Vahşi Kedi

2.8K 24 23
                                    

Pierre ve ben Pierre'in evine doğru gidiyorduk doktora yaklaşık yarım saat yalvarmıştım hastanede kalmamak için evede gidemezdim henüz Joseph'in annemlere ne aöylediğini bilmiyordum ve gecenin bu saatinde ben geldim diyemezdim çantam Joseph'in kaçırılmadan önceki arabamızdaydı şu an yola bakıyordum ama aklim tamamen başka yerdeydi her Josephle aram kötü olduğunda yanında Sarah mı olucaktı düşüncelerimi bölen pierre'in sesiydi
-ne düşünüyorsun dediğinde derin bi nefes çektim
-sence dedim
-bak eminim açıklaması vardır hem senin yanından saatlerce ayrılmadı uyumadı bile Sarah ne alaka onu da anlamadım ama dediğimde bişey demedim

10-15 dk sonra bi saray gibi bir yerde durmuştuk Pierre'e anlamsızca baktım
-tanrım motele falan gidemezmiydik bune böyle dediğimde bahçedekiler çoktan kapıları açmıştı
-müze falan mı burası dediğimde Pierre kahkaha attı
-babanem öldüğünde belki ama şu an hala bizim tatlım ve halk'a açık değil dediğinde kaşlarım çatıldı
-pardonda siz ne oluyosunuz ayrıca bende halktan biriyim ve şu an içeri girdim
-babanem şu an burda değil hatta çoğu kişi burda değil Joseph'in babası bi ara burda kalıyodu ama babanem gidince oda gitti annemler merkezdeki Köşkte yaşıyolar gerçi babam hep seyahatte benimse kendi evim diğerlerinden uzak şanslıyız
-bu ne bişim bi ev soy ağacı gibi sürekli yeni bi dala ayrılıyo dedim ve sevmediğimi belirttim Pierre güldü ve elini belime atarak beni evine doğru yürüttü

Pierre'in evi küçük bi villa gibiydi diğer evlerin yanında.
-maalesef köşküm tek kişilik güzellik ve erkek arkadaşım seninle yattığımı duyarsa ağzıma sıçar o yüzden evimin yanındaki ev Joseph'in sen orda kalırsın ama önce biraz konuşalım mı dedi ve elini omzuma attı kafamı salladım ve içeri girdik ışığı açtı ve evin verandasındaki koltuğa oturdum cidden yorulmuştum ve ağrı kesicinin etkisi azalıyordu sanırım
-eee anlat bakalım noldu dediğinde içli bi nefes aldım
-kapı çaldı adamın biri göldeyken eşyaların-
-hey hey oraları bilmiyorum geç hastaneyi anlat dedi gülerek ve elime bi meyve suyu verdi
-Joseph ve ben tartışıyorduk sonra Joseph birden elini öyle kaldırınca bana vurucak sandım yani ani bi refleksti bende kafamı kollarımın arasına alınca sinirlendi ve gitti dedim ve ekledim
-Şimdi sen anlat Sarah ve Joseph'in arasında ne var dedim söylerken bile canım yanmıştı
-Sarah ve Joseph dedi ve bi süre susup gökyüzüne baktı bende baktım ve konuşmaya başladı
-Sarah Joseph ben Willam Jeff hepimiz doğduğumuzdan beri birlikteyiz eğtimlerimiz herşeyimiz bunu Joseph söylemeliydi ama ağzım sıkı değildir zaten bu gördüğün bi saray dediğinde kafamı salladım
-yani?dedim anlamayarak
-devletin sarayı Margrethe ben ve Joseph kuzeniz ve Willam hepimiz kraliyet mensubuyuz. Elini saçlarına attı ve havalı havalı düzelti
-en yakışıklı Prens benim biliyorum dediğinde gözlerimi devirdim
-Pierre tamam artık komik gelmiyor şimdi gerçekleri anlat dediğimde ona inanmamıştım
-şekerim doğruları söylüyorum zaten
-Sarah ve Joseph'in ilişkisinden bahset bana dedim ciddiyetle
-bu kalede daha organların oluşmadan kaderin bellidir evleniceğin kişi olucağın kilo mesleğin beslenme programın hobilerin bille bellidir planlı sarah kraliyetten değil ama babası asillerden hani şu sosyeteden dediğinde kafamı salladım devam etmesi için
-Sarah ve Willam'ın izdivacı planlanmıştı. O yüzden Sarahta bizimle yetiştirildi ama bi süre sonra Sarah Willamdan uzaklaşmaya başladı Joseph'in yanına gitmeye başladı ailesi her ne kadar baskı yapsada sarah direndi ve Josephle izdivacı planlandı sonuçta sarah kraliyete çok uygun bi kız diye düşündüler tabi dedem ne dese onu yapar bununda faydası olmuştur eminim sonra Joseph'in üstünde baskı olmaya başladı herkes Sarah'nın o "Büyük" aşkımdan bahsetmeye başladı sonunda Joseph kabul etti Sarah'a bi şans verdi ama inan bana bunu sırf dışarda okuyalım diye yaptı dedimin en sevdiği torunu Josephtir ve oda kalenin dışında okul gitmemiz şartıyla şans vericeğini söyledi ...
Pierre yine sustu
-devam et dedim elimle başıma masaj yapıyordum
-sonra Joseph ona 1 ay katlanabildi ve Sarah'ı bıraktı ve amerikaya gitti baya bi süre dedemle takıştılar falan sonra... sonra Joseph'in annesi öldü tanrı biliyor ya ölmesi gereken o değildi ama Joseph o zaman geri döndü ve sonrada burda kaldı ama Sarahla eskisi gibi olmadılar Joseph onunla olabildiğince az konuşru dediğinde kahkaha attım soğuk sahte bi kahkaha
-öyle mi Josephle aram ne zaman kötü olsa tartışsak falan vesaire yanında hep sarah oluyo dedim
-Sarah Joseph'in evinin önüne adamlarını yerleştirdi kim gelse onu arıyolar dediğinde gözlerimi devirdim dikkatimi dağıtan şey telefon ışığıydı Pierrede oraya baktı ve telefonunu aldı
-Siktir dedi
-seninki 12 defa aramış dediğinde Pierre yaklaştım ne konuştuklarını duymak için
-efendim dedi pierre
-seni orospu çocuğu naptınığını zannediyosun haaa diye bağırdığında pierre yaklaşmama gerek bile yoktu Joseph'in o kadar baprıyordu ki
-shit kızım al sen konuş beni öldürücek yoksa diyip telefonu elime verip verandaya çıktı
-alo dedim ürkek bi sesle
-sen... sen hangi cehennemdesin sesini kontrol etmeye çalışıyordu ama kelimelerini değil
-sanane sen gidip Sarahla konuşsana belki tekrar el ele tutuşursunuz hatta belki öpüşürsünüz ve sonrada si-
-ne saçmalıyosun sen diye kükerdi adeta
-sakın bana yaşan söylemeye çalışma gözlerimle gördüm sizi tamam mı ben hastanede saarlerce seni bekleyip kendimi cezalandırırken sen sarahın kollarında huzuru falanmı arıyordun dedim bağırarak
-Siktiğimin adresini ver hemen elimden bi kaza çıkıcak yoksa dediğinde kafamı ı...ıh diyip salladım sanki o görürmüş gibi
-Margrethe... Kendimi kontrol etmeye çalışıyorum ama sen bu kadar inatçıyken bu çok zor söyle dediğinde itiraz ermedim söylemesemde bulurdu sonuçta onun evindeydik
-kaledeyiz dedim
-orda bekle geliyorum diyip yüzüme kapattı öküz

Pierre Joseph'in geliceğini duyunca hemen kaçmıştı ama dışarda görüşmek için sözleşmiştik komikti verandada oturmuş bahçeyi izliyordum bahçeye bi araba girdi ardından bitane daha ve bitane daha ilk arabadan Joseph indi ve direkt bu tarafa doğru yürümeye başladı çok hızlı yürüyordu Koşmuyordu ama hızlıydı kapı pat diye açıldı koltuktan kalktım ve ona doğru döndüm üstüme gelmeye devam etti birden ona doğru çekildim ensemden kendisine çevirdi nefes nefesydi
-na...napıyosun dedim
-sen beni ne hale getirdiğinin farkında mısın hastaneye gittim ve odanı temizlikçiler toparlıyodu kapındaki adamları aradım göndermişsin doktor bi adamla gittiğini söyleyince delirdim hala hastasın gerizekalı dedinde gözlerim doldu niye bu kadar duygusal davranıyordum sanırım hasta psikolojisine girmiştim
-neden bana sırtını döndüğün her an yanında sarah oluyo dediğimde Joseph yumuşamıştı gülümsedi anlam veremedim
-sen bide gülüyomusun dedim öfkeyle

napıyosun dedim -sen beni ne hale getirdiğinin farkında mısın hastaneye gittim ve odanı temizlikçiler toparlıyodu kapındaki adamları aradım göndermişsin doktor bi adamla gittiğini söyleyince delirdim hala hastasın gerizekalı dedinde gözlerim doldu...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



birden dudaklarıma yapıştı ne olduğunu anlamadım ve hala sinirli olduğum için ittim bırakmayınca dudağını ısırdım
-ahhhhh
-sen...sen beni ne hakla öpersin diyip ittiğim tekrar
-vahşi bi kedi gibisin ve sana söz veriyorum ömrümün tamamını seni uysallaştırmaya adıycağım dediğinde göz devirdim
-sen git o ömrünü Sarah'a ada diyip arkamı döndüm

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ObsessionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin