Ertesi sabah, pencereden sızan güneş ışıkları ve kuş sesleriyle uyandım. Dün geceki felaket yağmur dinmiş, güneş açmıştı. Yatağımda doğruldum ve esneyerek pencereye yaklaştım. Evimiz 3 katlıydı. Giriş katta genişçe bir balkon ve salon vardı. İkinci katta anne-babamın yatak odası ve misafirler için dizayn edilmiş odalar mevcuttu. Üçüncü kat ise tamamen bana aitti, çatı katıyla beraber. Evin tek ve zeki çocuğuydum. O yüzden derslerimde başarılı olmam takdirinde istediğim her şeye sahip olabilirdim. Bunun bilincinde olan ama hiçbir zaman bunlarla şımarmayan bir çocuktum ben.
Ben arka bahçemizi izlemeye dalmışken, yatağımın başucunda duran alarm çalmaya başladı. Erken kalkmak benim karakterimin bir parçasıdır. Birgün geç kalksam o gün üstüme bir uğursuzluk çöker, hiçbir şey yapasım gelmez. Fırlayıp the killers'ın playlistini açtım. Sesi artırdım ve duşa girdim. E güne güzel başlamak lazım değil mi? Bir de ben kendimi mutlu etme yolunu biliyorum. Yani mutluluğumu bir insana bağlamıyorum artık, geçtim onları. Seni sadece sen mutlu edebilirsin. Sen mutlu olmaya karar verdiysen kimse seni mutsuz edemez ve tam tersi de geçerli. Bir rock star gibi hissederek duştan çıktım. Üzerime kalçalarımın biraz altında bir tişört geçirdim. Koşarak bütüüün perdeleri ve pencereleri açtım. Havluyla saçımın suyunu iyice çektikten sonra havluyu bir kenara fırlattım ve içimden gelen dans etme güdülerine gün yüzüne çıkmaları için izin verdim. Müziğe kendimi bıraktım ve playlistin sonuna kadar saçma salak hareketlerle dans ettim. Tavsiye ederim. Özellikle aynanın karşısında dans ederseniz gülme krizine de girebilirsiniz. Son şarkı da bittikten sonra kendimi iki kişilik yatağıma çaprazlama fırlattım ve bir an için havaya fırladım. Etki-tepki dedim ve gülümsedim. Olayların bilimsel nedenlerini açıklmak hoşuma gidiyordu. Kalkıp yatağımı topladım, Saçlarımı taradım ve tepede rastgele bir atkuyruğu yaptım. Altıma taytımı geçirdim ve koşu ayakkabılarımı giyip kendimi dışarı attım. Arka bahçemizden başlayan ormanda koşmaya, orada vakit geçirmeye bayılırdım. Her köşesini avucumun içi gibi bildiğim için yaklaşık yarım saat rastgele koştum ve orman yolumu yine o ağaca çıkartmıştı işte. Ne zaman olursa olsun, hangi nedenle evden çıkarsam çıkayım kendimi bu ağacın altında buluyordum. Ağacın geniş bir gövdesi vardı. Ve o da ne?! Tepedeki bir ağaç ev miydi yoksa hayal mi görüyordum? Daha önce nasıl göremediğime şaşırarak yukarıya tırmandım. Kapı aralıktı ve içeriden müzik sesi geliyordu. Kapıyı ittim ve bilin bakalım kimi gördüm. Hadi canıııım tahmin edin. Evet evet, Mayıs! Yarı yatar yarı oturur pozisyonda, kulaklıklarını takmış hem kafasıyla tempo tutuyor hem de kitap okuyordu. Kapıdaki hareketlenmeyi fark etmiş olacak ki bana doğru baktı. Ben izinsiz girdiğim için kızacak sanmıştım, oysa o gülümsedi ve yardım etmek için elini uzattı. Kendimi atletik bir hareketle içeri atıverdim ve karşısına yerleştim. İçerisi taş çatlasa dört metrekare ancak vardı.
-Ee Seni hangi rüzgar attı buraya, dedi oturuşunu dikleştirirken.
-Bilmiyorum, ne zaman ormanda gezintiye çıksam kendimi bu ağacın altında buluyorum dedim.
-Hayır, onu biliyorum, milyon kere bu ağacın altına geldin ama hiçbir zaman ağacın üstüne bakmadın.
-Yani ağacın altına oturup gökyüzünü seyrediyordum ama ağacın altına oturunca ağacın üstünü göremiyor insan. Bir dakika, ben ağacın altında otururken sen beni yukarıdan gözetliyor muydun?
-Ben öyle demezdim. Sadece sihirli mutluluk dükkanımı benden başkaları keşfetmesin diye dua ediyordum.
-Sen Mayıs çok kötüsün. Böylesine büyüleyci bir güzelliği benden nasıl saklayabildin, derken gülümseyerek arkamdaki yastığı ona fırlattım.
-Sen daha bir şey görmedin bile, dedi yastığı geri verirken. Benimle yarın sabah 5te burada buluş ve unutmadan, polaroidini getirmeyi unutma, dedi ve atlayıverdi aşağıya.
Yüzümde bir gülümsemeyle ağaçtan indim ve eve doğru yürüdüm.
-------- ARKADAŞLAR, BURAYA KADAR OKUYAN VARSA ÇOK TEŞEKKÜREDERİM. VE THE KILLERS'IN HUMAN VE MR. BRİGHTSİDE ŞARKILARINA DA BAKMANIZI ÖNERİRİM :))) ---------
![](https://img.wattpad.com/cover/17128947-288-k594661.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zıt Kutupların Hikayesi
RomansEylül, içinde milyon çeşit kendisinin olduğundan emin bir kız. Aksi ve uysal. Kendini beğenmiş, bir o kadar da özgüvensiz. Cesur olduğu kadar korkak. İnsanları kendinden uzaklaştırmak konusunda master yapmış. Mayıs, kendine güveni tam, çek...