Biz Şimdi Neyiz?

759 56 39
                                    

Ferman anahtarı delikte döndürüp kapıdan içeri girdiğinde salonun ve mutfağın ışığının açık olduğunu görmüştü. Çantasını asıp ceketini çıkararak mutfağa ilerledi.

Ali orada ayaktaydı, beyaz bir tişört geçirmişti üstüne, altından sargılı karnı görünebiliyordu. Saçları dağınık ve hafif terden ıslanmıştı, yüzü hâlâ sarıydı ama toparlanıyordu her gün Ali. Elinde bir bardak mutfağın camından manzarayı izliyordu.

"Ali?"

Ali Ferman'ın sesiyle ona çevirdi başını, yorgun bir şekilde gülümsedi.

"Hoş geldin."

"Sen ayakta ne yapıyorsun beyfendi acaba, olabildiğince yatıp dinlenmen gerek Ali sen de biliyorsun."

"Abi ne yapayım sıkıldım yatmaktan, sevmem ki ben biliyorsun. Senin nasıl geçti günün, hastane çıkışı bir yere gideceğim dedin, o ne oldu?"

"Gel anlatacağım ama salona geçelim sen de uzan tamam? Böyle ayakta kalma dikişlisin Ali hâlâ."

Ali derin bir iç geçirdi ve Ferman'ın peşinden salona geçtiler. Ali salonda uzanıyor olduğu koltuğa yayıldı ve battaniyeyi üstüne çekti, Ferman da yanına oturmuştu.

"Ee? Söyleyecek misin artık hastaneden sonra nerelere gittiğini?" Diye sordu Ali.

Ferman gözlerini kaçırınca Ali şaşırdı.

"Bir tuhaflık var sende. Ne oldu hemen anlat."

"Şimdi şöyle,"

Ali kaşlarını kavisli bir şekilde kaldırdı.

"Evet?"

"Tuhaf bir şey oldu hastaneden çıkarken... Ben de şaşkınım yani... Oldu ama." diye geveledi Ferman.

"Tam olarak neden bahsediyorsun acaba şu an?"

"Şöyle ki, Beliz..."

"Senin abayı fena yaktığın hastanenin sahibinin kızı mı?"

Ferman ona dönüp bir baktı.

"Sen nereden..."

Ali omuzlarını kaldırdı yüzünde bilmiş ama tatlı bir ifade vardı.

"Seni bu dünyada senden bile iyi tanıyan tek kişi olduğum için olabilir mi? Farkında değil miyim kaç gündür hâlinin tavrının?"

Ferman derin bir nefes aldı ve Ali'ye bir bakış attı.

"O kadar mı belliydi lan?"

"O kadar belli değildi ya ben anlarım ama. Sen anlat hadi abi, ne oldu Beliz Hanım'la?"

"Beni öptü." dedi Ferman gayet normal bir şekilde.

Ali'nin içtiği bitki çayı boğazında kalmıştı öksürük nöbetine girdi.

"Ne yaptı ne yaptı? Hani siz arkadaş kalacaktınız öyle demiştin."

"Evet çünkü... Beliz öyle demişti açıkçası ben de öyle düşünmüştüm. Sonra Beliz'i her gün gördükçe, onunla konuştukça daha önce hiç hissetmediğim bir duyguya kapıldım ben... Başta ben de anlamadın ne olduğunu ama öylesine bir hoşlanma değildi emindim, hatta bir süre bu duyguya ad veremedim çünkü Nehir'le hissettiklerim gibi bile değildi başka bir şeydi bu hissettiğim... Tabii aydınlandım sonra, özellikle o Hakan'ı yani şey, Hakan Hoca'yı Beliz'in yanında gördükçe..." 

Ali Ferman'ın ağzından uzun zaman sonra Nehir kelimesinin onu rahatsız etmeden çıkmasına şaşırmıştı, ama bu çok da sevindirici bir şeydi Ali için çünkü Ferman'ın artık o hikayeyi kafasında bitirdiği anlamına geliyordu bu. Beliz gerçekten de Ferman'ı çok farklı bir yerden vurmuş olmalıydı. 

Portakal ÇiçeğiWhere stories live. Discover now