"Gizlenmek zevklidir, bulunmamak felaket."
-Donald Woods Winnicott
Iyi okumalar... Yorum yapmayı unutmayın
"Baby I'm preying on you tonight
Hunt you down eat you alive.."Kulaklıklarımdan yayılan müziğe mırıldanarak eşlik ediyor aynı zamanda kampüsün bahçesinde oturmuş güneşin altında gözlerimi kapatarak dinleniyordum. Yanımdan geçen diğer insanların fısıltılarını hakkımda olan varsayımlarını duymak istemiyordum zirâ alışmıştım artık 'sürtük, güzel olduğunu düşünüyor..' ve nicesi diyorum ya alışmıştım artık. Şarkının sonlarına gelmesinden dolayı kısılan sesi dışarıda olan gürültünün daha çok kulaklarıma nüfuz etmesini sağlamış yeni başlayan şarkıya eşlik edecekken gelen çığlıklar sayesinde duraksamıştım. Kafamı gürültünün kaynağına çevirdiğim zaman bir grup erkeğin etrafını sarmış omegalar ve uzaktan izleyen alfalar ile karşılaşmıştım. Çantamı sırtıma alırken kalabalığa doğru yürüyordum, kalabalığa yaklaştıkça gürültünün sebebi belli olmuş yeni gelen Kim sürüsünün etrafı sarılmıştı. Her kafadan ayrı ses çıkarken omegalar alfaların ne kadar erkeksi durduğundan, hatta bazılarının ıslak fantezilerinden bahsettiği üstelik bunları herkesin duyabileceğini bir şekilde söylemesi güldürüyordu. Alfalardan birkaçı gelen sürüyü överken diğerleri gözlerini devirerek omegaların hallerine gülüyordu, bunların içinde ben de vardım. Kim sürüsünde gözümü gezdirmiş aralarından bir tanesinin bakışlarını üzerinde yakalamıştım. Sırıtarak bana bakıyor arsızca vücudumu süzüyordu. Kalabalıktan çıkan gürültüyü kalın sesi ile kesmiş, üzerime doğru yürürken "Herkesin bahsettiği omega sen olmalısın.." demişti. Daha sonrasında samimi olmayan bir üzüntü eklemiş yüzüne devam etmişti "Ah, pardon omega olduğunu kabul etmeyen bir omega demek istemiştim." Gözlerimi devirmemi sağlamış gülümsemiştim, "Sen de herkesin bahsettiği o alfa olmalısın, hani pasif alfa diye seslendikleri?" Gözlerini kısarken burnundan garip bir ses çıkarmıştı "Insanlar işte altıma yatamadıkları için konuşuyorlar.." koca kalabalık susmuş bizi dinliyorlardı "Diyorsun? Iddalısın demek ki.." kafasını sallayarak onaylamış dudaklarını yalayarak ıslatmıştı. Üzerime biraz daha büyük adımlarını atarak yanıma ulaşmış kalabalığın arasında durmamızı sağlamıştı.
"Jeongguk? değil mi?"
Kafamı sallamış aramızda olan kısa boy farkından dolayı yüzüme eğilmesine izin vermiştim. "Jeongguk, güzel isim." bir elini saçıma koymuş köpek sever misali okşamıştı. "Okula gelmeden önce birçok varsayım aldım hakkında, güzel Jeongguk." stabil bir yüz ifadesi ile karşımdaki alfayı izliyordum, sinirlenmemem gerekiyordu. "Hiç güzel şeyler duymadım Jeongguk." dudaklarını büzmüş üzgün bir tavır takınmıştı. İsmimi mi ezberlemeye çalışıyordu? Gözlerine bakarak dudaklarımı büzmüş aynı şekilde cevap vermiştim. "Neler duydun alfa?" kollarını göğsünde birleştirmiş düşünmek için gözlerini atrafta gezdirmişti.
"Bunları burda söylemek çok hoş olmaz ya, belki bir ara başbaşa konuşuruz Hm?" Söyledikleri şeylere umursamazca gülerken dibine biraz daha girmiştim neredeyse burunlarımız birbirine değecekti. "Bana bak alfa! Hakkımda neler duyduğunu gayet iyi tahmin edebiliyorum ama inan bana benimle oynamak istemezsin." Bal rengine yakın gözlerini gözlerime dikmiş bir şey demeden gülümsemeye başlamıştı.
"Seninle oynarsam ne olur omega?" Gözlerimi kapatarak beklemiş içimden defalarca sinirlenmemem gerektiğini tekrar etmiştim.
"Taehyung değil mi? Bana bak uyuz bir kişiliğin olduğu gibi gerizekalısında. Sana benimle oynama diyorsam oynamayacaksın? Bu kadar basit." Geriye çekilerek aramıza mesafe koyarken kibirli bir tavırla konuşmuştu "Bir alfayı tehdit ediyorsun öyle mi?" Kendimi karşımda iflah olmaz bir cahille sohbet ediyormuş gibi hissetmekten geri alamıyordum. "Çok fazla konuşuyorsun alfa, canımı sıkıyorsun." Kalabalıktan fısır fısır sesler yükselirken sanki burda değilmişim gibi hakkımda konuşuyorlardı, sahiden insanlar gerçekten bu gerizekalı mıydılar? Nasıl böyle olabiliyorlardı, nasıl nasıl... Nasıl birilerinin düşüncelerini hislerini düşünmeden ağızlarına gelen şeyleri söylüyorlardı öylece. Sinirle gözlerimi kalabalıkta gezdirmiş derin bir nefes verirken tok bir sesle "Umarım geldiğiniz gibi hepiniz siktirip gidersiniz." Demiş ve kulaklıklarımı kulağıma takarken kalabalığı yararak oradan uzaklasmıştım. Gittiğimde ise arkada kalan birkaç şey vardı Taehyung' un hırslı bakışları ve kalabalıktan çıkan onca hakaret alışmıştım, her lanet günümün böyle olmasına alışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴡᴏʀᴋɪɴɢ ʙɪᴛᴄʜ † ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋ
FanfictionJeon Jeongguk, üniversitenin en arsız omegalarından biriydi. Kendisine sulanan herkese orta parmağını gösterir," Ben çalışıyorum, sürtük. Sike ayıracak vaktim yok. İlgimi çekemeyeceğinden oldukça eminim..." Sözlerini itaf eder ve siyah postalları il...