Canım okurlarım süblimleşmeden önceki son saniyelerimde bu bölümü atıyorum😩🥵
Medyaya Sierra'yı kafasında canlandıramayanlar için bi çizim koydum
İyi okumalar😽😽
"Sayın Sierra Snape ve Sayın Sirius Black, serbest iradenizle ve hiç kimsenin baskısı altında kalmadan, tamamen ve serbest olarak evlenmek istiyor musunuz?
"İstiyoruz."
"Burada mevcut olan şahitler huzurunda, özellikle sevginizin kaynağı ve her zaman sizinle beraber olan Tanrı'nın huzurunda şimdi birbirinize söz veriniz."
"Ben Sierra Snape, sen Sirius Black'i eşim olarak kabul ediyorum. Bütün hayatım boyunca seni seveceğime, sana hürmet edeceğime, zenginlikte ve fakirlikte, sağlıkta ve hastalıkta, iyi ve kötü günlerde, sana sadık kalacağıma söz veriyorum."
"Ah ama ben veremeyeceğim."
Papaz'ın sinirli ve söz verseler de gitsem bakışlarına katlanamayıp Sirius'u dirseğimle dürttüm. Ciddi bir konuşma yaparcasına ceketinin düğmesini ilikleyip konuşmaya başladı.
"Ben Sirius Black, sen Sierra Snape'i eşim olarak kabul ediyorum. Senin hayatı sevmene yardımcı olacağıma, sana her zaman sevgiyle dokunacağıma ve aşkın gerektirdiği sabrı göstereceğime..."
Bana döndü, gözlerimizi sabitledi ve konuşmaya devam etti.
"Ölüm bizi ayırana kadar ve bizi ayırdıktan sonra da seni seveceğime söz veririm sevgilim."
Gözlerim dolmuştu. Boynundan kendime çekerek ona kocaman sarıldım. Ölüm hayatın yok sayamayacağımız bir gerçeğiydi ve şuanki karanlık dönemde her an ölebilirdik. Kulağına yavaşça fısıldadım.
"Ben de."
"Yüce Tanrı bu evliliği korusun ve kutsasın."
Papaz koşar adım düğünden ayrılırken James, Lily, James'in kucağındaki henüz bir aylık olan Harry, Remus ve Peter yanımıza gelmişti.
Yavaşça Sirius'tan ayrıldım ve James konuşmaya başladı.
"Neden sizi Dumbledore evlendirmedi ki? Ben bu papazı hiç sevemedim."
"Dumbledore bizi papazın evlendirmesi gerektiğini söyledi. Ben de anlamadım."dedim.
"Neyse papaz gittiğine göre asalarımızı çıkarabiliriz her an başımıza bir şey gelecekmiş gibi hissediyorum."
"Sirius açma şu şom ağzını."dedi Remus.
"Peki, sustum."
"Sierra teyzene gel bakalım Harry."
James'in kucağından Harry'i aldım ve McGonagall'la konuşan Dumbledore'un yanına gittim.
"Profesör." diyerek bakışlarını bana çevirmelerini sağladım.
"Ah Snape muzur Black'le evlenecek kadar büyüdüğünüzü görmek beni yaşlı hissettiriyor." dedi McGonagall.
"Hala çok genç ve güzelsiniz Profesör."
Kızardı ve "Teşekkür ederim." dedi.
"Sevgili Sierra biraz yalnız konuşalım mı?"
"Konuşalım."
Bahçenin köşesindeki salıncağa oturduk ve konuşmaya başladı.
"Sierra biliyorsun seni kızım olarak görüyorum ve bir baba için evladının evlendiğini görmek çok duygusaldır."
Gözleri dolmuş, sesi çatallaşmıştı. Büyük salonda asaletle oturan Dumbledore'dan eser yoktu şimdi.
"Biliyorum Albus."
Üzüldüğü şey benim evlenmem değildi. Bunun için üzüleceğini sanmıyordum, başka bir şey vardı.
"Bu karanlık dönemde çok kötü günler yaşıyor olabiliriz ama sonra daha kötüsü gelecek ve senden ne olursa olsun çok güçlü durmanı istiyorum."
"Kimseye bir şey olmayacak merak etme."
Önemsediğimiz insanlar ölmüştü kendimi kandırdığımı ikimiz de biliyorduk.
Harry ağlamaya başlamıştı. "Harry ağlıyor Lily'e götürmeliyim."
Ayağa kalktık ve sarıldık.
"Söylediklerimi asla aklından çıkarma kızım."
Kafamı salladım ve Siriusların yanına gittim.
"Hoşgeldin karıcım." Harry'i Lily'e verdim.
"Hoşbuldum kocacım. "
"Karıcım kocacım muhabbetini bırakın, ilk dansınızı etmeniz lazım."
"Pekala James." Sirius elimi tuttu ve üstüne minik bir öpücük kondurdu.
"Mrs. Patiayak, bu dansı bana lütfeder misiniz?"
"Hoşlanmayarak kabul etmek zorunda kalacağım Mr. Pati."
Sirius'un amcasının evinin arkasındaki bahçede dans etmek için ayrılmış küçük bir alan vardı. Düğün zaten çok kalabalık değildi, sadece yoldaşlık üyeleri ve birkaç tanıdık büyücü vardı.
Ellerimi Sirius'un boynunun arkasında kenetledim, o da ellerini belime yerleştirdi
ve tıpkı yaklaşık 3 yıl önceki gibi dans etmeye başladık.
