1.0

850 56 72
                                    

Yeonjun'un ağzından...
~~~~~~~~~~~~

"Taehyun tamam yeter artık bırak onu!" diye zor bela Taehyun'u Beomgyu'dan ayırdım. Bir yandan ağzını burnunu kırmasını istiyordum ama bir yandan da kıyamıyordum.

Şiş ve kıpkırmızı gözlerimle ikisine birden baktım. Beomgyu'ya baktığımda o da perişan halde gibi görünüyordu. Ama benim kadar olamazdı.

"Hyung! Niye ayırdın bırak kırıyım ağzını burnunu şu herifin"

"Tae hayır! Bırak artık. Değmez bunun gibilere. Choi Beomgyu! Sende git artık lütfen. Yalnız kalmak istiyorum" diye yollamaya çalıştım onu. Ama gitmedi. Lanet olsun gitmedi.

Ne yapmaya çalışıyor anlamıyordum. Kalbimi daha çok acıtmaya mı? Eğer öyleyse beceriyordu. Ona gitmesini söylememe rağmen gitmedi bir türlü. Taehyun'a eve gitmesini söyledim. Israr etse de gönderdim.

Çünkü Beomgyu benle konuşmak istiyormuş.

"Ne var Beomgyu? Ne istiyorsun?"

"Yeonjun bak beni dinle. Ben çok özür dilerim gerçekten. Bir an salak beynime yenik düştüm. Amacım o değildi benim. Ben sadece, b-ben-"

"Ne sen Beomgyu! Ne sen NE!!" gözlerimizden yaşlar süzülerek konuştuk bunları.

"Çünkü seni seviyorum! Evet sana aşığım hatta! İlk başta olmaz dedim, bir erkeğe aşık olamam dedim ama... olmadı işte. Birde eğer sana duygularımı söylersem reddeceğini düşündüm ve seni kendimden uzaklaştırırsam duygularım söner diye düşündüm. Ama olmadı seni çok seviyorum!"

"Madem beni seviyordun, bana aşıktın neden o kızı öptün!? Niye gelip söylemedin bana ben bu kadar geri kafalı mıyım sana göre ha?"

"Yeonjun sana yemin ederim o kızı öptüğümde hiçbir şey hissetmedim. Sadece sana olan duygularım vardı hala. Sen gittikten hemen sonra geri çekildim yemin ederim sana."

"Bu hiçbir şeyi değiştirmez Choi Beomgyu! Öptün mü öptün. Ben ne haldeydim senin hab- dur ya, ben kime ne anlatıyorum ki? Bir şey değişecek sanki? Beomgyu lütfen git seni görmek istemiyorum. İşler daha da çirkinleşmeden git artık!"

"Yeonjun lütfen, lütfen" ellerini yüzümün arasına aldı ve bana yaklaşarak konuştu. Ama ben bu kadar aptal mıyım? Tabikide hayır. Bu kadar kolay düşmeyecektim.

"Bırak beni Beomgyu! Sana git diyorum, git defol! Gözüm görmesin seni!"

"Tamam. Seni daha fazla zorlamayacağım. Ama bu konunun kapandığını ve konuşmayacağımı göstermez. Konuşacağız bu konuyu. Görüşürüz" giderken arkasını döndü.

"Ne var yine? Defol artık!"

"Seni seviyorum Choi Yeonjun!" diyince kalbim çok hızlı atmaya başladı. Ve ağlayan gözlerimden tekrar yaşlar süzüldü. Beomgyu gittiğinde sadece kendimin duyacağı bir şekilde mırıldandım.

"Bende seni seviyorum. Hemde çok!"

Etrafa tutunarak eve girdim. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Artık ağlamak istemiyordum. Sanki gözyaşlarım tükenmiş gibiydi.

Yatağıma yattım ve uyudum. Ruhsal olarak o kadar yorulmuşum ki sabaha kadar aralıksız uyudum. Abimin beni uyandırmasıyla anca uyanabildim.

"Yeonjunie? Hadi kalk sabah oldu okula geç kalacaksın. Hadi kalk lütfen canım"

Abime tamam diye cevap verip yatağımdan kalktım. Yine onun yüzünü görecektim. Ve eminim ki okulda beni rahat bırakmayacaktı.

Kahvaltı bile etmeden evden çıktım ve okula gittim. Okula geldiğimde Taehyun gelmişti, beni bekliyordu galiba. Geldiğimde bana sarıldı. Ağlamamak için zor tuttum kendimi.

A Love Story | BEOMJUN |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin