şimdiden iyi bayramlar hepinize kedilerim, yoldan yola sürüklenirken yazdım bölümü. o yüzden oy ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz lütfen <3
yukarıdaki fanartın tatlılığı beni öldürecek.
bu arada şunu da belirtmeden geçmeyeyim, melekler geçmiş yaşamlarını öyle dünyada tesadüf eseri ya da araştırarak bulamazlar. melek oldukları zaman onların karşısına ilahi güçler yoluyla hiçbir şekilde eski yaşamlarından bir şey çıkmıyor. yani ficte ileride kendi kendilerine öğrenme gibi bir durum söz konusu değil.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Harp bölgesi sınırı, 1951
Bugün sen çok gençsin yavrum Hayat ümit neşe dolu
Radyodaki şarkıyı daha iyi duyabilmeleri adına sesini arttırıp oturduğu yerde iyice geriye yaslandı Albay Kim Taehyung.
Mutlu günler vaat ediyor Sana yıllar ömür boyu
Önüne bırakılan kupanın sesiyle birlikte bakışlarını hemen yanındaki camdan alarak karşısında saygılı bir şekilde bekleyen çocukluk arkadaşına döndüğünde halen daha en sevdiği kahveyi hatırlıyor olması yüzünde belli belirsiz bir tebessüme yol açmıştı. "Sağ ol Jeon."
Yüzbaşı Jeon Jungkook başını eğerek bir süre hiçbir şey söylemeden tam karşısında dikilmeye devam ederken şarkı hoşuna gitmiş olsa gerek elini Taehyung'a uzatmış ve "Albayım bana bu dansı lütfeder mi?" demişti muzip bir tonda.
Taehyung elini tutup ayağa kalktığı sırada kontrol etmek amacıyla etrafına kısa süreliğine bakındı. Bulundukları odada sadece Yüzbaşı Jeon, Yarbay Wilde, Yarbay Yılmaz ve Yüzbaşı Tevfik vardı. Uzun süredir birlikte oldukları askerler olduklarından Taehyung rahatça bir elini Jungkook'un beline atmış ve ellerini birleştirerek göğüs hizasında havaya kaldırmıştı.
Ne yalnızlık ne de yalan Üzmesin seni
"Kuğu gibisin yüzbaşı." dedi Amerikalı Yarbay Ash Wilde sırıtarak. İlk başlarda bu ikilinin arasındaki şeyler ona garip gelse de şimdi hepsi alışmıştı böyle minik eğlencelerine.
Doğarken ağladı insan Bu son olsun, bu son
Jungkook yarbaya bir şey söylemek yerine Taehyung'un omzundaki elini sıkıştırarak gülüşünü genişletti. Şarkının sözlerini anlamasalar bile bu tarz bir dans şarkısı olmadığının farkındaydı ikisi de. Yine de bu onların ne dans etmesine engeldi ne de amaçsızca etrafta dönüş durmalarına.
Nakarat kısmı geldiğinde hareketleri öncekine oranla yavaşlamış olsa da halen daha etraflarında yana yatık sekiz çizmeye devam ediyorlardı. Taehyung Jungkook'un gülüşüne bakarak gülümsemesine engel olamazken içinin sıcacık olduğunu hissedebiliyordu.
