15|You Paint The Rain

11K 679 173
                                    


Iyi okumalar yorum yapmayı unutmayın..

Medyadaki şarkı çok hoş bakmayı unutmayın

Ve oldukça yorum yapın lütfen

15k olmuşuz 🥳

Fazla bekletmeden bölüme geçelim...

Fazla bekletmeden bölüme geçelim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

12bin beğeni yorumlar kapalı

Ashnjko: " İf you gonna love me. Baby love me all the way. You paint the rain, you paint the rain.."

Yorumlar kapalı

Jk' s pov:

Gökleri delicesine yırtarak boşalan yağmur, camlara sert bir şekilde vuruyor tüm kasvetli havasını hissetmemi sağlıyordu. Evde olan birkaç eksiği almak için dışarı çıkmış, kapalı olan havaya rağmen şemsiye almamıştım. Markete gelene kadar hafiften yağan yağmur uzun sarı saçlarımın kıvırvıklaşmasını sağlamış. Bu nedenle bir kez daha yağmurdan nefret etmemi sağlamıştı, hem kim severdi ki yağmuru? O tüm ıslaklık hissi, yapışkanlık soğuk, hüzün toprak kokusu benim tercihlerim arasında değildi.

İhtiyacım olan şeyleri aldıktan ve markette biraz oyalandıktan sonra dışarıya adımımı attığım vakit şaşırmıştım doğrusu, nasıl bu kadar hırçın yağabilirdi yağmur?

Yağmurun dinmesini beklerken Hoseok hyung ve Namjoon hyungla konuşmuş ardından ise Taehyung' un mesajlarına bakmıştım. Ve kısaca şimdi de Taehyung' un yanıma gelmesini bekliyordum, "Itiraz yok.." iki kelimesini sesli bir şekilde söylerken çoktan bozulmuş sinirimle gülüyordum delirdim iyice.

Ona uğradığımız ayrımcılıktan bahsettikten sonra bile bana 'itiraz yok' diyordu fikrimi sormayı geçin kabul dahi etmiyordu, geri kafalıydı biraz. Yine de işime gelmedi diyemezdim, bu yağmurda yürüyerek eve gitmek de istemezdim doğrusu. Kurdum Taehyung' un gelmesine sevinirken anlam veremiyordum, kurdumla anlaşamazdım o da geri kafalıydı...

Ben düşüncelere dalmış bir şekilde yeri döven yağmur damlalarını izlerken gölge düştü üzerime, gözlerimi yerden kaldırıp baktığım zaman ilk önce Taehyung' un gri hatlarını belli eden eşofmanını ve şekilli esmer tenine sahip olan üst vücudunu görmüştüm. Elindeki şemsiyesini üzerime tutmuş, geniş omuzlarının biraz ıslanmasını sağlıyordu.

"Buz gibi olmuşsundur sen şimdi hadi."

Derin sesi ile uyumlu olan konuşması tüm dikkatimi ona vermemi sağlamıştı, bakışlarımı zorlukla vücudundan ayırmış kafamı sallayarak onaylamıştım. Bir şey demeden ikimizide şemsiyenin altına almış kolunu omzuma atarak ve kolumu tutarak kendine yaklaştırmıştı. Hızlı adımlar ile hatta koşarak marketin çaprazında kalan eve doğru koşmuş kendimizi içeriye atmıştık.

ᴡᴏʀᴋɪɴɢ ʙɪᴛᴄʜ † ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin