İkizim Severus'la perona girdiğimizde gözlerimle Lily'i bulmaya çalıştım.
Sev gözlerinde bariz bir parıltıyla "İşte ordalar." dedi. Bahsettiği yere bakınca Evans'ları gördük ve onların yanına gittik. Selamlaştıktan sonra kırmızı, üstünde dumanı tüten trenin düdüğü çaldı.
Trene en son binenlerden olduğumuz için boş kompartıman bulamadık ve içinde sadece dağınık siyah saçlı, gözlüklü bir çocuğun oturduğu kompartımana girdik.
"Merhaba, buraya oturabilir miyiz? Başka her yer dolu da."
"Tabi ki oturabilirsiniz bu arada ben James Potter."
"Ben de Sierra Snape bunlar da ikizim Severus Snape ve arkadaşım Lily Evans."
"Tanıştığıma memnun oldum."
Oturmamızın üzerinden birkaç dakika geçmişti ki kıvırcık saçlı yakışıklı bir çocuk kapıyı açtı.
"Acaba burada oturabilir miyim?"
"Burası boş."diyerek yanımı işaret ettim.
Sessizce geçen birkaç dakikadan sonra Lily konuştu.
"Ben Lily Evans."
"Ben Severus Snape."
"Ben James Potter."
"ve ben de Sierra Snape."
"Ben Sirius. Sirius Black."deyince ona ters bir bakış attım. Böyle söyleyince kendini havalı mı sanıyordu?
"Sen de diğer Blackler gibi Slytherin olacaksındır."
"Aslında Slytherin olmasa daha iyi."
"Biz Slytherin istiyoruz."dedi Sev.
James "Ben babam gibi Gryffindor olacağım."derken Lily ise;
"Ben emin değilim."dedi.
Uzun süren yolculuğun ardından büyük salona girdik. Profesör McGonagall isimlerimizi söylemeye başladı.
"James Potter."
"Gryffindor."
"Marlene Mckinnon."
"Gryffindor."
"Sirius Black."
"Gryffindor." Ben dahil herkes Sirius'un Slytherin olması beklediğinden şaşkınlık nidalarımız tüm salonu inletmişti.
"Lily Evans."
"Gryffindor." Lily Gryffindor masasına ilerlerken Severus arkasından bakakaldı.
"Sierra Snape." Heyecandan terleyen ellerimi cübbeme silerken tabureye ilerledim.
"Lütfen Slytherin olsun. Lütfen Slytherin olsun."
"Slytherin." Derince bir nefes vererek masaya ilerledim.
"Remus Lupin."
"Gryffindor."
"Severus Snape."
Seçmen şapka 4 dakika düşünmenin sonunda kararını vermişti.
"Slytherin."
