"Sayın Savcım, eski maktül Emin Can'ın eşi geldi."
Eski Maktül.
İnsanlar sayılardan ibaret miydi?
Veya bir eşya mıydı insanlar, eski ve yeni olacak biçimde tartılan.
Savcı, koltuğunda doğrulup parmaklarının arasına aldığı kahvesini bir kenara bıraktı.
Eski eş ile bizzat görüşmek istemişti.
Bu vakada oldukça yer almak istiyordu.
Polis memuru oturdu, genç kadını içeriye aldı.
İceriye kısa boylu, badem gözlü, simsiyah giyinmiş, büyük gözlük takmış bir kadın girdi. Savcının ona uzattigi eli nazikçe sıktı. Sessizce nefes verip ona gösterilen yere oturdu.
"Sizin için çok zor biliyorum ama, size bir kaç soru sormak durumundayım." Dedi Savcı sakin ama temkinli bir biçimde, kadının bu acıyı nasıl omuzladıgını bilemediği için olabildiğince nazik olmaya çalışmıştı.
"Tabi, siz de işinizi yapıyorsunuz Savcı hanım."
"Peki o zaman, basit sorulardan başlayalım, o gece neredeydiniz, merhum eşiniz ile aranızda bir sorun var mıydı, veya merhum eşinizin anlaşamadığı/sorunlu olduğu biri."
Karşısındaki kadın, soruları ancak algılamaya çalışıyordu anlaşılan. Savcı bu zamanı ona tanıdı, şişmiş gözleri ve titreyen dudakları olan bu kadına acımıştı. Bu bir hata miydi?"Evdeydim, çocuklarımın yanında. Küçük kızım çok hassastır benim, hemen hasta olur, hastaydı o gece. Tutturdu yanımda kal diye, cocuklar iste bilirsiniz."
"Bilirim." Dedi, Savcı donuk bir ifade ile.
Hayatta herkesin hikayesi vardı.
Ve Yargı, katilde en çok bu hikayeyi merak ediyordu.
Neden öldürüyordu, kimi öldürüyordu, ne hissediyor, sıcacık yatağında nasıl uyuyabiliyordu?
"Sizin de mi çocuğunuz v-"
"Lütfen bir sonraki soruma geçelim."
Siyahlara bürünmüş acılı kadın konunun kapanması gerektiğini farketti.
Ona sıcak bastı, elleriyle kendisini serinletmeyi denedi.
Ardından hemen bitmesi için hızlı cevaplar vermeye çalıştı.
"Eşimle kızım için tartışmıştım, hep olur, çok düşkündür kızına. Vurdu kapıyı çıktı gitti. Bir yerde yer içer, geri döner dedim."
Savcı bunları not ederken kadının nefesi hızlandı, gözlerinden yaşlar boşaldı.
"Onu ben öldürmedim, öldürmem. Yemin ederim. Kim öldürdüyse bulun onu ne olur!"
Genç savcı arkasına yaşlandı. Kadına bir bardak su ikram etmek için sebile dek yürüdü. Bardağı doldurup kadına uzattı. Genç kadın bir yudum aldı, karton bardağı elinde tutup öylece yere baktı. Bu sessizliği Yargı bozdu.
"Siz son bir ifade için arkadaşlarımızla gidin, yazılı bir ifade olacağı için ayrıntılı anlatmanizi istemek durumundayım."
Yerine geçmeden kapıya bir kaç kez tıklattı. Kapı açıldı, kadın ise kalkıp hiçbir şey demeden çıktı.
Ellerinde hiçbir şey yoktu.
Ya da bir şeyi atliyorlardi.
Telefon çaldı. Yargı telefonu açıp dudaklarını birbirine bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat-lar
ChickLitÖlüm ne denli yakındır bir bireye, veya öldürmek sadece mahsus mudur ölüm meleğine? Oysa bir aracı değil midir ölüm meleği, bir elçi belki de. Onların yaptığı işe bir gölge. Kadın, siyah topuklu ayakkabısı ile yürüdü karanlıkta. Adam takip etti onu...