Ferman Beliz'le karşılaşmasının şokundan çıkamamış bir durumda acilin kapısından içeri girmişti. Gerçekten aklı almıyordu Ferman'ın şaka gibiydi yaşadıkları... Beliz'e baktıkça gecenin anıları aklında canlanıyordu her bir anı... Onun yüzüne nasıl bakacaktı Ferman aynı hastanede sürekli bilmiyordu. Acildeki koşuşturmaları görünce bu sefer dikkatini oraya aldı ve Adil Hoca'yı gözüne kestirince oraya koşturdu.
"Hocam..."
Adil Hoca karnına çubuk gibi bir şey saplanmış kırk yaşlarında erkek bir hastanın başındaydı. Ferman'ı görünce başını kaldırdı.
"Şimdi hastaneye zincirleme bir kaza geldi diğer hocalarla asistanları da çağırdım birkaç intörn de geldi şimdi senden de hemen hastalarla ilgilenmeni istiyorum." Dedi Adil Hoca.
Ferman başını hemen salladı.
"Tabii hocam. Penetral tramva kitini getireyim..."
"Bu hastayı ben hallederim sen diğerlerine bak. Ferman acilin kapısından kim girerse girsin hemen ona yardım edeceksin anladın mı?" Dedi Adil Hoca.
Ferman çok net ifadeyle başını sallayınca Adil Hoca onaylayıcı bakışlarla ona baktı çaktırmadan.
"Hadi fırla şimdi."
Ferman acil kapısına yöneldiği anda kapı açılmış ve paramedikler sedyede kan revan içinde birini getirmişti. Ferman onlara el işareti yapınca paramedikler onun yanına getirdiler sedyeyi.
"Evet nedir?"
"Şah damarının çok yakınında araba camından parçalar saplanmış boynuna 30 yaşında erkek acil müdahale gerekiyor."
Ferman hastanın boynunun hâlini görünce bir tuhaf olmuştu ama hemen toparlandı acilen müdahale etmesi gerekiyordu panik yapamazdı. Paramediğin boynuna bastırdığı bezi devraldı.
"Bana hemen on numara bistüri bir tane de turnike getirin çabuk." Dedi Ferman ve yarayı yakından incelemeye başladı gerçekten şah damarına çok yakındı. Derin bir nefes aldı Ferman normal yollarla bu camı oradan çıkarırsa adam ölürdü. Başka bir teknik denemesi gerekiyordu aklına bir şey geliyordu gerçi... Hemşirelerden biri ona bistüriyi uzattığında hemen onu aldı.
"Hocam ne yapıyorsunuz?" Dedi hemşirelerden biri Ferman bir dizini yatağa dayayarak yükselip turnikeyi koluna astığında.
"Ne yaptığımı biliyorum ancak böyle çıkarabilirim bu camı. Siz hastayı kollarından sıkıca tutun." Dedi Ferman ve bistüriyi alarak hastanın üstüne eğildi derin bir nefes aldı ve ellerindeki titreme geçene kadar bir iki saniye nefes alıp vermeye devam etti. Kontrollü olduğunu hissedince bistüriyi aldı ve boynunun biraz daha farklı bir yerinde bir damarı açtı.
"Hocam neden sağlam bir yerini kestiniz ki?" Dedi kahverengi saçlı hemşire.
"Ne yaptığımı biliyorum dedim hastaya zarar vermeyecek bir yerden kan akışını rahatlatacak kadar damar açmam gerekiyordu kan akışı buradan dengeye gelince üst taraftan camı çektiğimde %50 oranında kanamasını kontrol edebileceğiz." Dedi Ferman ve kolundan turnikeyi indirdi ve hemşireye uzattı.
"Dediğim anda boynundan geçirip ilk yaraya bunu takman gerek. Üç dediğimde."
Ferman çok dikkatli bir şekilde cam parçasını çekip aldı.
"Bir iki üç şimdi." Dedi Ferman ve hemşire hemen boynuna sardı turnikeyi hastanın.
"Gerçekten de boynu çok daha az kanıyor hiç böyle bir teknik görmemiştim." Dedi hemşire hayran kalmıştı.
YOU ARE READING
Portakal Çiçeği
FanfictionFerman Amerika'da asistanlığını yaparken kardeşi Ali için tekrar Türkiye'ye dönmeye karar verir ve çok ünlü bir hastaneye asistan olarak girer ama yeni hayatında başına neler geleceği hakkında bir fikri yoktur özellikle de bir barda başlayan ani bir...