୨ 4 ୧

567 95 182
                                    

104. Eğitim Birliği antrenmana başladığında güneş yukarıdan parıldıyordu. Parlak günışığının altında birbirleriyle güreşen acemilerin sızlanmaları ve acı dolu inleyişleri uzaktan bile duyulabiliyordu.

Buraya adımlarını attıklarından beri aylar geçmişti ve çok şey de değişmişti. Saatler süren yoğun ve acımasız eğitimlere, neredeyse her gün bedenlerinin tükenme eşiğine gelmesine maruz kalmışlardı. Shadis'in gaddar notlarına rağmen güçlükle karlı dağlara tırmanmış, onları destekleyen hiçbir teçhizat olmadan tepelerden yuvarlanmışlardı. Bu süreçte acemiler arasında bağlar oluşmuş, düşmanlar belirlenmiş, ilişkiler ortaya çıkmıştı.

Bazıları azledilmişti, hatta bazıları hayatını bile kaybetmişti. Ancak geride kalanlar için, her gün sadece cehennem azabından oluşan bir döngüydü.

Taryn için her şey çok daha korkunç olmuştu. 3D manevra cihazıyla hareket etmede oldukça yetenek göstermiş olsa bile, diğer alanlarda berbat bir şekilde yetersiz olmuştu. Ne zaman maket devlerin ensesini kesme antrenmanını yapsalar, hiçbir zaman diğerleri kadar derin kesemediğinden daha düşük puanlar almıştı. Fiziksel aktivitelerde de sık sık geri kalmıştı, buralara kadar gelmesi bile mucize sayılırdı. Adeta ince bir buzun üstünde yürüyor da denebilirdi.

Jean'ın sürekli kızı rahatsız etmesi de ona yardımcı olmamıştı. Taryn ne zaman egzersiz yapmaya ve dayanıklılığını arttırmaya karar verse Jean aniden onu bölüp peşinden sürükleyerek Mikasa ve onun arasında çöpçatanlık yapmaya zorlamıştı.

Mikasa ve Jean arasında hiçbir ilerleme olmamasından da anlaşılacağı üzere Taryn kötü bir çöpçatandı. Sayısız plan tasarlamıştı, ikilinin sohbet etmesi için çokça fırsat oluşturmuştu, hatta ikiliyi bir odaya kapatacak kadar da ileriye gitmişti. Tabii, hiçbir şey istenilen yöne gitmemişti. Taryn, Mikasa'nın onun amacını fark etmiş olduğunu siyah saçlı kızın son haftalardaki Jean'dan ve Taryn'den kaçınmaya istekli davranışlarından anlamıştı.

Ama o zorlukların arasında küçük zaferler de vardı, aynı şu an Taryn'in nefes nefese kalmış bir şekilde Marco'yu yere çivilemiş olması gibi. Marco'nun Taryn'i bir düelloya davet etmesi ve şaşırtıcı bir şekilde kızın kazanması, Taryn'in dudaklarında bir gülümseme oluşmasına sebep olmuştu.

Marco Taryn'e sırıttı. "İyi işti Taryn. Zamanla güçlendin."

Taryn aynı şekilde gülümseyerek karşılık verirken oğlanın cebine tıkılmış tahta bıçağı kaptı. Ayağa kalıp üzerindeki tozu silkeledi ve eğilerek Marco'ya elini uzatıp oğlanın kalkmasına yardımcı oldu. "Teşekkürler. Sanırım o fazladan turları koşmak bir işe yaradı."

Marco etrafına bakınmadan önce kıkırdadı. "Jean nereye gitti?"

"Ah, hemen şurada." Büyük bir kayanın üstünde uzanan Jean'ın olduğu yeri işaret ettikten sonra Taryn kaşlarını çattı. "Uyuyor."

Ellerini yastık işlevi görmesi için başının altına koymuş olan Jean'ı izlediklerinde Taryn'in yüzünde oluşan hayal kırıklığına uğramış ifade Marco'yu daha çok güldürdü. Jean yüksek sesli bir şekilde horluyor iken Taryn onun nasıl da herkes tarafından görülebilecek bir alanda uyuklarken Eğitmen Shadis'e yakalanmadığını merak etti.

Eğitmenden bahsetmişken, Shadis Marco ve Taryn'in başıboş bir şekilde dikildiğini görünce onlara kükredi ve dikkatlerini görevlerine geri çevirmelerini sağladı. "Freire! Bott! Orada dikilmeyi bırakın ve bir şeyler yapın!"

"Evet, efendim!" diye eş zamanlı olarak karşılık verdiler.

Shadis uzaklaştıktan sonra Marco Taryn'e döndü. "Ben gidip Bertholdt'la eşleşeceğim. Kendi başına iyi olacak mısın?"

𝐡𝐨𝐩𝐞𝐥𝐞𝐬𝐬 || jean kirschtein × okuyucu [ASKIDA] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin