Başlıyoruz... Hazır mıyız? Multimedya Aylin ve Çağlar😄Arkadaşlar, Word'dan Wattpad'a geçirirken bazı kelimeler birleşmiş. Ben gördüklerimi düzelttim ama gözümden kaçmışsa "iç içe" yazar mısınız? İyi okumalar! Bir uyarı: Bazı betimlemeler sönük çünkü ana karakter tanıştıkları zaman yani lidede birbirlerini detaylı betimleyecekler.
***
27 Haziran 2021 Gebze-KocaeliGüneş etrafı sarmıştı. İnsanlar bulundukları ortamı havalandırsa bile terden sırılsıklam oluyordu. Gebze'nin sokakları bomboştu. Arabalar radyolarının sesini yüksek açmamaya özen gösteriyordu. Sadece sokaklar değil, güneşin üstüne çöktüğü Marmara Denizi'nin çevresi de boştu. Normalde insanlar onun çevresine termosuyla oturup çay içerdi. İnsanlar bedenen sokakta değildi ama genel olarak arabadaydı. Hepsi sık sık telefonunun saatine bakıyordu. Genç kız da onlardan biriydi. Yüzüne vuran güneş gözlerini kısmasına neden oldu. Siyah kol çantasının içinden güneş gözlüğünü aradı.
"Haa! İşte şimdi buldum."
Gözlüğü gözüne geçirdikten sonra camdan dışarıyı izlemeye devam etti. Diğer rakipleri gibi sınav salonunda olması gerekirken otobüsün en arka koltuğundan dışarıyı izliyordu. Başka insanlara garip gelebilirdi ama ona garip gelmiyordu. Sonuç olarak o da bir amaç için yola çıkmıştı değil mi?
"Kızım sabret! Bak, eve yaklaştık."
Bakışlarını en öndeki bebek arabasına doğru eğilen kadına çevirdi. Sarışın, masmavi gözleri olan bir kız bebek hüngür hüngür ağlıyordu. Normalde bebeklerin ağlamasına dayanamıyordu, o an ise bebeğin ağlamasına sinir olmuştu. Kendi kendine "Sen dünyaya yeni gelmişsin ama ağlıyorsun, aslında gülmen gerekiyor!" diye söylendi. Otobüs çok yavaş gidiyordu, bir saattir istediği yere varamamıştı. Gözlerini devirdi:
"Eskihisar üzerinden feribotla Yalova'ya gitsem daha çabuk giderdim!"
Kimse onu duymamıştı. Çantasının fermuarını usul usul açtı. Simsiyah bir tabanca, makyaj malzemelerinin arasından ona göz kırpıyordu. Otobüsün hızlı gitmesini sağlamak için onu kullanabileceğini düşündü. Ardından hızlı bir şekilde kararından vazgeçti. Çantayı kapatırken "İşimi halletmeden kimseye yakalanmak istemiyorum!" diye mırıldandı.
***
Beyaz spor ayakkabısının çıkardığı ses sokaktaki sessizliği bozuyordu. Normalde indirimdeki ürünlerden ötürü tıklım tıklım dolu olan market bile o gün sokağın sessizliğine ayak uydurmuştu. Daha önce o sokaktan güle oynaya geçtiği zamanlar gözünün önüne geldiğinde boğazına bir yumru oturdu. Sol tarafındaki apartmandan tuttuğu mavi bisikletiyle 7-8 yaşlarında bir erkek çocuğu çıktı. Çocuğun yüzü gülüyordu. Genç kız gözlerini önüne çevirdi.
"Sen mutluluğunu bisikletini sürmekle bulmuşsun. Ben ne yapmalıyım?"
Telefonunu çıkardı. Bir sürü arama ve mesaj birikmişti. Arayan kişilerin arasında en çok annesi vardı. Son gelen mesajı okudu:
"Kanka neden onun sınava gireceği okulu sordun? Sınavının nasıl geçtiğini mi soracaksın?"
Yüzüne bir gülümseme yerleştirip "Sınavının nasıl geçtiğini neden sınava girdiği okula gidip sorayım? Öyle olsaydı telefondan sorardım. Bu kızın saflığı beni öldürecek!" dedi. Ardından korkarak annesinin mesajına tıkladı:
"Sen neden sınava girmedin? Sakın eve gelme!"
Çantasından kulaklığını çıkarırken "Zaten eve dönemeyeceğim!" diye bağırdı. Kızının yaptığı şeyi duysaydı kalp krizi geçirirdi. Genç kız bile bunu kendine yakıştıramamıştı. Hayallerine giden yolu kendi elleriyle çıkmaza sokmak üzere olduğunun farkındaydı. Kimse genç yaşta hapislerde çürümek istemezdi. Adımlarını hızlandırdı, onun sınavdan çıktığı saatte orada olmalıydı. İçinden kendini sakinleştirecek sözler söylüyordu. Çiçeklerin süslediği bir parka geldiğini fark etti. Ahşap bankların sıralandığı parkta ondan ,kedilerden ve köpeklerden başka kimse yoktu. Önüne konan kuşlar onun yaklaştığını görünce hep beraber uçtu. Her bankın yanında bir palmiye ağacı vardı. Onun gözüne çarpan şey ise en sondaki bankın arkasına konumlanmış lavantaydı. Onun kokusuna bayılırdı. Daha fazla vakit kaybetmemek için hızını iyice arttırdı. Lavantanın yanına vardığında kendini çimenlere bıraktı. Burnunu çiçeğe götürdü, kokusu doğal bir parfüm gibiydi. Biraz koparıp avucunun içine koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMÜN SOHBETİ
Mystery / ThrillerHayallerine giden yolu kendi elleriyle çıkmaza sokmak üzere olduğunun farkındaydı. Kimse genç yaşta hapislerde çürümek istemezdi. Adımlarını hızlandırdı, onun sınavdan çıktığı saatte orada olmalıydı. İçinden kendini sakinleştirecek sözler söylüyordu...