Kapımın tıklatılmasıyla kendime geldim. Yatağımdan kalktım ve kapıya yaklaştım. Bir süre bekledim. Sonra ses gelmeyince yatağıma dönüyordum ki bir ses konuştu.
''Mavi iyi misin?'' dedi birisi. İlk baş anlayamadım ve sonra anladım ki bu Melihti. Şaşkınlığımı koruyarak cevap verdim.
''Evet.''
''Sana bakmaya gelmiştim ve iyi olduğunu öğrendiğim için gidiyorum. Ama kötüysen yanında kalmak isterim.'' dedi ve ben şaşırmaktan yorulmuştum. Beni kimse düşünmez ki...
''Teşekkürler Melih.''
''Ne demek.'' dedi ve ayak seslerini duyduktan sonra gittiğini anladım. Bir insanın beni düşünmesi şaşırtmıştı. Çünkü ya kullanılırdım ya da başka bir şey olurdu. Asla içten düşünülmedim.
Odamda bir ileri bir geri gidiyordum. Sırf o Boraya kızdım diye ve arkadaşları tarafından rezil oldum diye burada duracak halim yoktu. Eşyalarımı alıp odamdan çıktım. Merdivenlerden indim ve onları gördüm. Hepsi de oturmuş sohbet ediyorlardı. Kafamı çevirdim ve evden çıktım. Bahçede Max'i aradım.
''Max. Max...'' diye çağırdım ama ortalıkta yoktu. Sonra evin bahçesinde turladım ve kulübesinde olduğunu anladım. Koşarak yanına gittim ve beni görünce havlamaya başladı. Tasmasını çıkardım ve ona sarılıp sevdim.
''Kesin seni Bora götürdü buraya. Ama üzülme hesabını soracağım.'' dedim ve kafasını sevdim.
''Hayır, Mavi ben koydum.'' dedi annem ve ona şaşkın bir halde ona baktım.
''Peki neden?''
''Çünkü çocuklar gelmişti ve rahatsız olmasın dedim.'' dedi ve öfkeli bir şekilde ayağa kalktım.
''Pardon da bu köpek anne ve köpek dolaşır havlar yani. Ne gibi rahatsızlık vermiş acaba?'' dedim ve Bora geldi.
''Arkadaşlarım rahatsız oluyor canım. İzninle ses yapmazsan sevinirim. Malum arkadaşlarım var.''
''Bora çok oldun bugün. Sabrımı zorlama benim.''
''Bir şey olmaz halledersin sen.'' dedi ve içeri girdi. Bende Max'i aldım ve peşinden gittim. İçeri girdimde hepsi bana şaşkın bir halde baktılar.
''Ne işin var burada...'' dedi Bora ve sözünü kestim.
''Bora kes sesini. Hey siz Maxden rahatsız mı oluyorsunuz?'' dedim ve hiçbiri bir şey demedi.
''Duydun mu Bora kimse rahatsız olmuyor. Ne sen ne de sen anne, sakın bunu bir daha yapmayın.'' dedim ve Max'i alıp evden çıktık.
''Gel oğlum.'' dedim ve bahçe kapısını açıp evden uzaklaştık. İkimiz için de sahil havası iyi gelecekti. Olanlar beni çılgına çevirmişti ama sakin olmalıydım. Eğer olmazsam o gözyaşı damlaları birer birer gelecek ve ben de o gözyaşları içinde boğulacaktım. Bunu istemiyordum. İyi olmalıydım.
*
Sahile geldiğimizde derin bir nefes aldım. Max de derin nefes almış olacak ki bir anda koşmaya başladı ve beni de peşinden koşturdu.
''Max yavaş...'' dedim ama beni dinlemiyordu. Bir süre koşturmaca devam etti. Sonra Max durdu ve ben de derin bir nefes aldım.
''Gel Max biraz oturalım.'' dedim ve boş bir banka oturdum. Max de yanıma gelip oturdu. Bir süre öylece kaldık.
''Yaptıkları doğru değildi dostum ama buna bir daha izin vermeyeceğim tamam mı? Sakin olabilirsin.'' dedim ve başını okşayıp onu öptüm. Sonra bir anda kafamı çevirdiğimde onu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ SON GÖRÜŞÜN
Fiksi Remajaİki şehir arasında kalmış bir kızın hikâyesi. Bir sebepten dolayı kaldığı şehirden apar topar taşınarak kendi ailesinin evine yerleşir. Ama ne o şehirde iyiydi ne de şuan ki kaldığı şehirde. Ama ona iyi gelecek tek bir yer vardı o da Spor Akademisi...