4.bölüm🐍

916 64 20
                                    

Kafamda kurduklarımı çok aktaramadığım bir bölüm oldu.

Bir de sürekli zaman atlaması yapıyorum çünkü sadece olayları anlatıyorum bu yüzden her bölümde bir sene anlatmışım gibi oluyor. Yani çok bölüm olsun diye bugün kahvaltıya indim şu şu derse girdim yazmıyorum.

Anlayamadığınız bir şey olursa ya da bir kopukluk farkederseniz yorum yapar mısınız? Şimdiden teşekkürler.

İyi okumalar🐍

4. Sene

Bugün cumartesi olduğu için kahvaltı yapıp Dumbledore'un yanına gidecektim. Pijamalarımı çıkarıp kazak ve tayt giyerek yatakhaneden çıktım.

Büyük salona giderken duyduğum her bir fısıltı kalbime kıymık batırıyorlarmış gibi hissetmeme neden oluyordu.

"Duydun mu Black'le Mckinnon sevgiliymiş?"

"Black'le Mckinnon mu? Iyy"

"Bence yakışırlar."

Duymaya dayanamadığımdan koşarak merdivenleri çıktım.

Sirius'tan

Birkaç gün önce Regulus benim gibi bir abisinin olmadığını söylemişti. Annem ve babamın beni evlatlıktan reddetmeleri önemli değildi ama Regulus'un böyle davranması beni çok üzmüş ve sinirlendirmişti.

Bir de Marlene ile adım çıkmıştı. Aramızda hiçbir şey olmamasına rağmen varmış gibi göstermişti.

"Sizce bir açıklama yapmalı mıyım?"

"Bence hiçbir şey söyleme." dedi en mantıklımız Remus.

"Lily çiçeğim ve Marlene arkadaş. Bence ona bir şans verebilirsin."

"Bence ona haddini bildirmelisin. Böyle bir dedikodu çıkarmamalıydı."dedi Peter.

"O kadar düşmedim Peter."

***

Kahvaltıda Sirius olanlara tepkisizdi,hiçbir şey duymamış gibi kahvaltısını ediyordu ama Marlene'in yüzünde güller açıyordu.

Peçeteye iki adet kızarmış ekmek sardım ve dışarıya çıktım.

Bir ağacın kenarına oturarak düşünmeye başladım.

Eğer sevgililerse bu beni üzer miydi?Kesinlikle. Peki neden? Onu seviyor muydum? Bilmiyorum. İkizim niye benimle konuşmuyordu? Neden kimse benimle arkadaşlık etmiyordu? Lily vardı ama o başka bir binadaydı. İstesek de yakın olamıyorduk.

Kafamdaki bilinmezliği dağıtmak amacıyla bana selam bile vermeyen Severus'la konuşmak için büyük salona gitmeye karar verdim.

"Severus konuşabilir miyiz?"

"Tamam ama kısa sürsün."

Koridora çıktığımızda yürümeye başladık.

"Ne oldu Sierra?"

Cevap veremedim. Sadece sarıldım.

"Neden bana bu kadar uzaksın? Ben senin ikizinim Severus." Ağlıyordum.

"Artık değilim.Sen de bizimle takılırsın."

Kafamla onayladım.

"Hadi gel dışarıya çıkalım." Ondan ayrıldığımda gözyaşlarımı başparmağıyla sildi.

Ormana doğru ilerliyorduk. Çok derinlere girmeden Luciuslarla karşılaştık.

"Burada sinirimizi atarız Snape."dedi Lucius.

"Crucio."diye bağırdı Carrow.

Acıyla bağrınan böcek üstündeki büyü kalkınca hemen kaçtı.

"Sen de dene Sierra."

Yerdeki küçük papatyaya döndüm ve bağırdım.

"Avada kedevra."

Hiçbir şey olmadı. Asamın ucundan küçük bir ışık huzmesi bile çıkmamıştı.

"Onu öldürmeyi gerçekten istemelisin Snape. Yoksa yapamazsın."

Birkaç ay sonra

Birkaç aydır derslerden kalan vakitlerimde buraya gelip karanlık sanatlar çalışıyordum.

Dumbledore'a artık derslere gelmek istemediğimi söylemiştim. O da kararı bana bırakmıştı.

Sirius ise aynı Sirius'tu işte. Hiçbir açıklama yapmamış, sessizliğini korumuştu.

"Avada kedevra"

Yerdeki papatya boynunu büküp karardı.

"Sierra yeni bir büyü buldum."

Severus yanıma geldiğinde merakla ona döndüm.

"Yapsana."

"Sectumsempra."

Yerdeki böcek kanlar içinde yığıldı.

"Yapılan kişiye bıçak darbeleri veriyor."

"Bunu bir başkası öğrenir ve bizim üzerimizde denerse kötü olur. Karşı büyüsünü bulmalıyız."

"Haklısın."

Affedilmez lanetleri kullanmak yasak ama bitkiler veya böceklerde kullanılabiliyor diye biliyorum.

half blood princess Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin