Nereden Çıktın Sen?

485 42 18
                                    

Ferman kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde hocaların hepsinin ve Doruk ve Ferda'nın orada olduğunu gördü. Adil Hoca'ya döndü. 

"Hocam, kusura bakmayın, bir hasta vardı acil onunla ilgilenmem gerekti..." 

"Anladım Ferman tamam gel hadi." 

Ferman kapıdan içeri girip Doruk'un sağ tarafına yürüdü. Doruk ona yan bir bakış atmıştı. 

"Neredeydin sen acilde de yoktun." 

Ferman önlüğünün havaya kalkmış yakasını düzeltiyordu. 

"Dedim ya bir hasta vardı." 

Doruk ona gözlerini kısarak baktı. 

"Bir hâller var sende ama neyse..." 

"Buraya odaklanabilir miyiz arkadaşlar?" dedi Hakan Hoca oradan ve oraya çevirdiler başlarını. 

"Tabii hocam kusura bakmayın."

Hakan onlara, özellikle Ferman'a uzun bir bakış attı ama sonra elinde tuttuğu dosyaya döndü. 

"Oldukça önemli bir kalp vakamız var, hepinizi aynı vakaya alıyorum, iki gün bu vakayla uğraşacağız. Çift kalp pili ameliyatı. Oldukça dikkatli olmamız gereken hassas bir ameliyat." dedi Adil Hoca. 

"Özellikle üçünüzü de aynı vakaya alıyoruz çünkü bu ameliyatın size vereceği öngörü çok büyük. Dosyalarınızı alın inceleyin." Dedi Hakan Hoca ve onlara dosyalarını verdi.

**

"Nasıl gidiyor kaç gündür ilk mesai günün?"

Ferman'ın sözleriyle o tarafa döndü Ali, sonra Ferman'ı görünce gülümsedi. Elindeki dikiş malzemelerini masaya bırakmıştı. Araba kazasından sonra ilk günüydü Ali'nin hastanede ve Ferman kaç kere kontrol etmeye gelmişti.

"Acil yoğundu ama güzel. Sen nasılsın?" Diye sordu Ali.

Ferman yanına gelip elini omzuna koydu.

"Çok önemli bir kalp vakası verdiler hem de tüm asistanlara. Yarın ameliyat var. Çok güzel yani." Dedi Ferman.

Ali sırıttı.

"Kalp. En sevdiğinden."  Dedi Ali ona.

"Nasıl da bilir hangi uzmanlık alanının benim ilgi alanıma girdiğini. Ha bir de biz Beliz'le akşam bir yemeğe çıkacağız birlikte. Bu sefer... resmi sevgili olarak." Dedi Ferman fısıldayarak.

Ali şaşkın bir ifade takınmaya çalıştı.

"Haa. Şey hani aranızdakileri keşfettiniz yani." Dedi Ali Ferman'a.

Ferman tek kaşını kaldırdı.

"Sen neden bunu bekliyormuş gibi söyledin şimdi?" Dedi Ferman.

Ali masum bir şekilde ona baktı.

"Kardeşler hisseder ondan o. Neyse akşam evden mi gideceksin?" Dedi Ali.

"Evet. Ben şimdi yukarı çıkıyorum ama bedenini iyi hissetmezsen haber ver bana tamam mı?"

"Sen merak etme abi, haber veririm. Hadi git sen."

Ferman oradan giderken Ali gülümseyerek ona baktı. İçinde ilginç bir şekilde gurur duyan bir his vardı.
**

"Kravatım nasıl sence?"

Ali ona bir bakış attı.

"Güzel işte gayet iyi."

"İçime sinmedi benim ya."

Portakal ÇiçeğiWhere stories live. Discover now