24| Unforgettable Day

4.6K 410 158
                                    

İyi okumalar...

133 oy 111 yorum

Jk' s pov;

Kimse kimsenin her şeyi olamazmış.

Taehyung ile olan konuşmamın üzerinden üç gün geçmişti, kendisi ertesi gün evime gelip biraz zaman geçirmek istemiş onu reddetmeyişim ile evde birlikte vakit geçirmiştik. Özür dilemek istiyordu benden o gün ki hatasını telafi etmek ve onun deyişi ile kendisini affettirmek.

Peki onu affedeceğim bir ilişki içerisinde miydik?

Her ne kadar inkâr etsemde kabullenmiştim onu seviyordum kalbe kolay dile zor söylemesi. Bilmiyorum o kadar fazla duygu kargaşası içerisindeyim ki geçen onca ay onca süre ve birlikte olan onca vakit her biri farklıydı.

Anlamdıramıyorum her şey bir şekilde var olup gidiyor bulantıya benziyor ama aynı şekilde tam tersi. 

Tireyen telefonum ile bakışlarımı aynadan çevirdim.

Taehyung:

Seni almamı ister misin?

Siz:

Hayır diyemem motor kullanmak istemiyorum

Taehyung:

Pekala, birkaç dakikaya çıkacağım görüşürüz

Siz:

Görüşürüz

Birkaç ufak dokunuş ve bitti. Uzun saçlarımı siyah şapkanın altında toplamış, akşam saatleri olmasına rağmen gözlüğümü takmış ve sonbahara yakın olduğumuz için ceket almıştım üzerime. Hazırdım geriye kalam tek şey Taehyung' u beklemekti.

Bu günü üç gün önceden planlamıştık, Taehyung sana sürprizim var adlı konuşması ve hicbir bilgi vermemesi fakat yine de gideceğimiz yeri atmak gibi bir hareket etmişti. Tek geleceğimi düşünmüştü sanırım.

Gelen mesajın ardından evden cıkmış ve sitenin önünde bekleyen arabaya doğru ilerlemiştim, üzerinde krem rengi bir takım vardı ve Tanrım dehşet çekici duruyordu. Ben onun yanında daha sportif duruyordum ve bu uyumu sevmiştim. Ondan büyük olmama rağmen sanki yanında daha da küçülüyor ve minik kalıyordum.

"Merhaba?" Yüzümde gezdirdiği bakışlarından sonra gülümsemiş yanına oturduğum bedenini bana çevirmişti.

"Öpücük yok mu?" Gözlerimi devirmiş bedenine yaklaşarak dudaklarına kuru bir öpücük vermiştim. Gülümseyerek önüne dönmüş "aramızda ki buzların erimesine sevindim" diyerek arabayı sürmeye başlamıştı.

Yarım ağız sırıtırken "O buzları sen tekrardan gün yüzüne çıkardın farkındasın umarım?"

"Öyle ama-" konuşmasını kesmiştim "ama ne?" Bir elini dizime atarken direksiyonun kontrolünü sol eline aldı "ama ertesi gün öpücüklerim ile o buzları erittiğimi düşünmüştüm." Kafamı cama çevirerek gülümsedim.

"Zorla ve ıslak olan öpücüklerinden mi bahsediyordun?" Kaslarını kaldırdı ve saniyelik bana baktı "hoşuna gitmedi mi?" Uyluklarımda olan elinin üzerine elimi koydum "Hayır gitti hoşuma, seni şaşırtmak istedim biraz." Elini sıktı ve ellerinin arasında olan bacağımın huylanmasını sağladı.

ᴡᴏʀᴋɪɴɢ ʙɪᴛᴄʜ † ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin