Ferman ilk kez gelme fırsatı bulmuştu hastanenin kafesine. Güzel, sıcak bir havası vardı bir sürü uzman, asistan, hemşire, intörn ve hasta yakını masalarda oturmuştu kimi tezleri üstünde çalışıyor kimi sohbet ediyordu. Beliz'le cam kenarında kalan bir masaya geçtiler. Beliz Ferman'a baktı.
"Ne içersiniz?" Diye sordu elinde bir tepside siparişleri dağıtan görevli.
"Bir tane Cappuccino alayım ben."
"Cappuccinonuz var mı?"
Birbirlerine baktılar Ferman ve Beliz bir an aynı şeyi söyleyince.
"Hemen getiriyorum." Dedi kantin görevlisi ve elindeki tepsiyle tezgahın başına gitti.
"Zevklerimiz benziyor demek."
Ferman hafifçe gülümsedi.
"Amerika'dayken bayılırdım cappuccinoya her sabah hastanenin yanında bir kafe vardı oraya gidip alırdım hem de büyük boy." Dedi Ferman.
"Ben de Güney Karolina'dayken çok alışmıştım her gün içerdim."
Ferman tek kaşını kaldırdı.
"Sen Amerika'da mı yaşadın?" Dedi Ferman.
"Yani üniversiteyi bitirdikten sonra avukatlık stajımı yapmaya gitmiştim iki sene önce döndüm ülkeye." Dedi Beliz.
"Ben Los Angeles'taydım tam Kalifornia civarları Güney Karolina'ya biraz uzak ama..."
Beliz güldü.
"Yaklaşık bir 4000 kilometre kadar."
Ferman da gülmüştü sonra birden Beliz'in gözlerine çok baktığını fark etti ve gözlerini kaçırdı.
"Niye döndün Amerika'dan peki avukatlık stajından sonra Güney Karolina harika bir hukuk merkezidir devam edebilirdin avukatlığa orada."
Beliz ona baktı.
"Sen niye döndün Amerika'dan iki sene asistanlık yaptıktan sonra hem de Stanford Üniversitesi gibi bir üniversitenin hastanesinde çalışırken. Dosyana baktım biraz."
Ferman ona uzun ve sanki onu tartan bir bakış attı.
"Belki bir gün neden Türkiye'ye döndüğümü anlatırım." Dedi ona.
Beliz de baktı onun gözlerine değişik bir ifadeyle.
"Ben neden gittiğimi anlatayım o zaman. Senin de anladığın gibi babamdan ve ailesinden uzaklaşmak için gittim." Dedi Beliz.
Ferman hafifçe kaşlarını çattı o sırada kahveler gelmişti.
"Ailesinden mi? Sen ailesi değil misin?" Dedi Ferman.
Beliz fincanına baktı.
"Çok uzun zamandır babamın ailesi değilim ben zaten şu an babamın kurduğu ailede de olmak istemem saçma sapan bir... "
Hafif sinirlenmişti Beliz bir hamlede kahvesini aldı ve dudaklarına götürdü. Ferman onu dikkatlice inceliyordu.
"Eğer bu mevzu seni rahatsız ediyorsa Beliz..." Dedi Ferman.
"Ben biraz geriliyorum bu mevzu hakkında konuşunca kusura bakma." Dedi Beliz.
"Ne kusuru canım zaten ben biraz kafa dağıtmak istersin diye kahve içelim demiştim. Başka bir şeyden konuşabiliriz istersen Beliz." Dedi Ferman.
Beliz gözlerini kaldırıp ona baktığında ve hafif gülümsediğinde Ferman nabzının ilginç bir şekilde hızlandığını hissetti.
"Bizim konuşmalarımız niye böyle ilginç anlarda gerçekleşiyor acaba?" Dedi Beliz.
YOU ARE READING
Portakal Çiçeği
FanfictionFerman Amerika'da asistanlığını yaparken kardeşi Ali için tekrar Türkiye'ye dönmeye karar verir ve çok ünlü bir hastaneye asistan olarak girer ama yeni hayatında başına neler geleceği hakkında bir fikri yoktur özellikle de bir barda başlayan ani bir...