your power,, taekook

but power isn't pain

Bu hikaye için yazdığım son bölüm.
Ayrıca lütfen Teoman'ın Çoban Yıldızı şarkısı ile okuyun :"")

4 yıl sonra|

"Baba! Bana yardım edecektin hani?!"

Etrafta bir karmaşa vardı. Jimin oradan oraya koşturup, sürekli şakalar yapıp gülümsüyordu. Elindeki pastayı masaya bıraktıktan sonra Yoongi ile kızının olduğu yere adımladı. "Tatlım babanı ve elindeki uçurtmayı lütfen bırak. Birazdan pasta keseceğiz yanıma gel!" dedi bağırarak. Küçük kız dudaklarını büzdü ama Yoongi onu kucağına aldı ve yanağına sulu bir öpücük kondurdu. "Benim minik kızım üzüldü mü ama? Hemde böyle bir günde? Hadi bakalım pastayı kesip yiyelim sonra devam edeceğiz." dedi toparlayıcı bir ifadeyle. Kız başını salladı ve babasının kucağında pastanın başına kadar geldi. Yanlarına Jimin de geçti. Daha sonra aile üyelerinden başkaları daha...
Ve en sonda Kim Taehyung da geçti yanlarına. Evet, evet hani hikayenin başrolü olan kişi.

Bir fotoğraf çekildiler. Anıları yaşasın ve güzelleşsin diye. Daha sonra Jimin ile Yoongi kızlarını aralarına alıp mumları üflediler. Ardından Jimin derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. Fazla insan yoktu bu sebeple bunu konuşmaktan çekinmemişti Jimin.

"Biliyorum... Çokta kolay anlar yaşamadık bu güzel anları yaşayabilmek için. Ben Yoongi ile tanıştığımda sadece on yedi yaşındaydım. Sonra yaşım ilerledikçe duygularımda önüne geçilemez hâl aldı. Onunla ciddi düşünmeye başladım. Bu evliliğe kadar yol alırdı benim açımdan ve şimdi evlat edindiğimiz tatlı bir kızımız var. Ama eskiyi düşündüğümde hep kötü tepkiler geliyor aklıma. Etrafımızdaki insanlarını bize aşağılayıcı ve yaralayıcı bakışları... Sırf bu sebeple yaşayamadım ben gençliğimi. Ama şimdi daha çok üzüldüğüm bir şey var. Arkadaşımın gençliği..." Nefesi kesilir gibi olduğu an Yoongi ona destek olmak istercesine elini omzuna koydu ve devam etmesi için cesaretlendirdi.

"Jungkook," dedi.

"...biriciğim. O her zaman iyiliğimi istedi ve şu anda hâlâ benim mutlu olmamı diliyor. Bunu hissedebiliyorum. Keşke... keşke onun yanında olabilseydim diyorum bazen ama bende yapamamıştım." Gözyaşlarını durduramayıp ağlayan Jimin başını Yoongi'nin boynuna gömdü. Yoongi'nin sevgilim lütfen ağlama artık söylemlerinin arasına Taehyung'un sesi de karıştı. "Bizi şu an izliyor ve senin ağlamanı istemezdi Jimin."

Jimin biliyorum dedikten sonra kendisini hemen toparlayacağını söyleyip gitmişti. Yoongi ise kızının ileride oyun oynadığını gördükten sonra Taehyung'un yanına ilerledi ve ona da sarıldı. "Onu hâlâ çok seviyor musun?" dedi.

"Hâlâ çok seviyorum." dedi Taehyung. "...ama bu bir şeyi değiştirmiyor. Onu benim de bırakmış olduğum gerçeğini değiştirmiyor."

"Kardeşim..." dedi Yoongi.

"Yoongi lütfen, gitmek istiyorum. Biraz kafamı dinlemeliyim."

"Git tabii ama haber vermeyi unutma."

"Unutmam." dedi ve oradan ayrıldı Taehyung. Son kez... Benliğiyle oradan ayrıldı. Gitmesi gereken bir yer vardı. Sevgilisinin yanı...

Yüreğini artık hiçbir şey ısıtmıyordu çünkü. Jungkook'tan başka hiçbir şey...

Geliyorum artık beni kabul eder misin sevgilim?