UYARI
İlk birkaç bölümden sonra smut (+18) bölümler olacaktır.
Rahatsız olacak kişiler okumasın.Başlama tarihlerini buraya alayım 🤎
✐
Milyarlarca ruh arasından doğru kişiyi bulmaya adarız kendimizi. Kimimiz hayata meydan okumayı başaramayıp pes eder, kimimiz kendi doğrusunu bulduğunu sanar ve yaratabileceği en iyi hayatı yaşamak için çabalar. Kimimiz tüm hayatı boyunca doğru kişiyi bulmak adına her kriteri değerlendirir. Kimi ise daha kendini bulamamışken acınası kimliğiyle arar ruh eşini. En sonunda en mutlu, en rahat, en güvende, en değerli, en eğlenceli ve en pahalı hissettiren hayatı seçeriz.
İki aynı ipekten kumaşı birbirine diktiğinizde göze çarpan uyum, bir mağazaya gittiğinizde gözünüze en hoş görünen bluz. İki aynı kumaştan işlenmiş ruhun birleşimine benzer. Uzaktan göz gezdirseniz bile pahalı ve değerli olduğunu fark edersiniz.
İki ruhun en sonunda tesadüf denilen kavramın en işlevli olduğu konuda birleşimine benzer aşk. Bazen tam zamanında kapınıza gelmeyebilir fakat geldiğinde geç geldiği için onu azarlamamanız değil aksine onu sevinçle selamlamanız gerekir.
Oldukça engebeli birer hayata sahip bu iki ruhta da tesadüf her ne kadar gerekli bir anda çıka gelmiş olsa da bir o kadarda zor durumda bırakmıştı onları.
Konumuz gereği bahsedeceğimiz bu aşkta: Gerekli görülen görevlerin yapılması için yer yüzüne inilmeliydi. Çoğu kararı veren yaşlı ve kıdemli olan, kısa süren kararı sonrasında ilk olarak adı Çınar Açıkgöz adında kısa sürede tanınmış bir acemi şeytanı ve yanında 2 tane daha aceminin ona eşlik etmesi kararına varmıştı fakat acemilere onlara verilen görevlerin sonuçlarının kusursuz ve kurallara uygun olmak zorunda olduğunu kimse söylememişti.
Bu işte yeni olanlara bunları en başından söylemelisiniz bunaklar!
Üç tane acemi şeytan oldukça heyecanlı fakat bir o kadar soğuk kanlı şekilde yer yüzüne iniş yaptılar.
İki şeytandan biri, Çınar'a yöneldi. "İlk olarak Mikail'in çağrısına mı gidelim yoksa seviye sembollerini mi alalım?"
Not: Acemi şeytanlar yaptıkları her kayda değer görevlerinde seviye atlarlar. Bu seferki seviyenin (9) sembolleri ise Dünya'dan teslim alınmaktadır.
Diğer şeytanda girişti. "Sahi! Seviye sembollerimiz neden Dünya'da?"
Genç acemi oldukça gergindi. Elinde olmadan kendisine yönelen sorulara sert çıkışmıştı. "Çocuklar bilmiyorum. Tanrı benmişim gibi her şeyi bana sorup durmayın!"
"Yüce şeytan, bize yardım et." diye sayıkladı kızıl saçlı olan.
"Oh! O halde seviye sembollerini alalım." Dedi siyah saçlara sahip olan.
Semboller için söylenen yere gitmişlerdi fakat semboller için gelecek kişi olması gereken yerde değildi. Onun yerine saçları, çekik gözleri ve dolgun dudaklarıyla dikkat çeken ve etrafına ışıklar saçan güzel yüzlü erkek bir melek vardı.
"Merhaba" dedi melek. Önündeki üç şeytana. "Siz seviye sembolleri için gelecek olanlar olmalısınız." diye devam etti.
Ünü tüm cehennemde yayılan Çınar Açıkgöz güzel yüzlü meleğe baka kalmıştı. Yanındaki şeytanlar soruyu cevaplaması için onu dürtse de o dürtüldüğünün farkına bile varmıyordu.
Sol yanında duran kızıl şeytan lafa atladı. "Evet, biz seviye sembolleri için geldik. Bize buraya birinin gönderileceği söylenmişti. "
"Evet, bunları vermek için ben gönderildim."
Ardından sembolleri uzattı.
"Teşekkürler."
Karşısında uzun süredir gözünü bile kırpmadan onu izleyen Çınar ile göz göze geldi melek. Onun sembolünü diğer acemiye vermek yerine kendisine uzattı ve gülümsedi. Bu gülümseme karşısında kendisine gelen şeytan gözlerini kırpıştırıp teşekkürlerini iletti. Sembolü karşısında ki küçük ellerden nazikçe aldı.
Sonrasında oradan hızlıca ayrıldılar fakat acemi şeytan güzel melekten gözlerini görüş açısı onu görmesini engelleyene dek ayıramadı. Tekrar cehenneme gitmek istemiyordu. Birazdan yapıcak olduğu diğer görev ise ona çok sıkıcı geliyordu. Fakat yanında ki diğer şeytanlarla görevini tamamlayıp cehenneme uçmak zorundaydı.
Dünya'da az vakit geçirmiş olsa da oranın havasına alışmış, iyi hissetmişti. Cehennem ona fazla dar gelmeye başlamıştı. Oradan bir an önce kaçmak istiyordu fakat yapamazdı, abisi vardı. Kesinlikle başı belaya girerdi.
Abisi güçlü ve fazlaca kıdemli şeytanların başında gelirdi. Herşeyden ilk onun haberi olurdu. Kardeşinin Dünya'ya gittiğinin de haberini almıştı ve fazlaca gururlanmıştı.
Çınar abisiyle karşı karşıya gelmekten bu zamana kadar hep kaçınmıştı çünkü abisinin kolaylıkla onu her açıdan yenebileceğinin farkındaydı.
-Bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İpekten Ruhlar
FantasyKİTABA ARA VERİLDİ📢 "Belki de evrenin kaderi bu" "Sadece böyle işte" "Biliyorsun, biliyorum" "Sen bensin, ben senim" (bxb) Başlangıç: 11/07/2022