Muazzam Titan surların üzerinden et kaplı suratıyla ve delici gözleriyle onlara baktı. Hareket edemediler, birazdan olacaklar yüzünden korku ve dehşet onları ele geçirdiğinde doğru düzgün nefes almayı bile unutmuşlardı.
'Buraya kadarmış. İnsanlık yok olacak.' Aklına gelen türlü senaryolarla Taryn paniklemeye başladığında nefes almakta zorlanmıştı. Sakinleşmek için kılıçlarını sıkıca kavradığında orada durup ölümü beklemektense bir şey yapmak istedi.
Muazzam Titan devasa ayağını kaldırıp geçidi hedef alarak ortadan kaldırırken surları savunma amaçlı kullanılan topları eliyle yok etmeye başlamıştı. Darbeden dolayı Taryn sendeleyip dengesini kaybederek yüzeyden düşmeye başladı. Surların sert yüzeyine çarptığında uçuşan saçları bir anlığına görüş açısını kapatırken acıyla ciyaklamıştı.
Kendini kurtarmak adına, kancalarının suru delmesine ve dayanıklı kablonun Taryn'i yukarı çekmesine izin verdi. Diğerleriyle birlikte az önce durduğu yere inmeden önce surun üstünü gözüyle taradı.
Ani saldırıdan kaçmaya fırsat bulamamışçasına acemi asker arkadaşları da kirlenmiş ve berelenmiş bir şekilde orada duruyorlardı.
"Mina! Thomas!" Taryn, ayakta durmaya çalışan iki arkadaşına seslendi. "Siz ikiniz iyi misiniz, diğerleri nerede?"
"Biz de- surdan- fırlatıldık." Mina kelimeleri arasında öksürürken üzerindeki tozu silkeleyen Thomas'a bakmıştı. "Diğerleri hâlâ aşağıda. Ve Eren de Muazzam Titan'ı durdurmaya gitti."
Arkalarından bir inilti duyulduğunda Sasha ve Connie bilinçsiz bir acemiyi taşıyarak tırmanıyorlardı. Taryn o aceminin adının Samuel olduğunu hatırladı. İkiliye yardım etmek için onlara doğru ilerleyerek oğlanı taşımalarına yardımcı oldu.
"Ne oldu?" diye sordu Taryn, olanları henüz kavrayabilmemiş bir şekilde.
"Geçit yıkıldı. Titanlar er ya da geç gelmeye başlayacaklar..." Connie sesindeki korkuyu gizleyemeyerek konuştu. Umutsuzluk zihinlerini ürpertmeye başladığında diğerleri sessiz kalmıştı.
Endişe tekrar bedenini sarmaya başladığında Taryn yutkundu. Titanlar bölgeye doluşacaklardı ve birçok insanın ölümüne sebep olacaklardı. Taryn bugünün elbet bir gün geleceğini biliyordu ancak bu kadar yakın bir tarihte olmasını beklememişti.
Birden patlak veren sıcak buhar düşüncelerinden sıyrılmalarını sağlayıp yoğun duman görüşlerini engellediğinde daha dezavantajlı bir duruma geçtikleri için iyice panik olmaya başlamışlardı.
Neyse ki duman azalmaya başladı ve Eren yanlarına iniş yaptığında Muazzam Titan ortalıktan kaybolmuştu. Taryn aniden fark ettiğinde gözleri kocaman açıldı. 'Yok artık, o şeyi sadece kendi başına mı yendi?'
Thomas yüzünde endişeli bir ifadeyle oğlana doğru koşup onun iyi olduğuna emin olduktan sonra konuştu. "Eren! Onu alt ettin mi?"
"Hayır." Eren dişlerini sıkarken kızgınlıkla kaşlarını çatmıştı. "Aynı beş yıl önceki gibiydi. Birden ortaya çıktı ve ansızın ortadan kayboldu!"
Eren konuştuktan sonra Connie ve Taryn hızla köşeye doğru ilerleyip surdan aşağı baktı. Geçit gerçekten de yok edilmişti, uzun yapının yerini enkazlarla dolu kocaman bir boşluk kaplıyordu. Dehşet yine bedenini sararken ve kalbi delicesine atarken Taryn'in ağzı şoktan kocaman açılmıştı.
"Ben özür dilerim... Kaçmasına izin verdim." Eren başını öne eğerek konuştu.
"Neden özür diliyorsun? Biz hareket edemedik bile-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐡𝐨𝐩𝐞𝐥𝐞𝐬𝐬 || jean kirschtein × okuyucu [ASKIDA]
Fanfic"Mikasa Eren'e bir hayli aşık, mankafa ise onu fark edemeyecek kadar kendini öldürmeye çalışmakla meşgul." Acı gözlerle yıldızlara bakarken iç çekti. Kafasını çevirip kıza döndüğünde ona hüzünlü bir gülümseme bahşetti. "Sanırım en nihayetinde umutsu...