ben bu hallerini daha fazla göremediğim için üzülüyorum.'
'Sen onların bu yarışmayı kazanmak için en ihtiyaç duydukları şeysin. Onların mutluluğunu koruyorum prenses, yoksa sen eve gidip evdeyim mesajı atana kadar aklım sende kalacağı için değil.'
Tebessüm ettim. daha iki ay önce arkadaşlarımın yanında bile şarkı söyleyemezdim, şimdi ise önemli bir yarışmaya solist olarak katılacaktım.
'Garip değil mi Mayıs? İki ayda hayatım değişti. Hayallerim birer birer gerçek oluyor sanki.'
'Belki artık ufak mutlulukların bile değerini anlayacak kadar acı çekmişsindir Eylül, ya da sınavını başarıyla geçmissindir ve bu da evrenin sana bir hediyesidir, olamaz mı?
'Her ne olursa olsun kesinlikler şikayetçi değilim. Hayatımın en güzel hikayesini yaşıyorum şu an. Bu günleri bozmaya niyetim yok. Bunun iyi bir hikaye olmasını istiyorum. Yaşandığı için memnun olacaklarımdan.'
'Sanki bunların son kullanma tarihi var gibi konuşuyorsun. Yarışmadan sonra dağılacağımızı falan mı sanıyorsun?'
'Hayır hayır, ne zaman uzaklaşırız bilemiyorum. Bunları zaman gösterecek. Ama başlayan her şeyin biteceğine inanırım ben.'
'O zaman neden başlattın? Bittiği zaman canın acımayacak mı?'
'Acıyacak. Ben bu grupla kendimi keşfettim. Gerçek arkadaşlar edindim, sevilmenin tadına vardım. Birilerini sevdim. Kendime güvenmeyi öğrendim. Dostluğun ne demek olduğunu öğrendim. İlk defa birilerinin beni önemsediğini hissettim. Bunlardan sadece biri bile acı çekmeye değer bence. Zaten mesele de bu değil mi? Acı çekmeye değecek şeyler bulmak. Belki yollarımız ayrılacak, birbirimizi bir rdaha hiç görmeyeceğiz, hayatımıza başkaları girip çıkacak, ama ben sizi asla unutmayacağım. Aklıma her geldiğinizde buruk bir tebessüm yayılacak suratıma. Evet kimse sizin gibi olamaz ama yaşamaya da küsmeyeceğim çünkü bu size ihanet etmek olur. Beni siz bataklıktan çıkarmışken kendimi tekrar bataklığa atamam.' sustum . Daha fazla devam edersem ağlacağımı biliyordum. Kendimi toparlamak için bir ağaç kütüğüne doğru yürüdüm ve oturdum. Mayıs da hemen yanıma oturdu. bana doğru döndü.
'Canını bu kadar çok yakan şeyin ne olduğunu merak ediyorum. Seni hergün hıçkırarak ağlatan şeyin ne olduğunu deli gibi merak ediyorum. Güçlü kız ayaklarıyla herkesi uyuttuğunu farkındayım. Böylesi kolayına geliyor. Kimsenin seni anlamayacağını düşünüyorsun ve bu yüzden anlatmıyorsun. Nasıl hissettiğini anlıyorum Eylül. Sadece nedenini anlamıyorum. - durakladı, uzandı ellerimi tuttu, gözlerimin içine baktı- Senin nasıl hissettiğini gerçekten anladığıma inanıyorsun, değil mi?
Başımı salladım. 'İnanıyorum.' diye fısıldadım. Ellerimi dudaklarına yaklaştırırken hafifçe eğildi. Avuç içlerimden öptü. O avuç içlerimden öptü sadece ama ben iliklerime kadar titredim. Ona yaklaştım, başımı omzuna yasladım. Hiç itiraz etmeden elini belime doladı.
'Acı çekmeni istemiyorum. Ne yaşamış olursan ol, artık yeni bir hayatın var. Artık- sözünü kestim. Kendi cümlemle tamamladım. 'Artık sen varsın.'
Gerilen kaslarından gülümsediğini anlayabiliyordum. Birkaç dakika daha orada öylee kaldıktan sonra istemeye istemeye evin yolunu tutttuk. Kapıya geldiğimizde ona sarıldım. Kulağıma iyi geceler prenses diye fısıldadı. O, alnımdan öperken ben gözlerimi kapattım, gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zıt Kutupların Hikayesi
RomanceEylül, içinde milyon çeşit kendisinin olduğundan emin bir kız. Aksi ve uysal. Kendini beğenmiş, bir o kadar da özgüvensiz. Cesur olduğu kadar korkak. İnsanları kendinden uzaklaştırmak konusunda master yapmış. Mayıs, kendine güveni tam, çek...