2.BÖLÜM: YENİ OKUL

21 6 0
                                    

Sabah uyandığımda güzel bir duş aldım. Ondan sonra spor çantama birkaç parça eşyamı koydum. Üzerime eski okulun voleybol formasını giydim. Bugün okula gidecektim ve en azından eski okulun forması beni kurtarırdı. Sonra yeni formamı almaya giderdim. Hem bir gün daha geç kalmak istemiyordum. Hazırlandıktan sonra odamdan çıktım. Babamın ofisine girdim ve kasanın önüne doğru adım attım. Kasanın önüne gelince eğildim ve şifreyi tuşladım. Kasa açılınca arabamın anahtarını aldım ve kasayı kapattım. Sonra babamın ofisinden çıktım ve hızlıca merdivenlerden indim. Sonra karşıma Bora çıktı.

''Demek geliyorsun Mavi.''

''Evet.'' dedim ve mutfağa doğru hızlı adımlarla girdim.

''Bence yememelisin.'' dedi sırıtarak.

''Nedenmiş Bora? Sana mı soracağım ne yiyip ne yemeyeceğimi?'' dedim sinirli bir tavırla.

''Kilo almışsın görmeyeli. Dikkat et.'' dedi ve gülerek çıktı mutfaktan. Arkasından bir şey söyleyecektim ama sabah sabah enerjimi onun için tüketmeyecektim. Kahvaltı hazırdı ve hızlı bir şekilde birkaç bir şey yiyip mutfaktan çıktım. Siyah sporlarımı dolaptan çıkardım ve giydim. Sonra çantamı alıp kapıyı açıp çıktım. Garaja doğru adımlarımı hızlandırdım ve otomatik kumandaya basıp garajın kapısının açılmasını bekledim. Arabamı görünce içimi bir mutluluk kaplamıştı.

''İşte benim bebeğim.'' dedim gülümseyerek ve arabama doğru yürüdüm. Sonra kapıyı açtım ve Siyah Range Rover'ıma bindim. Arabayı çalıştırdım ve gaza basıp Yıldızlar Akademisine doğru sürdüm.

*

Okula geldiğimde park yeri bulmak çok zordu. Sanırım buradaki öğrencilerin çoğu özel araçlarıyla geliyorlardı. Arabamı uygun bir yere park ettikten sonra çantamı alıp arabadan indim. Sonra kapıyı kitledim ve okula doğru adım attım. Adımlarım hızlanmışken insanların bana bakıp konuşmaları dikkatimi çekmişti.

''Ay bu kız da kim?''

''Yalnız kız çok güzel ama kilosu var.''

''Bu kız bu kiloyla bu kadar önemli bir okulda ne işi var?''

''Şunun haline bakar mısınız, pek bir havalı.''

''Kız çok tatlı değil mi?''

''Evet öyle. Hani derler ya içi yüzüne yansımış falan o misal yani...'' gibi şeyler kulağıma geldi. Kulak asmadım ve okulun içine girdim. İlk olarak müdürün odasına gidecektim. Köşede duran ilk çocuğa sordum.

''Affedersiniz acaba müdürün odası ne tarafta?'' dedim ve çocuk birkaç saniye beni inceledi.

''Sence ben okulun krokisi miyim?'' diye diklendi ve güldü.

Anlaşıldı bu okul beni fazlasıyla yoracaktı. Bir şey demeden kendim aramaya başladım. Ama bulamadım. Sonra üst kata çıktım. Koridorda dolaşırken bir yandan birini görür umuduyla bakındım ama yoktu. Köşeden tam dönecekken birisiyle çarpıştım ve yere düştük. Kafamı yerden kaldırdım ve karşımda esmer boylu baya uzun bir çocukla göz göze geldim.

''Kusura bakmayın. Benim yüzümden...'' derken sözümü kesti.

''Kusura baktım ve bir daha bakmak istemem. Yürümeyi öğren ve sonra burada öyle yürü.'' dedi ve çantasını alıp uzaklaştı. Yerden kalktım ve arkasından baktım. Ne kadar da soğuk bir çocuk. O söylediği sözler de neydi?

''Sağ ol.'' dedim arkasından ve tekrar koridorda yürüdüm. Sonra zor da olsa müdürün odasını buldum ve kapıyı tıklayıp içeri girdim.

''Merhaba hocam müsait misiniz?'' dedim ve müdür beni gördüğüne çok şaşırdı.

BENİ SON GÖRÜŞÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin